İKRAM TEKMANLI - AHMET AKBUĞA(İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, " Sorun aslında sistem. Türkiye'nin mevcut sistemi köhnemiş ve çürümüş durumda. Bunun için Türkiye'de yeni bir anayasa yapılması şart" dedi.
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) tarafından düzenlenen 'İşadamlarını Bilgilendirme Toplantısı' ve '2010 Yılı Vergi Ödül Töreni'ne Vali Sebahattin Öztürk, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, ETSO Başkanı Lütfü Yücelik, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız ve çok sayıda davetli katıldı.
"ERZURUMLUYA HERKESİN MİNNET DUYMASI LAZIM"
İşadamlarını Bilgilendirme Toplantısı'nda konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Erzurum'un Cumhuriyetin kuruluş sürecinde ve kurtuluş savaşı sırasında önemli bir misyon yüklendiğini belirterek, "Erzurumluya herkesin minnet duyması lazım. Erzurumlu o günün şartlarında dünyanın en teknik ve modern silahlarıyla saldıranlara elinde taşıyla sopasıyla gerek Erzurum'un mücadelesini gerek ülkenin işgalini önlemiş, hepimiz batıda rahat ettik" dedi.
"BİRLİKTE RAHMET VE BEREKET AYRILIKDA AZAP VARDIR"
"Erzurumlunun ihtiyacı Erzurum'un zengin olması" diyen Hisarcıklıoğlu, "İki türlü iş var zengin olmak istiyorsak. Ben sizin zengin olmanızı istiyorum çünkü ben zengin olmak istiyorum Erzurumlu zenginse ben de zenginim. Adamının sıcaklığını biliyorduk da havasının sıcaklığını ilk kez gördük. Zengin olabilmenin yolu yanı başınızda markalaşmış şehirler var. Bunlar Kayseri Konya, Maraş, Denizli, Eskişehir gibi 11 marka şehir var. Bunlar 30 sene önce Erzurum farklı mıydı. O zaman her iki şehirde aynıydı. Peki ne oldu da Kayseri ileri gitti. Bir tespiti anlatacağım bütün bu markalaşmış şehirlerde ortak nokta vali, belediye başkanı, milletvekilleri, oda ve borsa başkanları, sivil toplum örgütleri bir araya gelmiş yürekleri o şehir için aynı atıyorsa o şehir markalaşır. Birlikte rahmet ve bereket ayrılıkta azap vardır diye kültürümüzde güzel de bir söz var. Bir avuç kum alıp cama atın kıramazsınız. Ama bir torbaya koyar fırlatırsan hem camı kırar hem de ses getirirsin. Tek tek hiçbir hükmü yok ama bir araya geldiğinde ses getirir. Bu birliktelik olduğu zaman Allah da diyor ki rahmet ve bereket var diyor. Bizim milletimizde bu yok. Ama ben Kayseri'de Gaziantep'te gördüm. Allah bizi yaratırken farklı yaratıyor tek tip istemiyor. Bunun için farklı düşünecek ve buna da saygı, düşüneceğiz ama o farklılıklarımızı bir araya getirip şehir için ortak akıl haline getireceğiz. O zaman işin şekli değişir.”
ERZURUM’UN AKDAĞ ŞANSI
“Erzurum'un büyük şansı açık söyleyeyim Sağlık Bakanı'dır.” diyen Hisarcıklıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü, “Ankara'da güçlü bir sesiniz o. Üçüncü dönemde bakanlık yapıyor. Bakanın Erzurum'a da önemli katkıları oldu. Bu birlikteliği ön sıradakiler yapamaz ikinci sıradan itibaren oturanlar yapar. Benim ricam doğru yapılan iş oldu mu bunu takdir edin. Yanlış işi de dillendirme yerine kendisine usulce söyleyin. Oy verdiklerimizi daha sandıklar açılamadan ayağından çekmeyelim. Yani kendi insanımıza sana hizmet edene sahip çıkacaksın, bu işler parayla pulla olacak işler değil. Vali iyi çalışıyor dediğiniz zaman birde alkışladığınız zaman bakın o zaman valinin bir haftalık çalışmasına"
"SEN HİÇ BİZİM KAYSERİ'DE KALDIN MI?"
Bir vatandaşın üniversite için sizi alkışlıyoruz sözü üzerine Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Sen hiç bizim Kayseri'de yaşadın mı ya havasından ya suyundan. Sen üniversitede kaldın ben zengin olmanın anahtarını anlatıyorum. İkincisi de girişimci sayısının artmasıdır. Türkiye'nin 1 milyon 300 bin girişimcisi var 17. ülkeyiz. Japonya seviyesine gelmek istiyorsak bu ülkede girişimci sayısını artırmak lazım. Yolu bu. Öyle bir yerden kulağımıza üflenecek bir şey yok. İkinci sıra size söylüyorum birlik beraberlik ve girişimci sayısı. Odalar birliği olarak kadın ve genç girişimci potansiyeline dikkat
çektik. Genç girişimcileri ve kadınları arka sıralarda oturmayalım. Onlar ülkenin geleceğidir. Türkiye'de en çok iş başkanlıkta. Bunu deneyim. Başkan diye bağırın bakalım. Hemen başlar dönüyor sese doğru. Kadın ve genç girişimciler niye önemli. Kadın girişimci sayısı sadece 70 bin. Nüfusun yarısı kadın. Peki girişimcinin yüzde 6.5'u kadın. Bir taraftan da israf haram kültüründen geliyoruz nüfusun yarısını yok farz ediyoruz. Tüm Türkiye çapında örgütlendi kadın girişimciler Allah rızası için çalışıyorlar
para pul yok. Nedir vazifeleri. Genç kızlara rol model olsunlar ki onlar girişimci olsun. Erzurum'un protokolü de sahip çıksın. Annelerde var ama babalar çoğunlukta ne olur evlatlarınızın arasında ayrım yapmayın. Kız ve erkek çocuğu diye bir ayrım yapmayın. Bizim burada bir problemimiz var. Damat gelecek diye malı mülkü oğlanların üzerine kaydediyoruz, damadı dışlıyoruz. Niye yabancı diye. Halbuki o da senin evladın. Ama öteki tarafta başka bir şey yapıyor diyor ki haksızlık ve adaletsizlik üzerine kurulan her türlü düzen yıkılmaya mahkumdur.”
TÜRKİYE’DE 100 YILLIK ŞİRKET YOK
Türkiye’deki şirketleşme yoğunluğuna değinen Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Etrafınıza ülkelere bakın bu böyle. Japonya'da 500 yıllık şirket var Avrupa'da 200
yıllık şirket var Türkiye'de 100 yıllık şirket sayısı iki elin parmağı kadar. Peki bizdeki niye yaşamıyor. Çünkü babalar anneler kendilerinden sonraki bıraktıkları malı mülkü haksızlık ve adaletsizlik düzeni üzerine bırakıyor. Bakın kızdan mal kaçtı iki oğlana bırakıldı emri hak vaki oldu baba gitti bir bakıyor iki oğlan birbirine girmiş. Diyorum ki mirasınızı hak ve adalet ölçüsünde ayrım yapmayın. Tam tersine ben bu çocuklarımı benden sonra nasıl bir arada tutarım diye bakın. Baba ve annelerin
vazifesi ortaklık kültürü oluşturmaktır. Bizde yoklukta paylaşma varlıkta ayrılma var. Etrafınıza bakın görürsünüz. Yoklukta iki kardeş birliktedir ama cepleri para gördü mü ayrı baş. 3 yıl önce bodrumdayım ticaret odası başkanı dedi ki şu deniz kenarları bundan 20 sene önce değersizdi babalar kızlara verdi buraları tarlaları da oğlanlara verdi. Şu Allah'ın işine bak kızlar zengin oğlanlar fakir, sen bozarsan Allahu Teala adaletiyle düzeltiyor. Kendinizden sonrasını herkes gidip hesap verecek. Hesap öbür tarafta hem bu dünyada ötede sınıfı geçmek istiyorsanız bu işi düzgün yapın. Arkandan bir de burada devam etmesinler. Herkesin malında herkesin hakkı var. Kul hakkıyla gelme diyor Allah. Hak ve adaletten sapmayın."
"GENÇLERİ GİRİŞİMCİLİK KONUSUNDA DESTEKLEMELİYİZ"
Ülke nüfusunun yüzde 50'sinin 28 yaş altında olduğunu anlatan Hisarcıkoğlu, şunları söyledi:
"Esas dinamizm batıya göre en büyük gücümüz bu gençelr. Beni en çok kahreden, bir oda başkanı elime CV verip başkanım benim oğlana bir iş dedi mi benim yüreğim acıyor. Gençleri girişimci konusunda desteklemeliyiz. Zengin olmanın yolu oradan geçiyor. Eğer iyi bir girişimciysen ve hak ve adaletten ayrılmazsan öteki tarafta şehitsin diyor. Başka hiçbir mesleğe bunu demiyor. Onun için gençlere girişimcilik konusunda destek verin. Kadın ve genç girişimcilere destek verin. Ne için kendiniz için. Her bir girişimci yanında bir kişiye iş verse işte işsizlik biter. İnsanında en hayırlısı insanlara faydalı olandır diyor nasıl faydalı olacağız. Birine iş vererek. Erzurum'da girişimciliğin desteklenmesi noktasında hepinizde bu potansiyel var ama birinin de yol göstermesi lazım. O yol gösterici de burada var. Teminat verecek bir şeyin yoksa akıllı bir projen varsa para kazanabileceğine beni ikna edersen ben sana kefil oluyorum 27 banka da sana para veriyor. Ne ipotek ne de kefile ihtiyaç yok. Ama projenin kar edeceğine inanacağım."
"ERZURUM'UN DADAŞLIK KÜLTÜRÜ VE KAR ÖNEMLİ BİR FIRSAT"
Erzurum'un dadaşlık kültürü ve karın önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Gökten kar yağdıkça cebinize para yağar. Kime. Akıllı insana. Türkiye kış turizminden para kazanamazken bizden durumu daha düşük olan İtalya Fransa İsviçre 30 milyar dolar para kazanıyor. Bizim hedefimiz büyük. Siz de hedefinizi yüksek tutun. Türkiye'de bundan daha iyi bir pist, alt yapı, kar yok. Vali bey günlük 3 bin kişi kayak yapabilir diyor. Yılda 5 ay kayak yapıldığında toplamda 450 bin kişi buraya gelir
demektir. Sizin cebinize para girdi mi Ankara'da benim cebime de para girer. Bunun kıymetini bilir. Bunu markalaştıracaksınız. Yoksa para gelmez. Biri üretiyorsa satıyorsa yurt dışına ihracat yapıyorsa bu beni müthiş keyiflendiriyor. Allah bize karı vermiş oteller yapılmış yapılıyor da yatırım da oldu şimdi parayı bir liraya razı olmayın. İstanbul'da parayla söyleyince ağzımdan çıkanı yazıyorlar. Ama bedava anlatınca dinleyeni olmuyor. Erzurum kış sporlarında marka olmaya layık ve hak ediyor. Biz burayı marka yapmamız lazım. Bu sadece Erzurum'un değil Türkiye'nin meselesi olması lazım. Marka işini badece bu işi kayağa çevirmeyin. İşinizi ne olur markalaştırın. Para kazanmak istiyorsanız. İnanç ve tarih turizminde de elinizde büyükbir potansiyeliniz var. Pasinler'de termal var mı? Avrupa yaşlandı onları tedavi edecek müthiş bir avantaj. Ama bunu pazarlayabilene. Nedir bizim işimiz bu konuda çalışmak. Yerel ürünler konusunda birçok şehirden öndesiniz. Coğrafi işaretler bu konuda çok önemli. Ama oltu taşına yöresel işaret almamışsınız. Bunu almanız lazım. “
Erzurum’daki tarımsal fırsatlara değinen Hisarcıklıoğlu şöyle dedi, “
ORGANİK TARIM
Organik tarımda Türkiye'deki en avantajlı yer Erzurum. Şu an dünyada bir milyar aç insan var. Topraklar da hızla kirleniyor. Bu topraklarda organik tarımın da tam merkezi. Çünkü topraklar kirlenmemiş. Normal bir ürünle organiği arasında 10 kat fark var. Onun için organik tarım bizim bir diğer önceliğimiz. Hayvancılıkta Erzurum kan kaybedince Türkiye kan kaybetti. Türkiye'nin hayvan ithal etmesi beni çok üzüyor. Hayvancılıktaki iki meseleden biri ölçek sorunudur. Küçük ölçekle büyüme olmaz. Büyük ölçekli yapacaksınız. İkincisi mera meselesi. Önümüzdeki dönemde sloganımız şu olmalı ot varsa süt var süt varsa da et var olmalıdır. Meraya dayalı hayvancılığı kesinlikle geliştirmemiz lazım. Hollanda Konya kadar ama orada tarım ve hayvancılık ihracatı 50 milyar euro. Türkiye'nin tarım ve hayvancılık ihracatı 11 milyar dolar. Onun için yeniden özellikle bizim tarım ve hayvancılık politikasını ele alıp aklın yoluyla ele almak lazım.”
OVİT BAKIŞI
Erzurum’daki ulaşım ağına Ovit bakışı getiren Hisarcıklıoğlu, “Bir de Erzurum'u denizle kavuşturmak lazım. Rizelilerde Ovit tünelinin peşinde. Erzurumlular olarak gelenden gidenden yolumuzu Rize'ye çıkartın deyin. Rize'ye çıktığınız zaman deniz. Denize ulaştınız mı ihracat artar. Ovit tüneli olmazsa olması lazım. Erzurumlular bu işe sahip çıkmalı. Rizeliler işi öyle bir büyütmüşler ki malı Mardin'e kadar indirmeyi düşünüyorlar. Türkiye'de iş yeri açma sayısı yüzde 18,. Erzurum'da yüzde 41, istihdam Türkiye'de yüzde 12. Erzurum'da yüzde 13, protesto olan senet sayısı Türkiye'de yüzde 24, Erzurum'da 29. bankalarda 1.5 milyar para var. Kredi mevduat oranı Türkiye'de yüzde 94, Erzurum'da yüzde 148. Diyor ki iki kişi iyi ortaksa üçüncü ortak benim. Ne olur bu üçüncü ortağı alın yanınıza. Bir araya gelin iş yapın. Bankaya yatıracağına kendi içinde üret iş yap. Hem işsize hayrın olsun hem de öteki tarafta zengin ol" dedi.
"TÜRKİYE İYİYE GİDİYOR"
Türkiye'nin iyiye gittiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Birinci çeyrekte yüzde 11'lik bir büyümeye tarihinde ilk kez şampiyon oldu inşalah sene sonuna kadar bunu düşürmeyiz. Bu şampiyonun tek kahramanı bu salonda oturan girişimciler. Gaza vermiyorum. Resmi rakamlarla konuşuyorum. Özel tüketim ve yatırımların payı yüzde 15.9, ama dış ticaret yüzde 5.5 oranı da olumsuz etkiliyor. Yani yüzde 11'in büyük bölümü özel sektör. Bütün Türkiye size madalya taksa hak ediyorsunuz. Bir tek sorun var o da işsizlik. Onun çözümü için de 'beceri 10' diye bir proje başlattık. İşsizlikteki sorun mesleksizlik. Bu proje insanları meslek sahibi yapma projesi altın bilezik kazandırma projesi. Diyoruz ki işi bilen bir adam mı istiyorsun. Alıp onu 3 ay yetiştiriyoruz. 3 ay sonra veriyoruz firmaya ve parasını ve sigortasını biz yatırıyoruz. Eğer firma memnun kalırsa diyoruz ki bunu işe kavuştur diyoruz. Türk iş dünyası olarak bizim en büyük şikayetimiz istihdamın üzerindeki vergi yükü. İşadamına diyorum ki 4.5 yıl senin istihdam üzerindeki vergi yükünü indiriyorum. Herkese burada balık var yani. İkinci meselemiz cari açık. 2010 da sanayi üretimi artışı yüzde 13, ara malı ithalatı artışı enerji hariç yüzde 33. cari açık vermek istemiyorsak ara malı üretimini artırmak lazım. Odalar birliği olarak takip ettiğimiz konulardan biri perakende sektörü kanunu, serbest piyasa demek kuralsızlık değil. Bunun için perakende sektörü kanunu çıkarılmalıdır. Benim param var istediğim işi yaparım diyemezsin" dedi.
"BUGÜN AVRUPA'DA SATILAN 3 BEYAZ EŞYADAN BİRİ TÜRK MALI"
"Biraz önce bir arkadaş bürokrasiden şikayet etti. Sorun aslında sistem. Türkiye'nin sistemi köhnemiş ve çürümüş durumda" diyerek, fare tarafından ısırılan bir kişiyle ilgili haberi okuyan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "İşte sistem bu. Biz bu sisteme bu ülkeyi dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi yaptık. Ne yapıyor bürokrasi kaynak israfı yapıyor. Sistem neyle uğraşıyor. Devlet bunla uğraşıyor. Buna rağmen biz bu ülkeyi dünyanın 16'ncısı yaptık. Yüzde 11'le dünya rekoru kırdık. En çok ve hızlı büyüyen ülkeyiz. Ama dünyada iş yapma endeksinde 65. sıradayız. Üreten alan satan herkese bu milletin madalya takması lazım. Bir taraftan ben koşmak isteyecek diğer taraftan paçamdan aşağı çekecekler ama buna rağmen başarılı olacağız bunun yolu anayasanın değişmesidir. Bunları söylerken siyasi partiler seçim yayası. Ben vekilimi seçerken söz sahibi olmak istiyorum. Ankara'ya gönderdiğim benim ağzıma bakması lazım. Demokrasiyse demokrasi böyle işler. Hukuk ve yargı reformu da yapılmalı. Bir alacak verecek meselesi sürüyor 2 sene. Kağıt üstünde yüzde 100 haklı olacaksın bir de. Ama dava bitiyor adam batmış. Onun için de karşılıksız çekleriniziz yüzde 5'i hukukla yüzde 95'i ikili ilişkiyle çözülüyor. Türkiye olarak bir hedef koyduk. 2003'de dedik ki 2023'de Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olacak dedik. Bunu yapacağımıza inanıyorum. Bunun olabilmesi için diğer ülkelerdekinin sahip olduğu haklara biz de sahip olmalıyız. Herkesin bütün siyasi partilerden tutun bürokrasiye kadar birbirimizle kavga etmeyi bırakıp gerçek gündeme odaklanalım. Böyle yaparsak bir tekrar dünyanın bir numarası oluruz. 30 yılda çok şey yaptık. Bunu başka bir ülke yapamaz. 30 yıl önce rahmetli Özal dünyaya açılın dediğinde 'bu kimin ajanı, kimde mal var, neyi/ kime satacağız' diyorduk. Annemin çamaşır makinesi vardı. Çalıştığında yürüye yürüye salona gelirdi. 30 yıl önceydi bu. Bugün ise Avrupa'da satılan 3 beyaz eşyadan biri Türk malı, her 4 televizyondan biri Türk malı noktasına geldik. Dünyanın en kaliteli otomobilini biz yapıyoruz. Bizim insanımıza doğru yolu gösterir eğitim verirseniz yapamayacağı bir şey yok. Biz de petrol doğalgaz yok ama müthiş bir müteşebbis var. Dil bilmeyen adres bilmeyen adam 200 ülkeye mal satıyor başka bir ülkede bulun bakalım böyle birini. Bu işte sizin başarı hikayeniz. Biz bu ülkeyi zengin edeceğiz. Bugün 10 bin dolar kişi başı gelir varsa 2023'e 25 bin dolara çıkarmayı istiyoruz. Bunu da sizler yapacaksınız. Bizim atalarımız bize ne bıraktı neyle gurur duyuyoruz. Birincilik bıraktılar. Ayağımızdaki prangaları çözer önümüzü açarlarsa rakiplerle eşit şartlara gelirsek biz ülkemizi dünyanın ekonomik olarak birinci ülkesi haline getiririz."