Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erzurum’da iş adamları, STK temsilcileri ve şehit aileleriyle bir araya geldi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından Palandöken Kayak Merkezi'nde bir otelde ETSO, ETB ve ESOB’un ortaklaşa organize ettiği “Erzurum Buluşmaları” programına katıldı.
Eşi Sare Davutoğlu ile birlikte salona giren Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde Dağlıca ve Mardin’de şehit olan Astsubay Metin Aydemir ve Uzman Çavuş Yunus Arda’nın ailelerinin bulunduğu masaya geçti. Şehit aileleri Başbakan Davutoğlu’ndan şehitlerin kanının yerde bırakılmamasını istediler.
HERKESİN AKLINA ERZURUM GELİR
Başbakan Davutoğlu, yemek sonrasında yaptığı konuşmada. “Anadolu tehlikeye düştüğünde herkesin aklına hemen Erzurum gelir. 7 Haziran’da ilk mitingimi Erzurum’da yapmıştım. 1 Kasım’da yine ilk mitinglerimizden birini Erzurum’dan başlattık. Erzurum manda ve himaye kabul edilmez denilen mekandır. AK Parti olarak 2002 yılında yola çıktığımız zamanda manda ve himaye kabul edilemez dedik. 13 yıl geçti hamdolsun dünyada büyük krizler yaşanırken, Türkiye büyük bir güçle yoluna devam ediyor. Tankımızı, savaş gemimizi, uçaklarımızı yapar hale geldik. Tehlike geçti mi hayır. Kazanımlarımız birileri tarafından geri alınmak istenebilir. Eskisinden çok daha büyük bir aşkla yola devam etmenin vaktidir. Her şeyin bittiği yerde sesin yükseldiği yer Erzurum’dur. 7 Haziran seçimlerinden sonra birileri ülkeyi kaosa sürüklemek için harekete geçtiler. Biz birlik ve uzlaşma derken birileri 'yok' dediler, 'blok' dediler. 'Sırtımızı teröre yasladık' dediler. Bunlara karşı 'hodri meydan' dedik. 7 Haziran'dan sonra ihanet şebekeleri harekete geçti. Zannettiler ki sessiz kalacağız. Tek parti hükümeti olmamanın zaafıyla geçici tedbirler alacağız sandılar. Bizi tehdit eden terör örgütlerine karşı çok kararlı bir şekilde yola çıktık. Bugün burada şehit ailelerimizle bir aradayız. Vatan sağ olsun dediler. Aynı masa etrafında Türk Kürt şehit ailelerimiz var. Biz birbirimizden ayrılmayacağız.
ERZURUM RUHU
Erzurum’un ruhu bugünlerde gerçekten aradığımız ruhtur. Ortak vatan, ortak millet, ortak bayrak, ortak din duygusudur bizi bir arada tutan. Kurban Bayramı'nda Diyarbakır’daydım. İki şehit ailemizi de ziyaret ettim. Onlarla bayram kahvaltısını birlikte yaptım. Oradan Yüksekova’ya Dağlıca şehitlerimizin olduğu onların silah arkadaşlarının bulunduğu karargaha gittim. Diyarbakır’daki kardeşimle Erzurum’daki kardeşim ebediyen bir aradadır. Her türlü yasağa, baskıya, vesayete karşı hep kardeşliği savunduk. 1 Kasım’a giderken, tekrar vatan sathında bu nifak örgütlerine karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Türk-Kürt ayrımı yapmadan bu kardeşliğin devam etmesidir. Yeni bir Erzurum kongresi ruhuyla yola çıkmak durumundayız. Hiç kimse korku ve tereddüt içinde sandığa gitmesin. Bakınız biz ülke sorumluluğunun gereğini yapıyoruz. Diğer partiler hep bu sorumluluktan kaçtılar. Koalisyon kurmak için büyük çaba harcadık. Blok siyaseti ve hayır siyaseti ile karşımızda durdular hep. Zor günlerde bizimle birlikte olmaktan çalışmaktan kaçtılar. Etrafımız ateş çemberi. İç çatışmalar var. Büyük kargaşalar var. Ekonomik krizler var. İki ay dahi ülke sorumluluğu almak istemediler. Diğerleri de bir ay katıldılar ve geri çekildiler. Anayasanın verdiği bir görevdi. Ülke bize ihtiyaç duyduğunda Erzurumlu nasıl davranırsa biz de öyle davranırız. Bu ülkeyi sahipsiz bırakmayız. Meydanı terk etmeyiz. Ülkeyi sahipsiz bıraktık hissini vermeyiz. Coşkulu bir miting yaptık. Erzurumlulardan sokakta gördüğümüz sevgi ve heyecan bizi çok mutlu etti. Şehit babamız kulağıma eğilerek dedi ki; 'Bu hainlerin cezasını verin yeter. Başka bir şey istemiyoruz.' Ben de ona buradan söylüyorum; bu vatana ihanet eden kim olursa olsun cezasını vereceğiz. 1 Kasım bir milat. İstikrarlı bir yönetim için 13 yıllık istikrarın için oylarını desteklerinizi verin. Biz Erzurum’a güvendik. Erzurum da bizim güvenimizi hiç boşa çıkarmadı. Allah birliğimizi beraberliğimi daim eylesin” dedi.
Başbakan Davutoğlu konuşmasının ardından havalimanına gitmek üzere salondan ayrıldı.