Ülkelerin gelişmişlik seviyelerinin tükettikleri ürünlere bağlı olduğuna dikkat çeken Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şengül, Erzurum’da süt üretiminin arttığını ama bu artışın çok az olduğunu belirtti. Süt üretiminde verilen desteklerin yetersiz olduğuna dikkat çeken Şengül, çiftçinin teşvik primleriyle desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
TÜRKİYE’DE 18 MİLYON ÜRETİM
Yaklaşık 3 yıl içinde Türkiye’deki süt üretiminin 18 Milyon tona çıktığına dikkat çeken Şengül, “Ülkemizdeki süt ve süt ürünleri üretimi genel olarak yetersiz. Şuanda Türkiye’de yılda 18 Milyon ton süt üretiliyor. Bundan 2–3 yıl öncesine kadar 12–13 Milyon tondu. Bunu hesapladığımız zaman geçmiş yıllara göre bir artış var ama yine de yetersiz. Bu artışlarda; teşvikler, süt ürünlerine yapılan yatırımlar var. Toplumların beslenmesi gelişmişliğin göstergesidir. Gelişmiş toplumlar hayvansal ürünlere dayalı beslenirken gelişmemiş toplumlar da bitkisel ürünlere dalı beslenir. Ülkemizde de gelir seviyesi artıyor. Eskiye göre daha iyi durumdayız. Şimdi ülkemizdeki toplam süt üretimi 18 Milyon Ton, 77 Milyon nüfusa vurduğumuz zaman, yılda yaklaşık kişi başı 30 litre içme süt tüketimi var. Toplam süt ürünlerinden ise yaklaşık 170 litre tüketim. Bu rakamlara baktığımız zaman dünyada 15’inci sıradayız. Bu iyi bir derecedir. Hatta Türkiye Rusya’ya süt ihracatına başladı. Bu şunu gösteriyor ki süt sanayimiz gelişiyor. Yine de sıkıntı var. En büyük sıkıntımızda teknolojidir. Teknoloji bu alanda çok önemlidir. Kaliteli bir ürün üretmek istiyorsak birinci şartımız kaliteli hammaddedir. İkincisi de teknolojinin olması gerekir. İkisi birlikte kombine olduğu zaman kaliteli ürün ortaya çıkıyor. Süt sanayinde Türkiye’nin büyük firmalarını çıkardığımız zaman, çiğ sütteki en büyük problemimiz kalitesiz olmasıdır. Neden kalitesiz dersek, öncelikle makine sağımız çok az, üreticiye biz sebitasyonun öğretilmesi gerekir, hijyenin öğretilmesi lazım. Avrupa ülkelerin de içme sütü kişi başı çok fazla. Mesela ABD’de 100 litre, Avustralya’da 110 litrenin üzerinde ama ülkemiz yine de iyi durumda. Gıda sanayinin en büyük problemi finansman desteğidir. Siz eğer üreticiye finansman sağlarsanız üretici bunun gereğini yapar. Size tarımsal ürünü üretir. Tarımsal ürün gıda sanayinin lokomatividir. Yani tarımsal ürün arttığı zaman gıda sanayide gelişir. Dolayısıyla, çiftçinin de gelir seviyesi artar. Muhakkak ki çiftçi ürününü üretecek ki hem toplum hem de kendisi kazansın.” diye konuştu.
‘ERZURUM ÇİFTÇİSİNE TEŞVİK TÜRKİYE’YE KAZANDIRIR’
Erzurum’un süt ürünlerinden geliştirilmesinin toplumun gelişmesini sağlayacağını ifade eden Şengül, “Erzurum’a baktığımız zaman, büyük bir hammadde sıkıntımız var. Fabrikayı bir yere kurarken fizibilite raporu hazırlamamız lazım. Erzurum’a yeni bir süt işletme fabrikası yapıldı. Fabrikanın üretimi 20 ton süt üzerine ama Erzurum’da 10 ton bile yapması zor. Bu hammadde sıkıntısı büyük bir problemdir. Türkiye’de 18 Milyon çiğ süt üretilirken Erzurum’da 500 Bin ton üretilmekte. Geçmişe göre bir artış var ama yine az. Neden az diye sorarsanız, sütün litresi 1,20 Kuruş. Bu rakam az olunca çiftçide uğraşmak istemiyor. Zahmete girmek istemiyor. Destekler var, krediler var ama üreticiler Erzurum’da fazla kazanamadığı için üretime girilmiyor. Bu alanda çiftçiye teşvik primi verilmelidir. Ayrıca süt toplama merkezleri daha fazla kurulmalıdır. Erzurum’un sıkıntısı demek Türkiye’nin sıkıntısıdır.” şeklinde konuştu.