RÜYASI OLMAYANLAR UTANSIN
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Amasya mitinginde, aşkın, sadakatin şehri olarak nitelendirdiği Amasya'yı selamlayarak konuşmasına başladı.Gösterilen ilgiye atıfta bulunarak Ferhat ile Şirin'in aşkının alana yansıtıldığını belirten Başbakan Davutoğlu, kendisinin Amasya'ya aşkının ve sevdasının bilindiğini söyledi.
Davos'ta uluslararası basın mensuplarının kendisine "Türkiye'yi gidersek, nereye gidelim" diye
"YUHALAMAYIN AMA HESAP SORUN"
Amasya'ya geçen hafta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin geldiğini hatırlatan Davutoğlu, alandakilerin yuhalaması üzerine, "Yuhalamayın ama hesap sorun" karşılığını verdi.
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:"Sayın Bahçeli ağır hakaretler yapmış, bana da partimize de. Yine şeref sayfasını burada açmış. Ben onun dediğini söylemek istemem. Ben o şekilde ifade etmem, çünkü ben Amasya'da, Şeyh Hamidullah'ın o güzel edebiyle 'Edep ya Hu' diye yazan hattıyla konuşurum. Her yerde 'Edep ya Hu' derim ama bunların edepten nasibi yok. Buraya gelip bizim hakkımızda hakaretler etmiş. İşte şimdi Amasya meydanından soruyorum, tarihimizin mihengi noktasından soruyorum, 2002'de, AK Parti gelmeden önce, devletimiz fetret devrindeydi, değil mi? Bizim ekonomimizi Bahçeli mi idare ediyordu başbakan yardımcısı olarak, yoksa IMF memuru mu? IMF memurundan talimat alanlar bize gelip, Amasya'ya gelip, konuşamazlar"
Davutoğlu, mitingde, Türkiye'nin 2002 yılından önce piyade tüfeği alamadığını, tankın bir ülkeden hibe ile alınıp İsrail'e tamire gönderildiğini belirtti.
FETRET DÖNEMİ BENZETMESİ
Bu dönemi Fetret Devri'ne benzeterek, "Bu fetret devrini kim bitirdi? IMF'ye borç defterini kim kapattı? Kendi tankımızı kim yapıyor? Kendi ATAK helikopterlerimizi kim uçurdu? Kendi uzay uydumuzu kim gönderdi? Kendi savaş uçağımızı kim yapıyor?" diye soran Davutoğlu, alandakilerden "AK Parti" yanıtını aldı.
Davutoğlu, bunun üzerine "Söyleyin Amasya meydanından Bahçeli de diğerleri de duysun. Onlar konuşur, AK Parti yapar. Bu al bayrağın, bu devletin, bu milletin şerefini kim kurtardı? Devleti borç zilletinden kurtarıp şerefi kim iade etti. Türk Silahlı Kuvvetlerini başka ülkeler muhtaç olmaktan çıkarıp devlete şerefini kim iade etti? Dinlesinler, 12 yıl içinde yaptıklarımız destandır, destan. Ferhat ile Şirin'in destanı gibi AK Parti ile milletin aşk destanıdır aşk" diye konuştu.
Alandakilerin "Amasya seninle gurur duyuyor" sloganları üzerine Davutoğlu, kendilerinin Amasya'nın her köşesiyle gurur duyduğunu söyledi. Amasya'nın ilçelerini sayan Davutoğlu, "Amasya'nın suyuna da kurban, taşına da toprağına da kurban oluruz" dedi.
28 ŞUBAT DÖNEMİ
28 Şubat dönemini anımsatan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:"2002'de, 1999'dan itibaren MHP iktidarda. Genel Başkanı Bahçeli. Kendisine deniliyor ki 'Gel başbakan ol' diyor Fazilet Partisi. O başbakan olup milletin emanetini almak yerine 'Katillerle iş birliği yapmam' diyen Rahşan Ecevit ile DSP koalisyonu kuruyor. Madem bu millete hizmet edecektin, başbakanlığı niye reddettin. Madem millete hizmet etmeyi düşünüyordun, milletin şerefini iade etmeyi düşünüyordun, 2002 yılında başbakan yardımcılığını bırakıp süre dolmadan iktidarı niye devrettin. En acısı, bakınız burada başı örtülü, başı açık kardeşlerim var. Hepsi bizim onurumuzdur. Mihri Hatun'un torunları bizim onurumuzdur. Ama 99 seçimleri, muhterem bir hanımefendi MHP'den başörtüsüyle milletvekili seçildi. Talimat geldi başını açsın diye Bahçeli'ye. Bahçeli o aziz Türk kadınının başını açıp Meclis'e gönderdi. Kendi milletvekilinin onurunu korumaktan aciz olup talimatla baş açanlar şereften bahsedebilir mi? Buraya gelip Amasya'da benim aşık olduğum Amasya'da kimseye bizim şerefimizi sorgulatmayız. Biz Türk kadınlarına başı açık, başı örtülü Türk kadınlarına onurunu iade ettik. Şimdi onurla, şerefle Meclis'e el ele gidecekler, el ele. İşte yeni Türkiye."
"MİLLETE GÜVENMİYORLAR"
Bütün bu çabalardan sonra eski Türkiye'ye dönmek isteyenler bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Bu kudretli ve şefkatli Türkiye'den tekrar koalisyon Türkiye'sine dönmek istiyorlar. Döndürür müsünüz? Bizi tekrar IMF'ye muhtaç edecek bu zavallılara ülkeyi emanet eder misiniz? MHP, HDP, CHP, arkalarında da paralel çete. Dörtlü çete dörtlü" dedi.
Amasya'ya, Anadolu insanına, Trakya insanına güvendiği için, eğer AK Parti seçimde birinci parti olamazsa, seçimi kazanamazsa görevi başka bir arkadaşına iade edeceğini söylediğini belirten Davutoğlu, muhalefetin bu konuda sessiz kaldığını, çünkü millete güvenmediklerini söyledi.
‘ONE MİNUTE DEMEMİZDEN DAHATSIZ OLDULAR’
Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:"Birileri, bizim 'one minute' dememizden, Sayın Cumhurbaşkanımızın Davos'ta 'one minute' dememizden rahatsız olan birileri bunların kulağına fısıldıyor. 'Siz tek başınıza iktidar olamazsınız ama bari bir araya gelin AK Parti'yi durdurun. Siz tek başınıza iktidar olamazsınız ama toplanın AK Parti'yi iktidardan edin' diyorlar. Şimdi dört yanlış bir araya gelip bir doğruyu, AK Parti'yi götürecekmiş. Biz de diyoruz ki 'Elif gibi doğru olan AK Parti dört yanlışı siler götürür, hepsini tarihe gömer.' Bunlar istiyorlar ki tekrar fetret devrine geri dönelim."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Merkez Türkiye" projesini eleştiren Davutoğlu, "Yüzyılın projesi diye çıktı bir şey açıklayacak. Herkes onu bekliyor ne diyecek diye. Çıka çıka bizim 15 sene önce yazdığımız Merkez Ülke tabiri çıktı. Bunların her şeyi çalıntı, intihal, hırsızlık, yalancılık" dedi.
Başbakan Davutoğlu, kendisinin yazdığı Stratejik Derinlik kitabının arkasında Merkez Türkiye ifadesinin bulunduğunu belirterek, muhalefetin kitabın arka sayfasına baktığını oradan geriye gidemediğini ifade etti. Davutoğlu, yürüyen merdivene ters binenin kitabı da tersinden okuyacağını kaydetti.
"ÇALINTININ BU KADARI DA OLMAZ"
Kılıçdaroğlu'nun "Davutoğlu'nu eleştiriyorsunuz, kitabını okudunuz mu?" diye sorulduğunda, "Yok, ben kitap okumam özetini gördüm" karşılığını verdiğini ifade eden Davutoğlu, "Bu kitaptan nasipsiz bir adamcağız. Neyi bilir? Hafızası da zayıf, okuması da zayıf. Şimdi çıkarıp getirdiği, teklif diye getirdiği şey bizim 15 senedir yapıp tarihe imza olarak attığımız şey" dedi.
Muhalefetin bu kavramları bilemeyeceğini ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Biz öğretiyoruz ama vaktimiz yok. Öğrencilerimizi göstereceğiz onlara staj verecekler. Şimdi size soruyorum 13 yıl içinde Türkiye Orta Doğu'nun, Balkanların, Kafkasların, Orta Asya'nın merkez ülkesi oldu mu? Saray Bosna'da al bayrak, ak bayrak ile dalgalanıyor mu? Filistinlilerin gönlünde al bayrak var mı? Orhun Anıtları'nı biz tamir ettik mi? Sultan Sencer'in Türkmenistan'daki kabrini biz tamir ettik mi? Kırım Tatarları'na biz ev yaptık mı? Somali'ye biz aş verdik mi? Biz Suriyeli gariplere kucak açtık mı? İşte Afro-Avrasya'nın merkez ülkesi Türkiye."
"KIŞ UYKUSUNA YATAR"
Bu ifadeleri kullandıklarında Osmanlıcı diye kendileriyle alay edenler bulunduğunu aktaran Davutoğlu, "Türkiye'nin coğrafyasını keşfettiler. Bre gafiller, siz o coğrafya kitabını açmadan biz o kitabı yazmıştık" dedi.Davutoğlu, Afrika'da büyükelçilik açtıklarında masfar olduğu gerekçesiyle eleştirenler olduğunu olduğunu belirterek, "Şimdi tutmuş Afro-Avrasya'nın merkez ülkesi Türkiye. Çalıntının bu kadarı da olmaz ki. Afrika'da iktidara geldiğimizde 12 yıl önce 12 büyükelçilik vardı, şimdi 37 büyükelçilik var. Dünyada 166 temsilciliğimiz vardı, şimdi 226 temsilcilik var. Kılıçdaroğlu bilmez ama duysun. Bu al bayrağı dünyanın her yerinde 226 temsilcilikle dalgalandıran kim?" dedi.
Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'yi merkez ülke yapan kim? Balkanlarda dert olsa o derde koşan kim? Orta Doğu'da mazlumlara kucak açan kim? Kafkasları Orta Asya'yı Türkiye ile birleştirip Türk Dünyası Konseyi'ni kuran kim? Duysunlar. Milliyetçilik yapanlar, şimdi de coğrafyayı yeni keşfedenler duysunlar. Diyor ki, 'Karayolları, ulaştırma hatları, enerji buradan geçecek.' Bakü-Tiflis-Ceyhan'ı kim kurdu? Hazar ile Akdeniz'i kim birleştirdi? TANAP'la şimdi Bakü, Azerbaycan ve Hazar'dan Türkiye üzerinden Adriyatik'e kadar enerji doğalgaz hattını kim kuruyor? Bunlar bilmez çünkü Kılıçdaroğlu kış uykusuna yatar."
BİZ MİLLETİN OĞLUYUZ
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Amasya Mitingi'nde "Bizim unvanımız açıktır. Biz milletin oğluyuz. Cumhuriyetin çocuğuyuz, Osmanlı'nın varisiyiz, Selçuklu'nun mirasının takipçisiyiz" dedi.
Davutoğlu, Amasya mitinginde yaptığı konuşmada, Suriye'de 300 bin insanın öldüğünü, 5 milyon insanın mülteci olduğunu, 2 milyon garip, yetim, gurebanın Türkiye'ye sığındığını anlattı.
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu ikide bir de şunu soruyor: 'Suriye'de ne oldu da niçin aramız açıldı?' Bre gafil 300 bin kişiyi öldürdü o arkadaşın, o zalim arkadaşın. Şimdi diyor ki; '2 milyon gelen Suriyeliyi, yetimleri, gurebayı tutup zalim Esed'e geri vereceğim.' Nasibi yok ki bunun. Bu Çelebi Mehmet'i bilmez ki, Yıldırım Beyazıt'ı bilmez ki bu Danişmentli Melik Gazi'yi bilmez ki... Amasyalılar siz bilirsiniz. Bu tarihten sonra böyle bir tarihi şehir, sığınak şehir biz; mazlumları, zalimlere verir miyiz? Yetimleri zalime verir miyiz? Eşini kaybeden onurlu kadınları zalimlere verir miyiz? İşte Amasya'nın vicdanı bu. Ama onlarda bu vicdan yok. Çünkü onlar örneği İnönü'den alıyorlar."
"ARKAMIZDAN 'ZALİM ESED'E YETİMLERİ VERDİ DE KATLETTİLER' DEDİRTMEYİZ"
Bugün 1864 Çerkez Sürgünü'nün 151. yılı olduğunu anımsatan Davutoğlu, "Kafkaslar'da o garipler düşman zulmüne geldiklerinde adım atıp yürüyerek Anadolu'ya geldiler. Allah bütün Kafkas milletlerinin haklarını korumayı nasip eylesin" diye konuştu.
Davutoğlu, 1944'de 176 Azeri'nin de Stalin zulmünden kaçarak Boraltan Köprüsü'ne geldiğinde, sınır komutanının sığınma talebini Ankara'ya, İnönü'ye ilettiğini anlattı. İnönü'nün cevabında "Biz onları alamayız, iade edin" yazdığını aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:"Yani Kılıçdaroğlu'nun bugün söylediğini söyler ve 176 Azeri kardeşimiz köprünün öbür tarafında şehit edilir. Onun üzerine bir Azeri şair onlar adına şiir yazar. 'Bizi siz öldürün vermeyin Rus'a, yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa, men ne diyem şu vefasız dağlara, öz gardaşı dönek olan ağalara'. Biz bir daha böyle bir şiir yazdırmayız. Gelecek nesillerin bizim için arkamızdan 'Zalim Esed'e yetimleri verdi de katlettiler' dedirtmeyiz.
Kılıçdaroğlu bunu der de hadi onun milli bilinci zayıf, peki Bahçeli niye ses vermiyor? Her yerde Türkmenlerin hakkını koruduğunu iddia eden Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na 'Ben Suriye Türkmenlerini geri vermem' diye niye haykırmıyor? Çünkü bunlar aynı kaptan içiyorlar. Bakıyorsunuz iç güvenlik reformu paketi Meclis'te. Kan düşmanı gibi olan HDP ile MHP birlikte güvenlik reformuna karşı çıkıyor, CHP de destek veriyor. Ben o zaman bunlara 'molotof cephesi' demiştim. Şimdi de paralel cephesi."
"SEÇİM SUHULETLE YAPILACAK"
Evvelki gün HDP'nin Adana Mersin binalarına yapılan saldırıya değinen Davutoğlu, olayı anında şiddetle kınadığını ve "Seçim suhuletle yapılacak, kim seçime şiddet bulaştırırsa karşısında bizi bulur" dediğini anımsattı. Kendi milletvekili adaylarının saldırıya uğradığında kimsenin bunu demediğine işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:"Hemen çıktılar hepsi birden aynı ağızla. Neden biliyor musunuz? Hani evde uzaktan kumanda var ya bu uzaktan kumandayla MHP'ye CHP'ye HDP'ye bir mesaj gitti paralelden. Paralel kumandadan bir mesaj gitti. 'Hepiniz birlikte bunu AK Parti'ye yıkın' diye. HDP dedi ki; 'bu saldırı MHP işaretli olabilir ama esas AK Parti yaptı'.
MHP, HDP ile paslaşıp dedi ki 'doğru bunu biz yapmadık, AK Parti yaptı'. Yolunu bulamayan oy vermek için gideceği sandığı bulamayan zavallı Kılıçdaroğlu da dedi ki 'AK Parti yaptı'. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar değil mi? Bugün fail belli oldu. Fail de DHKP/C'den. Yani CHP'li milletvekilleriyle teması olan o terör örgütünden, yani Türkiye'ye şiddeti yaymak için Kandil'le işbirliği yapan o örgütten."
7 Haziran seçimlerine kimsenin gölge düşüremeyeceğini, kimsenin 7 Haziran seçimleri üzerinde oyun oynayamayacağını bildiren Davutoğlu, "Çünkü biz 7 Haziran seçimleriyle yeni Türkiye müjdesi veriyoruz. Bu öyle bir müjde ki Amasyalılar en iyi siz anlar, siz bilirsiniz. Bu öyle bir müjde ki bu milletin şahlanışıdır. Şimdi ikinci yarı başlıyor diyoruz. 12 yıl geçti, devasa hizmetler yaptık" şeklinde konuştu.
AK Parti iktidarından önce sadece 6 bin 700 kilometre olan bölünmüş yola 18 bin kilometre eklediklerine işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:"Bizde hizmet bitmez. Şimdi birinci yarıyı, zaferle bitirdik. İkinci yarıda ne yapıyoruz, biliyor musunuz? Türkiye'yi dünyanın merkezi kılan hızlı trenleri, havalimanlarını daha da genişletiyoruz. Cümle alem bilsin. Samsun, Çorum, Amasya üzerinden Yerköy'den Niğde'ye aşağıya doğru kuzey-güney hattında, yani Kılıçdaroğlu, bunları bilmiyor da Karadeniz, Akdeniz birleşmesinden bahsediyor. Karadeniz ile Akdeniz'i birleştiren hızlı tren projesi, Amasya'ya geliyor. Diyorum ya kış uykusu. Takip etmez, bilmez. Onun için öğretmek lazım."
Al bayrağı Türkiye'nin her yerinde, Orta Asya'da Orhun Anıtlarına kadar, Avrupa'da Gül Baba Türbesine kadar, Afrika'da Somali'ye kadar dalgalandırdıklarını aktaran Davutoğlu, "Çünkü aşk diyarı Amasya'ya geldiğimizde gökyüzüne yazılmış olan bu hilal ve ay, bizim kimliğimizdir, aşkımızdır. Her yerde söylüyoruz, tek bayrak, tek devlet, tek millet, tek vatan" dedi.
"CUMHURİYETİN ÇOCUĞUYUZ, OSMANLI'NIN VARİSİYİZ, SELÇUKLU'NUN MİRASININ TAKİPÇİSİYİZ"
Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Paralel Yapı'nın ve muhalefetin kendisini "Osmanlıcı" olmakla suçladığını belirterek, "Sanki biz gocunacağız? Şeref duyarız. 'Osmanlıca öğretelim' diyoruz, yabancı dil zannediyor bu zavallı Kılıçdaroğlu. 'Hayır öğretmeyiz' diyor. Yahu Osmanlıca, Osmanlı Devleti'nin kullandığı Türkçe'dir. Öz be öz bizim malımızdır" diye konuştu.
Davutoğlu, "Şimdi 'şehzade' deyince birileri yanlış anlar. Biz Osmanlı'ya aşkımızı ifade ediyoruz. Ama bizim unvanımız açıktır. Biz milletin oğluyuz. Cumhuriyetin çocuğuyuz, Osmanlı'nın varisiyiz, Selçuklu'nun mirasının takipçisiyiz" ifadesini kullandı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Amasya Genelge'sindeki "Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesine değinen Davutoğlu, "Amasya, 7 Haziran'da milletin istikbalini karar ve azimle kurtarmaya hazır mısın? Yeni bir tamim vermeye hazır mısın?" dedi. Davutoğlu, Amasya çevre yolunu ve Ferhat Tüneli'ni 2016 içinde inşa edeceklerini belirterek, "1 Haziran'da Ferhat Tüneli'nin ihalesine çıkıyoruz" dedi.
"MESCİD-İ AKSA KİMİNDİR?"
Miting alanındakilerin tekbir getirmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:''Bu tekbirleri, bir de Mescid-i Aksa'ya gönderelim mi? Hani şu, 'Kudüs, Yahudilerin mekanıdır diyen cahil HDP Eş Başkanı, onun da eş başkanı Kılıçdaroğlu duysun' diye. Mescid-i Aksa kimindir? Allah şahit, tarih şahit, millet şahit, Mescid-i Aksa edediyen bizimdir, bizim kalacak. Ama bu cahil bunu söylediğinde, hiç Bahçeli'nin cevap verdiğini duydunuz mu? Kılıçdaroğlu bir şey der mi? İşte aradaki fark bu. Biz konuştuk mu, tarih konuşur, tarih. Bu adam Kudüs'e bu hakareti yaptı. Kılıçdaroğlu da ne dedi, 'İsrail'de niye büyükelçimiz yok?' Şimdi Amasyalılar, imanın toprağı, irfanın toprağı, Osmanlı'nın toprağı, Selçuklu'nun toprağı, bir cevap verin de duysunlar. Biz Mescid-i Aksa'ya postallarla girenle dost olmayız, olmayacağız. Gitsinler onlar dost olsunlar.''