AHMET AKBUĞA - COŞKUN MENEK - IŞIK ÇAPANOĞLU - YAŞAR YILMAZ
KARS (İHA) - Sarıkamış Harekatı'nda Allahuekber Dağları'nda donarak şehit olan 90 bin asker, Başbakan Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenen törenlerle anıldı.
//KAR HEYKELİ AÇILIŞI
Sarıkamış Toprak Otel'de düzenlenen törene katılan Başbakan Erdoğan, Gülahmet Aytemiz Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi'nin 23 öğrencisi tarafından yaptırılan kar heykelini açtı. Donarak ölen Türk askerini resmeden heykele karanfil bırakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, dua etti. Başbakan Erdoğan ve eşi daha sonra heykeli yapan öğrenciler ve İstanbul'dan gelen bisikletçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Bin 856 kilometre yol katederek Sarıkamış'a gelen bisikletçiler, Başbakan Erdoğan'a Sarıkamış Harekatı'yla
ilgili bilgilerin yer aldığı bir tişört hediye etti.
//TÜRKİYE ŞEHİTLERİNE YÜRÜYOR KONFERANSI
Toprak Otel'te 'Türkiye Şehitlerine Yürüyor' konulu konferansa katılan Başbakan Erdoğan, içeri girerken izdiham yaşandı. Başbakan Erdoğan'ı görmek isteyen vatandaşlar da içeri akın edince kapılarda bazı vatandaşlar ezilme tehlikesi geçirdi. Vatandaşların Erdoğan'la tokalaşmak istemesi, korumalara zor anlar yaşattı. 500 kişilik konferans salonu vatandaşların ilgisi sebebiyle tamamen dolarken, çok sayıda kişi de konuşmaları ayakta izledi.
//"ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYACAĞIZ"
"Sarıkamış Harekatı'nın 96'ncı yıl dönümünde burada bulunmaktan, şehitlerimizi yanında ve burada sizlerle birlikte yad ediyor olmaktan büyük heyecan duyduğumu ifade etmek istiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mekanları cennet olsun. Başta Sarıkamış ve Kafkas Cephesi şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anarken, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dizeleriyle seslenmek istiyorum. "Gök kubbenin altında yatan al kan içinde ey yolcu, şu topraklar için can
veren erler hakkın bu veli kulları taş türbeye girmez, gufrana bürünmüş yalnız fatiha bekler. Bu noktada, 'Ne yaptınız?' diye sorarsanız, müftülükle birlikte onlarca hatmi şerifler okundu, mevlidi şerifler okundu. Beklenen, arzu edilen böylesi önemli bir görevi yerine getirdiği için hafızlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Millet için, bayrak için, vatan için, namus için ve şerefi için canlarını ortaya koyan Mehmet'ler, bugün bizlerden dua bekliyor, bir Fatiha bekliyor. Millet olarak şehitlerimizi unutmayacağımızı, dualarımızı, Fatiha'larımızı, minnet ve şükran ifadelerimizi onların aziz ruhlarına ve muhterem hatıralarına her zaman göndereceğimiz bir daha vurgulamak istiyorum."
//OSMANLI TARİHİ VE OSMANLI ÖRNEKLEMESİ
Osmanlı cihan devletinin ilk tohumunun Bilecik- Söğüt'te atıldığını hatırlatan Erdoğan, "Biraz daha geri gidersek Domaniç'te atıldı tohum, kısa sürede boy gösterdi, filizlendi, dalları Dicle'ye, Fırat'a, Tuna'ya, Nil'e, Hazar'dan Akdeniz'e, Hint Okyanusu'ndan Karadeniz'e kadar tüm bir coğrafyayı gölgelendiren ulu bir çınara döndü. Bütün bu coğrafyada her ülkede Osmanlı'ya ait köprüler, kervansaraylar, medreseler, camiler, bedestenler, şadırvanlar, bunları gördüğüm kadar adeta toprağa saçılmış, adeta toprağa bir tohum gibi ekilmiş. Oradaki şehitliklerimizi de bakan arkadaşlarımızla beraber ziyaret ettik. Kırım'dan Yemen'e, Avustralya'dan Endonezya'dan ve Galiçya'ya kadar dört kıtada Mehmetçiğin izine ve Aziz hatırasına rastladım. Şurası çok enteresan, nasıl ki bir ağacın meyveleri, tohumları dibine dökülürse işte o ulu çınarın cihan devletinin tohumları, dalları, yaprakları kurumaya yüz tuttuğunda dibine döküldü. Sarıkamış şehitlerinin de içinde bulunduğu Kafkas Cephesi şehitlerinin isim ve memleket listesine hepinizin dikkatini çekmek isterim. Burada Kars'ın, Erzurum 'un, Tokat'ın, Sivas'ın, Ankara'nın, İstanbul'un, İzmir'in, Muğla'nın, Rize'nin ve Trabzon'un evlatları yatıyor. Burada Van'ın, Hakkari'nin, Şanlıurfa'nın, Mardin'in, Diyarbakır'ın evlatları yatıyor. Burada aynı zamanda Sofya'dan, Üsküp'ten, Bakü'den, Kudüs'ten, Şam'dan, Halep'ten, Süleymaniye'den, Manastır'dan gelenler, buradaki kardeşleriyle yan yana omuz omuza yatıyor. Kosova'nın Priştine şehrinden Nezir var burada. Kudüs'ten Abdulcelil, meydan harbinde şehit oldu. Kerküklü Amman Ağa Kayserili İbiş'le aynı siperde şehit düştü. Ve büyük dedem Rize Güneysulu burada da Sarıkamış'ta şehit düşerek hakkın rahmetiyle kucaklaştı. Büyüklerim anlatırdı, 'Donarak şehit olduğunu gördük' derdi. Gözyaşları buz damlası gibi şehit oldu derlerdi" ifadelerini kaydetti.
//"SARIKAMIŞ ÜSTÜNDE KAR, KAR ALTINDA MEHMET'İM YATAR"
Sarıkamış şehitliğinin kardeşliğimizin sarsılmaz bir abidesi olduğunu belirten Başbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Van ile Erzurum'un, Kars ile Diyarbakır'ın, Mardin ile İstanbul'un, Ankara ile Üsküp'ün, İzmir ile Beyrut'un, Tokat ile Bağdat'ın nasıl birbirine kardeş olduğunun anıtıdır. Sarıkamış veya Sarıkamış Harekatı'nı çok iyi anlamak, buradaki ruhu, kardeşliği, dayanışmayı bütün lehçeleriyle bugüne taşımak durumundayız. Sarıkamış türküsü her şeyi netliğiyle ortaya koyuyor: 'Sarıkamış üstünde kar, kar altında Mehmet'im yatar.' Bugün Anadolu'dan, Trakya'dan Sarıkamış şehitlerini anmak için, rahmetle yad etmek için buraya geldik. Burada geçireceğimiz anlar, bir gün, bir gece bile Sarıkamış kışının, Allahuekber Dağı ayazının ne demek olduğunu anlatmaya yeter. Üzerlerinde sahre elbiseleriyle buraya gelmiş Mehmet'lerin Allahuekber Dağları'nda çektiği acıyı sizlerin muhayyilesine bırakıyorum. İstanbullu, Ankaralı, buralı yaşayanlar pek bilmeyiz. Diyorlar ya ya kar yağardı ya bu dağlar, Allahuekber Dağları 1914 ve 1915 kışında beyaz ölümü, sessiz ölümü Mehmetiçiğin adeta üzerine yağdırdı. 1915 baharında yağmur yağıp gün ışıyanca şehit bedenleri bu topraklar üzerinde ışıldamaya başladı. Adeta genç yavruların hazırladıkları buzdan yaptıkları heykel gibi. Kırılan gonca gülün tazeleri bir bir gün yüzüne çıkmaya başladı. İstanbul'dan erler Mehmet'ler, Sarıkamış şu marşla uğurlandı. Şehitler, secdeler yüce ruhuna der, Allahuekber yer Allahu ekber gök Allahu ekber Bütün şehitlerimize, tüm Sarıkamış şehitlerimize,
Kafkas Cephesi şehitlerimize minnet duygularımızı ifade etmekte yetersiz kalıyorum.”
//ALLAHÜ EKBER DESTANI
Konuşmasında, “Aziz şehitlerimizin manevi huzurunda ülkemin ve milletin adına onların aziz hatırasına sesleniyorum.” vurgusunu yapan Erdoğan şunları kaydetti, “ Aziz şehitler, bizler bugün torunlarınız olarak huzurunuzdayız. Sizler Allahuekber Dağları'nda destan yazdınız, sizler burada fedakarlığın, tahammülün inancın ve sevdanın olduğu kadar kahramanlığın ve kardeşliğin de destanını yazdınız. Sizin yazdığınız bu destana sahip çıkacak, sizin kutsal emanetinizi asla ve asla yere düşürmeyeceğiz. Canınızla kanınızla yazdığınız kahramanlık anıtı olan vatanımıza sizin kadar sahip çıkacak, onu yüceltmeye büyütmeye devam edeceğiz. Aziz ruhlarınızı, şehit bedenlerinizi incitmeyeceğiz. Bize en büyük vasiyetiniz olan kardeşliği yıpratmayacak, tıpkı sizler gibi kardeşliğimize uzanan harici ellere karşı göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz. Sizler Sarıkamış Cephesi'nde Allahuekber Dağları'nda Bitlis'te, Bayburt'ta, Oltu'da da, Tortum'da, Erzurum'da, Kop dağı'nda, Bardız'da, Soğanlı'da, Vanlı, Diyarbakırlı, Edirneli, Gazeli, Bakulü kardeşlerimizle omuz omuza çarpıştınız, beraber şehit oldunuz. Sizden aldığımız ilhamla vatan üzerinde, bütün dünya üzerinde tıpkı sizin gibi kardeşlik demeye, dayanışma demeye, hak ve hukuk demleye devam edeceğiz. Bunun devamı Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Sarıkamış şehitlerini anmak için bir proje çalışması ve inşallah bu facianın yüzüncü yılında 2015'te bu anıt düzenlemesi mutlaka tamamlanacaktır. Yanında bir adım daha atalım diyoruz. O adım da şu olacak: Sarıkamış'ta tarihi köyleri ve kullanılmayan Güller Kışlası yapılarını inşallah kültür turizmine kazandırmaya çalışacağız. Özellikle tabii 'Türkiye Sarıkamış şehitlerine yürüyor' diye bir ifade var. Doğrusu bu ifade şüphesiz samimi niyetlerle yazıldı. Biliyorsunuz bizim değerlerimizde, inancımızda şehitler ölü değildir. Onlar diridirler. Onu şuna dönüştürsek: 'Türkiye Sarıkamış şehitleriyle büyüyor.' Ruhaniyeti bize farklı bir heyecan verecektir. Farklı bir ideal oluşturacaktır."