Doç. Dr. Erdoğan Erbay, “Mazi, bir hatıra olarak anlatılacaksa eğer, geriye doğru atılacak ilk adımın hareket noktası Erzurum’dur.” dedi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdoğan Erbay, Erzurum’u adeta şiir diliyle anlattı.
TARİH YAZAN ŞEHİR
Bir edebiyatçı olarak, Erzurum’u her zaman tarih yazan bir şehir olarak gördüğünü ifade eden Erbay, bir hatıra olarak anlatılacak mazinin de, istikbale açılacak kanatların ilk çırpınışının da, Erzurum’dan başlayacağını söyledi. Erzurum’un, doğudan batıya doğru asırlardır süren göç dalgalarının soluklandığı bir cümle kapısı olduğunu vurgulayan Erbay, “Bazen bir seyyah misali, misafirlik için ikametgah, bazen de, edebi vatan kılmak için yerliliğin hükümranlık ilan ettiği katın adıdır Erzurum. Gelip geçenin ruhunda, ilelebet kalacak bir tatla, ikametgah tercihi noktasında duranlar için, yabancılık hissi ile başlayıp, tiryakiliğe dönüşen bir can, bir canan olur bu memleket.” dedi.
KESEDEN HARCANAN MİRAS:ERZURUM
Erzurum’u, içinde bulunanların hep keseden harcadıkları bir ‘miras’a benzeten Doç. Dr. Erdoğan Erbay, “Maziyi kuranların hasbi emeklerinin harç edildiği, görünen silüetinden çok daha derinlerde kök salmış coğrafyanın aziz hatıraları ile birlikte şimdikilere gülümseye çalışsa da, bakışları her gün ferini kaybetmekte ve yakın gelecekte hissiz bir duruşa mahkumiyeti kaderi olacak gibi görünmekte. Diğer taraftan istikbalde mirasın neliğini ve niceliğini sorgulayacaklar için bir yok oluşun adıdır Erzurum. Bir rüyadır Erzurum… Görenin, hep devam edecekmiş zannıyla gereğini yerine getirmediği, dışarıdan bakanın ise, aynı rüyada bulunmak yolunda can attığı, rüya ortaklığına hazır durduğu mekanın adıdır Erzurum.” ifadelerini kullandı.
Erzurum’un üzerine nice şiirler, nice destanlar ve nice methiyeler dizildiğini vurgulayan Doç. Dr. Erdoğan Erbay, bu şehrin ikliminde, insanları derin huzurlara kavuşturan solukların alındığını ifade ederek, Erzurum’u tam anlamıyla soluyabilmenin, eşittir huzur olacağını, sözlerine ekledi.