Davutoğlu, ATO Congresiumda "Seçim Beyannamesi Toplantısı"nda bir konuşma yaptı. Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran akşamı, AK Parti Genel Merkezi balkonundan yaptığı konuşmada, "7 Haziran'dan gerekli dersleri çıkaracaklarını" ifade ettiklerini hatırlattı.
Son 3 ayda bu dersleri bütün detaylarıyla ele aldıklarını, partinin her kademesinde 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını tartıştıklarını, istişare ettiklerini belirten Davutoğlu, bütün kademelerde, kurullarda tek hedeflerinin, milletin verdiği sesi doğru anlamak ve gereğini yapmak oluğunu kaydetti.
Bütün şehirlerde, seçim sonuçlarına ilişkin araştırmalar yaptıklarını, halka "Bizden ne bekliyorsunuz, ne tür beklentilerle geleceğe yürümemizi istiyorsunuz" sorularını yönelttiklerini anlatan Davutoğlu, yüzde 41 gibi yüksek bir oranla seçimden birinci parti olarak çıkmalarına rağmen, bir iç muhasebeyi derinden yaptıklarını ve bunun gereğini hemen hayata geçirdiklerini vurguladı.
Toplumun her kesiminden insanlarla bir araya geldiklerini, kısıtlı katılımlı ya da geniş kitle toplantılarıyla halkın sesine bir kez daha kulak vermeye çalıştıklarını belirten Başbakan Davutoğlu, gençlere, yaşlılara, kadınlara, işçilere, memurlara, esnafa, emekliye beklentilerini sorduklarını ve dinlediklerini anlattı.
Davutoğlu, "Bugün sunduğumuz seçim beyannamesi, masa başında, dar katılımla hazırlanmış bir beyanname değil; milletin katılımıyla, geniş bir konsensüs ve mutabakatla hazırlanmış bir beyannamedir. Bugün, milletimizin huzuruna yine Türkiye'nin sesi olarak çıkmış bulunuyoruz. AK Parti, bütün unsurları, bütün birikim ve kararlılığıyla 1 Kasım'a hazırdır, yola çıkmaya hazırdır" diye konuştu.
İstiklal Harbi gibi startı Samsun'dan vereceklerini ve milletle buluşacaklarını aktaran Davutoğlu, ilk günkü aşk ve şevkle yola çıkmaya hazır olduklarını bildirdi.
"BİZİM SÖZÜMÜZ, SENETTİR"
Türkiye'yi hak ettiği aydınlık geleceğe taşımak için gece, gündüz , hafta sonu, tatil demeden çalışacaklarının sözünü veren Davutoğlu, şöyle konuştu:"Bütün AK Parti kadroları en üst kademesinden, sandık müşahitleri, mahalle temsilcilerine kadar dimdik ayakta ve yolunda yürümeye, yola çıkmaya hazır durumdadır. Milletimizle el ele, gönül gönüle 13 yılın atılımlarını daha ileri seviyelere taşıyacağız. 13 yılın kazanımlarının heba olup gitmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kaosa, krize, kriz çıkarmak isteyenlere hiçbir suretle geçit vermeyeceğiz. Başladığımız işi, kim önümüze ne engel çıkarırsa çıkarsın, mutlaka neticeye ulaştıracak, çıktığımız yolda menzile hep beraber ulaşacağız. Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerini birlikte gerçekleştireceğiz. Biz, hayal tacirliği yapmıyoruz, afaki hedefler koymuyoruz. Başardıklarımızın daha fazlasını başarmanın sözünü veriyoruz. Aslında en büyük teminat geçmişimizdir. Gelecekteki vaatlerimizin gerçekleşmesinin en büyük teminatı, geçmişte başardıklarımızdır. Bize göre beyan esastır, milletimiz de beyanı esas alır. Beyan sahibiyle birlikte değerlendirilir, sahibiyle birlikte değer kazanır. Milletimiz bizi biliyor, biz milletimizi biliyoruz."
Milletin, AK Parti'nin yönetim tecrübesini, hizmetlerini bildiğini ifade eden Davutoğlu, "Şunu çok iyi biliyor ki 13 yıllık tecrübeyle yakından, derinden biliyor ki bizim sözümüz sözdür, bizim sözümüz senettir. Notere ihtiyacı olmayan bir senet" dedi.
"MİLLETİMİZİN İRADESİ BAŞIMIZIN ÜSTÜNDEDİR"
AK Parti beyannamesini milletin merakla beklediğini vurgulayan AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu, 7 Haziran'dan bu yana yaşananların kısa bir özetini paylaşmak istediğini anlattı.
Aldıkları dersleri, milletin verdiği mesajı ve siyaset kurumunun aldığı tutumu hatırlatmak istediğini belirten Davutoğlu, kendileri için asıl olanın millet olduğunu kaydetti.
7 Haziran akşamı, "Milletin iradesi başımızın üstündedir, onu tartışmayız, millet bir söz beyan etmişse, milletimize 'başımızın üzerindedir sözümüz' deriz" dediğini anımsatan Davutoğlu, 7 Haziran'daki seçimde, milletin, "siyasi partilerin, uzlaşma yönünde bir tavır alması" mesajını verdiğini ifade etti.
AK Parti olarak, milli irade ve demokrasiye olan inançlarının bir gereği olarak, milletin bu kararını saygıyla karşıladıklarını, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak için koalisyon görüşmelerini sonuna kadar, iyi niyetle, samimiyetle sürdürdüklerini aktaran Davutoğlu, "Bu süre boyunca AK Parti'ye yakışan olgun bir tavır içinde hareket etmeye, ön yargı ve ayrıştırıcı açıklamalardan kaçınmaya büyük özen gösterdik, bütün parti teşkilatlarına verdiğimiz talimat buydu. Herkese hitap edeceksiniz, herkesi kuşatıcı bir dil kullanacaksınız, kesinlikle nefret, hakaret, öfke ifade eden bir söylemden uzak duracaksınız" dedi.
"SİYASET DÜĞÜM ÇÖZMEKTİR"
AK Parti'nin bütün kadrolarıyla, milletin verdiği mesajın gereğini, bütün bu süreç içerisinde hayata geçirdiğini belirten Davutoğlu, AK Parti'nin her zaman demokrasi ruhuna sadakat içerisinde olduğunu, bundan sonra da böyle duracağını anlattı.
Aynı demokratik yaklaşımı muhataplarından bulduklarını söylemenin güç olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:"Siyaset, düğüm çözmektir, çözüm üretmektir, vizyon üretmektir. Biz de bu istikamette hareket ettik. Buna Allah da millet de tarih de şahittir. Bütün ısrarlı gayretlerimize rağmen muhataplarımız uzlaşma arayışlarına girmek yerine, kendi tutumlarında inat ettiler. 7 Haziran'dan sonra yeni kavramlar üretildi. CHP hemen blok siyasetine yöneldi, sanki üç birbirine benzemez bir blok oluşturacakmış gibi AK Parti'yi dışlayan bir dil geliştirildi. Blok siyaseti Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı seçimlerinde çöktü. CHP 'blok siyaseti' derken, MHP 'hayır' siyaseti takip etti, her şeye 'hayır' dedi. Bütün koalisyon görüşmelerinde ne demişsek, ne teklif etmişsek, kaç madde iletmişsek 'hayır' dedi. Hükümet kuralım 'hayır', beraber erken seçim hükümeti kuralım 'hayır', beraber seçim kararı alalım 'hayır', biz hükümet kuralım, siz destek verin 'hayır.' Blok ve hayır hayır siyasetinin ne noktalara geldiği görülmüştür. Blok siyaseti de hayır siyaseti de milletten hak ettiği cevabı aldı."
HDP'nin ise terör siyasetini geliştirmeye kalktığını, terörü teşvik ve tahrik eden bir söylem benimsediğini belirten Davutoğlu, "Biz, bu blok siyasetine, 'hayır' siyasetine, terör siyasetine karşı, birlik siyaseti takip ettik, milletin, ülkenin, geleceğin birliği siyaseti" diye konuştu.
"İPE UN SERDİLER"
Blok siyasetine karşı toplumsal uzlaşmanın gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, 'hayır' siyasetine karşı her aşamada yeni çözümler üreterek, milleti hükümetsiz bırakmamanın yolunu bulduklarını belirtti.
Siyasi rakiplerinin, AK Parti'yi dışarıda bırakan beyhude arayışlara girdiğine işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Milletimizin AK Parti'yi, siyasetin merkezi kıldığını gözardı ederek dar alanda kısa paslaşmalar, bazen de kısa karşılıkla hakaretleşmeler yaptılar. Ama 7 Haziran'dan bu yana yaşananlar gösterdi ki Türkiye'de AK Partisiz siyaset olmaz, AK Parti olmadan Türkiye'nin siyasetine şekil verilemez. Bu sebeple, kısa bir süre sonra ülkeyi çıkmazla karşı karşıya bıraktılar, bu siyasetle. Biz, bu ayrıştırıcı tutumlarına rağmen Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak üzere bütün siyasi partilerin kapısını çaldık. Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi üzerine, 13, 14, 15 Temmuzda, bütün siyasi partilerle ayrım gözetmeden konuştuk. Ön yargısız gittik, çaylarını içerken, muhabbet ettik, her şeyi paylaştık. Çünkü bizim için mesele, bir parti meselesi olmasının ötesinde bir ülke meselesi. İyi niyetle, yapıcı bir üslupla bir çözüm, bir hükümet formülü bulmaya çalıştık. Onlarsa hükümet kurulamamasının faturasını bize çıkarma gayreti içerisine girdiler. Ne olursa olsun, 'ben yokum' diyenler oldu, daha 7 Haziran akşamı. El sıkışmadan kırmızı çizgilerini ilan edenler, uzlaşmayı içine sindiremeyenler oldu. O kadar uzlaşmaz bir tutum içerisine girdiler ki bütün bu çabalar sonuçsuz kalıp, anayasal zorunluluk hükümeti kurmak gerektiğinde de 'biz orada da yokuz' dediler, ipe un serdiler, uzlaşmaya ve Anayasal hükümete dahi katılmama konusunda 'hayırcı' bir tutuma girdiler."