Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Caferiye Camisi’ne ait kitabeyle ilgili olarak, yeni bir ayrıntıyla daha karşılaşıldı. Osmanlı döneminde Hazine Memuru Ebubekir Efendi’nin oğlu Cafer Efendi tarafından yaptırılan Erzurum Caferiye Camisi’nin kitabesinde, Erzurum’daki petrol rezervlerinin yeri bildirilirken, petrol kuyuları hakkında 4 Temmuz 1914 tarihli bir belgeyle de, Osmanlı Sultanı Mehmed Reşad’a bilgi verildiği ortaya çıktı.
BALIKLI KÖYÜNDEKİ PETROL
Caferi Camii’nin kitabesinde, mescidin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla birçok tarım arazisi, ev ve dükkanın Cafer Efendi tarafından bağışlandığı bilgisine yer verilirken, eski adı Pülk olan Balıklı Köyü’ndeki bir petrol kuyusunu da, yine cami için vakfedildiği aktarılıyor. Kitabede geçen Pülk köyünün, Erzincan’ın Çayırlı ilçesine bağlı Balıklı Köyü olduğu öğrenilirken, söz konusu köydeki petrol kuyusu hakkında, Osmanlı Sultanı Mehmed Reşat’ın da bilgilendirildiği ortaya çıktı.
PETROL REZERVİ BİLGİSİ
1645 yılında Hazine Memuru Ebubekir Efendi’nin oğlu Hacı Cafer Efendi tarafından yaptırılan Caferiye Camisi’ne ait kitabede, petrol müjdesine rastlandı. Caminin kadınlara ait bölümünde bulunan yarım ay şeklindeki kitabede, eski adı Pülk, şimdiki adı Balıklı olan Erzincan’ın Çayırlı ilçesine bağlı köyde, petrol rezervi bulunduğuna işaret edilirken, bani Cafer Efendi’nin, söz konusu petrol kuyusunu ise, caminin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla vakfettiği bilgisine yer veriliyor. Osmanlıca yazan kitabede, Erzurum’un muhtelif semtlerindeki dükkanlar, araziler, bostan ve tarlaların, Caferiye Camisi için bağışlandığı belirtilirken, o döneme ait bilgiler, Pülk köyündeki neft kuyusundan ısınma amaçlı olarak petrol elde edildiği kaydedildi.
CAMİ’NİN KİTABESİNDE AKTARILAN BİLGİLER…
“Cami-i mezburun kıblesinde bina eyledüğüm ricale mahsus hamamı ve Tebriz kapusunun karşısında olan debbağhane ile mumhane ve Gürcü kapusundan taşra kaleden çıkan su ile suvarılan çukur çevirme bostan ve Erzincan kapusundan taşra handek kenarı ile aşağıya giden yola muttasıl çevirme bostan ve camiyi mezburun hareminin şimalen dıvarına, muttasıl üç kıta bakkal dükkanı ve kuyumcular çarşısında üç dükkan kuşeleri ve Erzurum nahiyesi kariyerlerinden Mülk nam kariyede malikanem olan nısıf çiftliği ve nahiye-i Tercan'da mülk Name-i hümayun ile temlikim olan Pürf nam karyenin mahsulü ve rüsümatını ve sınırında malim ile hafr ve iharç eylediğim naft kuyumuz ve mümkün olursa memlihasını ve Micingirt sancağında hali ve harabe kariyelerinden ihya eylediğimiz Zanzak ve alakilise naman kariyerlerin senede şartı üzre yüz İstanbuli gilal miraye verildikten sonra iki kariyeden hasıl olan mahsülat.”
OSMANLI PETROL KAYNAĞINDAN HABERDARDI
Caferiye Camisi’ndeki kitabede, Erzurum’a petrol müjdesi verilirken, Osmanlı Arşivi’nde rastlanan bir başka belge, Hacı Cafer Efendi’nin işaret ettiği petrol kuyusundan, Osmanlı Padişahı Sultan Mehmed Reşad’ın da bilgilendirildiğini ortaya koydu. 14 Temmuz 1914 tarihli belgenin, adı henüz tespit edilemeyen 4. Orduy-ı Hümayun Müşiri’ne ait olduğu belirtilirken, söz konusu belgede, Osmanlı Sultanı Mehmed Reşad’a bazı tavsiyelerde bulunulduğu dile getirildi. 4. Orduy-ı Hümayun Müşiri’ne ait belgede, Pülk Köyü’ndeki neft kuyusunun, yerli ya da yabancılar tarafından işletilebileceği kaydedilirken, böylece yakıt ihtiyacının karşılanabileceğinden bahsediliyor. Tarihi kayıtlar, Erzurum’un yakınında bulunan petrol kuyusundan, Osmanlı Sultanı Mehmed Reşat’ın da haberdar olduğu yönündeyken, petrol kuyusuyla ilgili olarak herhangi bir girişimde bulunulamamasının sebebi ise, 1. Dünya Savaşı olarak açıklandı.