AK Parti 99. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı, GAP Tarımsal Eğitim Araştırma Merkezi'nin konferans salonunda gerçekleşti
Toplantıda konuşan Davutoğlu, AK Parti'nin güzel geleneklerin, özgün yaklaşımların partisi olduğunu belirterek, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı geleneğinin AK Parti tarafından başlatıldığını ve yıllardır aksamadan devam edildiğini söyledi.
Ankara'da yapılan son toplantıda, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın her ay farklı bir şehirde yapılmasına karar verildiğini anımsatan Davutoğlu, "Bütün illerimiz böyle güzel faaliyete ev sahipliği yapmak isterdi. Hepsine gitmekten büyük zevk alırdık, hepsinde yeni bir anlam bulurduk ama Şanlıurfa'yı seçmemizin anlamına geldiğimizde; Şanlıurfa tevhidi geleneğin beşikliğini etmiş, başlangıcı olmuş kutsal bir mekan, Hazreti İbrahim'in mekanı, İbrahimi geleneğin, inancı için çekinmeden ateşe yürüyen bir peygamberin geleneği olan bir yer. O geleneğin takipçileri olan bizler için Şanlıurfa önemlidir" diye konuştu.
Davutoğlu, tevhidin sadece bir inanç değil, birlik, beraberlik anlamında da Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, tevhidini temsil etmesi bakımından Şanlıurfa'nın ilk toplantı için tercih edilmesinde etkili olduğunu dile getirerek, "Tek başımıza gelmedik, 81 vilayetle geldik. Anadolu'yla, Trakya'yla geldik, Dicle, Fırat, Sakarya, Seyhan, Ceyhan, Yeşilırmak, Kızılırmak'la geldik. Birileri güzel nehirleri, dağları birbirinden ayırmak isterken, bizler birleştirmek için geldik, tevhid için geldik. Hep beraber tek bir yürek olmaya geldik" dedi.
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın sadece parti kurulları ile kurumlarının arasında istişare toplantısı şeklinde olmasını istemediklerini, toplantının düzenlendiği şehirde bir şölen havasında etkinliklerin düzenlenmesini istediklerini belirten Davutoğlu, dün Şanlıurfa'da Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi başkanlığında ekonomi zirvesi, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş başkanlığında mültecilerle ilgili bir çalıştay tertip edildiğini ifade etti. Davutoğlu, toplantı için Şanlıurfa'ya gelen belediye başkanlarının farklı gruplar halinde 13 ilçe belediye başkanlığını, AK Parti Genel Merkez teşkilatından bir grubun da Akçakale Mülteci Kampı'nı ziyaret ettiğine işaret ederek, "Burada bir formel toplantı yapmaya gelmedik. Bir araya gelip bir toplantı salonuna kapanıp daha sonra ayrılmaya gelmedik. Burada ekonomi gibi her şehir için can damarı olan konuyu tartışmış olduk, mülteciler konusu başta olmak üzere, sosyal meselelerimizi ve kardeşliğimizi ilgilendiren konuları tartıştık. İşte AK Parti'nin diğer partilerden farkı bu. AK Parti gönülleri buluşturmaya geliyor, sadece sandıkla milleti buluşturmaya değil, ondan önce gönülleri buluşturmaya, bu gönüller arasında sarsılmayacak köprüler kurmaya geldik. Selam olsun bu köprüleri kuran gönül erlerine, bütün illerimize Şanlıurfa'dan selam” ifadelerini kullandı.
Gelecek toplantı Edirne'de
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, aralık ayındaki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın da Edirne'de yapılacağını bildirdi.
Davutoğlu, son bir ay içinde Kahramanmaraş, Kayseri, Bursa, İstanbul, Ankara, Nevşehir-Hacıbektaş, Ağrı-Patnos ve Tunceli’yi ziyaret ederek, etkinliklere katıldığını, yurtdışı itibariyle de Avustralya, Filipinler ve Irak'ta temaslarda bulunduğunu hatırlatarak, bu temaslarında birçok önemli gündem maddesini tartıştıklarını, önemli kararlara imza attıklarını ve kararların hayata geçirilmesi için eylem planları hazırladıklarını anlattı.
"En kısa zamanda TBMM'de görüşülerek karara bağlanacak"
Çalışmalarındaki ilk gündem maddesinin iç siyasi gelişmeler ve demokratikleşme çabaları olduğunu ve 62. Hükümeti kurar kurmaz ele aldıkları ve hiçbir zaman taviz vermeden devam ettirecekleri konulardan birisinin Çözüm Süreci olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ancak 6-7 Ekim olayları, bugün Suruç'u da ziyaret edeceğiz ve orada Suriye'nin her bir kesimine olduğu gibi Kobani'deki kardeşlerimize de bir gönül yakınlığında beraber olduğumuzu göstermek için orada olacağız. 6-7 Ekim olayları sebebiyle ortaya çıkan yeni bir durum söz konusu oldu. Bazı çevreler Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ayrıca büyükşehirlerimizde Türkiye'nin demokratik atmosferini istismar ederek vandalizme, şiddete yönelmeye kalktılar. Biz bunların karşısında devlet ahlakının gereği olarak soğukkanlı bir tavır sergiledik ve hep şunu vurguladık; Çözüm Süreci kamu düzeninin alternatifideğildir, kamu düzeninin olmadığı yerde Çözüm Süreci hayata geçirilemez. Bu sebeple bu ay içinde iç demokratikleşme anlamında, sosyal ve siyasal sorunlar perspektifinde üç önemli reformu hayata geçirdik. Birincisi İç Güvenlik Reformu ve özgürlüklerin korunması. Sadece 6-7 Ekim bağlamında değil, daha da genel bir çerçevede, güvenliği teminat altına almak açısından değil, özgürlükleri de derinleştirmek açısından çok köklü bir reform paketini hazırladık, bu hafta pazartesi günü TBMM'ye sevk ettik.
Bir taraftan vatandaşlarımızın özgürlükleri ve hakları korunur, bürokraside ciddi kolaylaştırmalara giderken, diğer taraftan güvenlikle ilgili yeni bir yapılanma esas alındı. Birçok bürokratik işlem kolaylaştırıldı, isim değiştirmeden pasaport almaya kadar, vatandaşlarımızın devletle olan ilişkilerinde devletin vatandaşımıza, borcu olan en kısa, en doğru yoldan hizmet götürme taahhüdünü yerine getirecek tedbirler aldık. Daha etkin ve koordineli bir güvenlik yapılanmasıyla ilgili jandarmamızın sicil ve diğer alanlarda, mülki görevler bağlamında İçişleri Bakanlığımıza doğrudan bağlanması ve bazı süreçlerde yeniden yapılanması için adımlar atıldı."
Başbakan Davutoğlu, son yaşanan olaylardan edinilen tecrübeyle özellikle toplantı ve gösteri hakkının kullanılması esnasında ortaya çıkacak istismarları yok edecek, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğünü teminat altına alacak ciddi düzenlemeler getirdiklerine vurgu yaparak, bu düzenlemelerin de en kısa zamanda TBMM’de görüşülerek karara bağlanacağını bildirdi.
Davutoğlu, "Çözüm Süreci'ni kararlılıkla sürdüreceğiz ama Hakkari'den Edirne'ye, Muğla'dan Artvin'e kadar Türkiye'nin her bir köşesinde kamu düzenini kesinlikle zaafa uğratmayacak her türlü tedbiri de almaya kararlıyız" dedi.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Çözüm Sürecini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgularken, 6-7 Ekim olaylarına da atıfta bulundu.
Bu olayları tırmandıranların, alanda şiddeti teşvik edenlerin, "Biz belli alanlarda, sadece bir tek siyasi görüşe, bir tek siyasi yaklaşıma izin veririz, farklı siyasi görüşler burada barınamazlar" mesajını iletmek istediklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Onun için parti binalarımıza saldırdılar. Onun için farklı siyasi görüşlere sahip vatandaşlarımızı hunharca katlettiler. Patnos'ta da vurguladığım gibi buradan da Şanlıurfa'dan da tüm AK Parti kadrolarına hem selamlarımı iletiyorum, hem de şu mesajın bilinmesini istiyorum; Türkiye'nin her yerinde siyaset yapmaya, Türkiye'nin her yerinde al bayrağı ve AK Parti bayrağını dalgalandırmaya kararlıyız ve bundan hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Şimdi bir sınav günüdür. Eğer gerçekten Çözüm Süreci samimiyetle savunulacaksa, herkes şiddeti, nefret dilini, kini ve en önemlisi de silahı bir kenara koyacak ve Çözüm Sürecini siyasal alanda yürüyen bir süreç olarak her türlü görüşün ifade edildiği ama nihayetinde temel muhatabın sadece millet olduğu bir süreç olarak başarıya ulaştırmaya gayret etmek durumunda herkes. Bu çerçevedeki adımlarımız devam edecek. Hem kamu düzenini teminat altına alacağız, hem de çözüm süreci konusunda son yaptığımız toplantıdan sonra aldığımız kararlar çerçevesinde adamlar atmaya devam edeceğiz."
"Kapsamlı bir çalışma içine girdik"
Hacı Bektaş Veli ziyareti, yaptığı görüşmeler ve son olarak da Tunceli'deki temaslarına değinen Davutoğlu, "Aslında Türkiye'de Alevi vatandaşlarımızla ilgili ortaya çıkmış ve çıkabilecek sorunlarla ilgili çok kapsamlı bir çalışma içine girdik" açıklamasını yaptı.
Gerek Hacı Bektaş, gerekse Tunceli'de verdiği mesajların açık olduğunu ve bu topraklardaki kardeşliği savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hazreti İbrahim'in yolu ile Ehli Beyt'in yolu birbirinden ayrılamaz, bu anlamda Şanlıurfa da Tunceli'den, Hacı Bektaş'tan ayrılamaz. Hazreti İbrahim'in yolu aynı zamanda onun torunları olan Ehli Beyt'in de yoludur. Bu tarihi birlikteliği bu topraklarda egemen kılacağız. Bununla birlikte eşit vatandaşlık haklarını da egemen kılacağız. Kimse etnik ve mezhebi inancı, geçmişi dolayısıyla ya da konuştuğu dil dolayısıyla ya da siyasi görüşü dolayısıyla bu topraklarda tahkir edilemeyecek, ötelenemeyecek, ayrımcılığa tabi tutulamayacak. Bu çerçevede adımlar atarken, birçok tepkiler aldık. Bu tepkilerin geleceğini biliyorduk. Birilerinin tek parti zihniyetini savunmaya devam edeceğini biliyorduk. Özellikle CHP'nin. Ama MHP de o kuyruğa girdi ve birlikte CHP'nin tek parti dönemindeki uygulamaları savunmaya yöneldiler. Aslında AK Parti'nin 'Yeni Türkiye' diye bugün ısrarla savunduğu ilkelerle 'Eski Türkiye'nin alışkanlıkları arasındaki temel fark son tartışmalarla ortaya çıkmıştır. Birileri milleti adam etmeye ayarlı bir devlet anlayışını benimserken, biz millete hadim olan, millete hizmet eden devlet anlayışını savunduk, savunmaya devam edeceğiz. 'Yeni Türkiye'nin felsefesi budur."
"Muhabbetin sözcüsü olmaya devam edeceğiz"
Davutoğlu, birilerinin kendisinden farklı düşünenlere düşmanca duyguları körüklerken, kendilerinin ise bütün düşmanların karşısında muhabbetin sözcüsü olmaya devam edeceklerini söyledi.
"Geçtiğimiz haftalarda, Baas zihniyetinin Türkiye'deki karşılıkları olarak bu partileri işaret ettiğimde aslında bunu göstermeye çalışmıştık" diyen Başbakan Davutoğlu, "Düşününüz; çatı aday diye cumhurbaşkanlığı seçiminde bir araya geldiler, birliktelikleri de devam edecek... Ama ne yönde devam ediyor görüyorsunuz. Tek parti zihniyeti yönünde. Onlar çatıyla uğraşacaklar biz ise milletin temelinden hareketle yepyeni bir siyasi sistem, yepyeni bir anayasal sistem, yepyeni ve güçlü bir devlet inşa etme yolunda devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Erzincan'ı ziyareti sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesinin vefat haberini aldığını ve ondan sonra da şu ana kadar Kılıçdaroğlu ile ilgili herhangi bir eleştirel cümle kurmamaya özen gösterdiğini bildiren Davutoğlu, bunu taziyesine saygı için yaptığını anlattı.
Kılıçdaroğlu, ailesine tekrar taziyelerini ileten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Dün de ifade ettim, siyasete bir seviye, karşılıklı bir saygı getirmek gerekir diye. Ama maalesef bugün sabah, havaalanından buraya gelirken, Sayın Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da yaptığı bir toplantıdaki ifadelerinden anlıyorum ki Kılıçdaroğlu'nun kulakları bu tür çağrılara kapalı. Gönülleri kapalı olanların kulakları da kapalı olur zaten. Gönüllerini açamayanlar, kulaklarını kapatırlar bu tür çağrılara. Orada kullandığı ifadelerle bizi başbakanlığa çağırıyor. Şimdi herhalde herkes Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak bu ülkenin sorumluluğunu üstlenmek için nasıl gayret sarfettiğimizi takip ediyor ve Türkiye'de herhangi bir iktidar boşluğu oluşturmadığımız gibi bütün bu geçiş sürecinde, daha da kuvvetli ve güçlü bir ivme ile kongrelerimizde, seçime hazırlıklarla geleceğe hazırlandığımızı görüyor. Hiç Kılıçdaroğlu dertlenmesin, onun halini de görüyor herkes, bizim kudretimizi de görüyor, bizim şefkatimizi de görüyor."
"Herkes 'hafazanallah' der..."
Kılıçdaroğlu, kendisini kitlesi nezdinde tatmin edebilmek ve partiden ayrılanları itham edebilmek için, "CHP'nin iktidar olamayacağına inananlar partiyi terk etsin" dediğini anımsatan Davutoğlu, "Kendisinin de inandığını zannetmiyorum, böyle bir kriter koyacaksa önce kendisinin kapıdan çıkıp gitmesi gerekecek" dedi.
"Bir anket yapılsın Türkiye sathında, CHP'nin iktidara geleceğine inanan kimse çıkar mı?" sorusunu soran Davutoğlu, şunları dile getirdi:
"Hadi böyle bir ihtimal zuhur etse, herkes 'hafazanallah' der. 'Allah bizi muhafaza etsin' der çünkü CHP iktidarlarının ne getirdiğini biliyor. Kendi partisinin geçmişiyle yüzleşemeyen Kılıçdaroğlu, sadece tek parti geçmişi değil, yakın geçmişiyle de yüzleşemeyen Kılıçdaroğlu, bize meydan okumaya kalkıyor. Tunceli'de, Dersim'de oradaki kardeşlerimizle kucaklaştık, emin olunuz Şanlıurfalılar, ben her birine teşekkür ediyorum. Gerek cemevinde, gerek sokaklarda, gerek kongremizde gördüğümüz hava dolayısıyla... Milletimizin birliğine, beraberliğine güvenim bir kez daha arttı. Patnos'a gittiğimde AK Parti kadrolarında tek bir nebze tereddüt hali görmedim. O vandalizmle belediye binamız yakılmıştı, birçok tahribat yapılmıştı ama AK Parti neferlerinde tek bir tereddüt görmedim. Hepsini alınlarından öpüyorum."
Tunceli'de de AK Partili olsun olmasın hiç kimsenin gözünde nefret hali görmediklerini belirten Davutoğlu, "Hep ışıltı, hep tebessüm, hep güleryüz, hep kucaklama hissi... Sayın Kılıçdaroğlu, Tunceli'ye gitmişken bari bu özelliği alıp gelseydi, Hak Muhammed Ali yolundaki muhabbet dilini alıp gelseydi ama böyle taziye günlerinden hemen sonra bile açık ve son derece çirkin ifadelerle siyaset yapmaya devam ediyor. Bizim çağrımıza kulak kapatıyor" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "MİT Müsteşarımızı hesaba çekemeyenler, MİT Müsteşarımız üzerinden milli iradeyi hesaba çekemeyenler, şimdi anlaşılan o paralel çete, Kılıçdaroğlu'na yeni bir tüyo veya yeni bir malzeme vererek MİT Müsteşarına saldırtmaya çalışıyorlar" dedi.
GAP Tarımsal Eğitim Araştırma Merkezi'nin konferans salonunda gerçekleştirilen AK Parti 99. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, MİT Müsteşarlığı nezdinde bir takım ithamlarda bulunduğunu belirtti. Davutoğlu, "Elinizde belge varsa ispat edin" dediklerini ancak hiçbir belge çıkmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun "Ben devleti kendisinden iyi bilirim" iddiasında bulunduğunu, ardından bu olayla ilgili "Gazetelere bakın" diye konuştuğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Demek ki devleti gazetelerden öğreniyor. Gazete kültürüne dayalı bir devlet anlayışı var. Bir ithamda bulunuyorsunuz MİT Müsteşarlığıyla ilgili, o ithamı ispat görevi sizin üzerinize düşer. Nereden geliyor bu itham biliyor musunuz? Hala bir rövanş peşindeler. Çatı adayını kimler belirledilerse veya CHP'nin önüne kimler dikte ettiyse, aynı kesimler şimdi 'MİT'e saldır' diyorlar. Hani 7 Şubat'ta MİT Müsteşarımıza dönük komplo var ya o komplo sadece MİT Müsteşarımıza dönük değildi, hükümetimize dönüktü, devlete dönüktü ve siyasi istikrarımıza yapılan bir komploydu. Hak ettiği cevabı aldılar. Bir an bile tereddüt etmedik. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan olarak da olaya müdahil oldu ve gerekli dirayetle Türkiye büyük bir badireden kurtuldu. Şimdi orada MİT Müsteşarımızı hesaba çekemeyenler, MİT Müsteşarımız üzerinden milli iradeyi hesaba çekemeyenler, şimdi anlaşılan o paralel çete, Kılıçdaroğlu'na yeni bir tüyo veya yeni bir malzeme vererek MİT Müsteşarına saldırtmaya çalışıyorlar. Bunun arkasında başkaları da var. Bunun arkasında Milli İstihbarat Teşkilatımızın son 4-5 yıl içinde çok köklü bir yeniden yapılanmayla dış istihbaratta kazandığı kapasiteyi kıskanan dış çevreler de var. Milli İstihbarat Teşkilatımız öylesine köklü bir dönüşümden geçti ki. Bunu iftiharla söylüyorum, gidip brifing aldığımda da gördüklerimden çok memnun oldum. Artık Türkiye başka ülkelerin istihbarat elemanlarının at oynattığı, Türk istihbaratının ise dışarıda buna tepki veremediği bir konumda olmayacak. Kılıçdaroğlu eline verilen bazı notları düşünmeden okurken bütün bunları gözden geçirmek durumunda."
Davutoğlu, iddialara ilişkin ciddi bir delil varsa ortaya konulması gerektiğini ifade ederek, "MİT Müsteşarlığımız da devlet kurumlarımızın hepsi de sadece bu devlete hizmet eder, bu millete hizmet eder. Bu hizmetleri dolayısıyla bizim her zaman takdirlerimizi de alırlar ve hiçbir devlet kurumumuzu bu tür iftiralara karşı korunaksız, dayanaksız bırakmayız. Bunun böyle bilinmesini isterim" diye konuştu.
"Kendi partinle yüzleş"
Kılıçdaroğlu'nun kendi partisiyle, geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hani Dersim'le yüzleşmekten kaçındı. Kendisi açık bir şey söyleyemediği gibi Genel Başkan Yardımcısı yarım yamalak bir şeyler telaffuz etti, parti birden ikiye bölündü. İşte AK Parti ile CHP arasındaki fark bu. Kendisi çıkıp ne Tunceli'de ne de herhangi bir toplantıda açık bir tavır belirleyemedi. Sadece 30'lu yıllar mı? 94'te yayınlanmış DYP-SHP, yani bugünkü CHP'nin ikiz kardeşi veya anası diyeyim, hepsinin anası CHP ama SHP ile bir dönem geçtiler biliyorsunuz, 94'te yayımladıkları genelgeler var. Tunceli'ye, Doğu ve Güneydoğu'daki illere gıda ambargosu uygulayan genelgeler var. Bunları senin partin çıkardı Kılıçdaroğlu, bunlarla yüzleş. Bize dönük herhangi bir ithamda bulunmadan önce kendi partinle yüzleş. MHP ile yüzleş, çatı adayı birlikte belirlediniz. Şimdi aynı mirası paylaşarak eski Türkiye geleneklerini savunma üzerinden AK Parti'yi hedef ediniyorlar her ikisi de. Hiç merak etmesinler, biz gerektiğinde 2-3-5 kimler gelirse gelsin hepsine karşı hak bildiğimiz yolda mücadele etmeye, gerekli gayreti göstermeye de kararlıyız."
"Adımlar devam edecek"
İç Güvenlik Reformu ve Özgürlüklerin Korunması Paketi ve onun etrafında Türkiye'de demokratikleşmenin gelişmesi için atılacak adımların gelecek günlerde de devam edeceğini aktaran Davutoğlu, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun Meclis'te olduğunu, bunun da önemli bir insan hakları reformu olduğunu söyledi.
Başbakan Davutoğlu, yine bu çerçevede iş sağlığı reformunu hayata geçirecek adımları attıklarını, maden kazalarının bir daha yaşanmaması için de gerekli her türlü yasal tedbirleri almaya devam edeceklerini bildirdi.
Dış politikada da son derece dinamik, hareketli bir yaklaşım sergilediklerini vurgulayan Davutoğlu, son 2 hafta içerisinde Avustralya'da G-20 zirvesine katıldıklarını, son derece önemli Filipinler ve Irak ziyaretleri gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
"Bereketli hilalin merkezindeki aziz Şanlıurfa. Bereketli hilal, Basra Körfezi'nden Akdeniz'e kadar uzanan bir hilaldir ve onun merkezinde de Urfa vardır" diyen Davutoğlu, geçen hafta hem Irak'taki yeni hükümetin Başbakanı İbadi ile hem de bütün siyasi akımların, partilerin ve grupların liderleriyle görüştüğünü, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Irak Türkmen Cephesi Başkanı, Türkmen milletvekilleriyle kapsamlı görüşmeler yaptığını anlattı.
Başbakan Davutoğlu, "Irak'ın istikrarından en fazla olumlu yönde etkilenecek ve bu istikrarı kendi istikrarı gibi gören ülke Türkiye'dir. Ama bu istikrardan Türkiye içinde de en olumlu yönde istifade edecek şehirlerin başında Urfa gelir, Irak'ın ve Suriye'nin istikrarından. Onun için bizim temel amacımız Irak'ta, Suriye'de, Lübnan'da, bütün Ortadoğu'da etnik ve mezhep ayrımı olmayan, kalıcı bir barışı tesis edecek şekilde adımların atılması" değerlendirmesinde bulundu.
Urfalıların bunu çok iyi anlayacağını ifade eden Davutoğlu, "Çünkü Urfa'da tam tevfik ve birlik bilinci içinde Türk vatandaşlarımız, Arap vatandaşlarımız, Kürt kökenli vatandaşlarımız hepsi bir arada yaşar. Ortadoğu barışının İbrahimi gelenek etrafında bütünleştiği, sembolleştiği şehir Urfa'dır" dedi.
Suriye'den gelenlere kucak açtıkları için Şanlıurfalılara teşekkür eden Davutoğlu, "İbrahimi gelenek demek kolay, ensar ahlakı demek kolay ama imtihanla karşılaşıldığında nasıl tavır alındığı önemli. Şanlıurfalı kardeşlerimiz, vatandaşlarımız her birine buradan teşekkür ediyorum. Suriye'den gelen mülteci kardeşlerimize gösterdikleri tavırla Medine ruhunun Şanlıurfa'da, ensar bilincinin Urfalılarda yaşadığını gösterdiler" diye konuştu.
Davutoğlu, bu ensar bilinciyle davranmaya devam edeceklerini belirterek, bunun için Irak'ta her kesimle görüştüklerini aktardı.
Türkiye ile Irak arasında 2009 yılında başlatılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin bir sonraki toplantısının gelecek ay Türkiye'de gerçekleştirileceğini de dile getiren Davutoğlu, "Böylece Irak ile aramızdaki ortak kabine toplantısı geleneği tekrar ihya edilmiş ve enerjiden ulaştırmaya, inşaattan, yatırımdan ticarete kadar çok geniş bir alanda yepyeni bir dönem başlayacak" ifadelerini kullandı.
Irak'ın karşı karşıya kaldığı problemleri bildiklerini belirten Davutoğlu, Kerkük'te olan gelişmeleri takip ettiklerini söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD tehdidinin, etnik ve mezhep temelli ayrışmaların hala sürdüğüne dikkati çekerek, "Bu ayrışmalar karşısında Türkiye hiçbir zaman sessiz ve kayıtsız kalmayacak. Bu ayrışmaların giderilebilmesi için, ihtilafların ortadan kaldırılması için de elinden gelen bütün çabayı gösterecek. Bütün Iraklılar, bütün Suriyeliler bizim kardeşimizdir, ezeli ve ebedi dostumuzdur. Aralarında bir ayrım yapmayız, hangisi, ne zaman yardıma ihtiyaç hissederse Anadolu toprakları onların anayurdu olarak her zaman açıktır" sözlerini sarf etti.
Davutoğlu, AK Parti 99. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında, Türkiye dönem başkanlığı esnasında, G20 dönem başkanı olarak, aynı zamanda en az gelişmiş 47 ülkenin koordinatörü olarak dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle en az gelişmiş ülkelerini bir araya getirmeye gayret edeceğini söyledi.
Küresel ekonominin mağdurlarının ve vicdanın sözcüsünün de yine Türkiye olacağını belirten Başbakan Davutoğlu, bu çerçevede ileriki bir yılda küresel ekonomideki gidişata yön verme yanında hem 2015 seçimlerine giden süreçte ekonomiyi güçlendirmeye devam edeceklerini ve 2023 hedefleri yönünde kararlı yürüyüşlerini aksatmadan sürdüreceklerini dile getirdi.
Davutoğlu, 2015'te G20 zirvesinden sonra 2016'da da bir başka büyük zirveye ev sahipliği yapacaklarını bildirerek, "İnsanlık tarihinde ilk defa gerçekleşecek olan İnsani Zirve, İstanbul'da toplanacak. Birleşmiş Milletler, bütün ülkeler, sivil toplum kuruluşları insani konulardaki temel problem alanlarını ve gelecek perspektifini Türkiye'de tartışacaklar. Düşününüz dünya ekonomisinin geleceği Türkiye'de tartışılacak gelecek sene 2015'te; insanlığın geleceği de yine Türkiye'de tartışılacak 2016'da. İşte Türkiye artık bütün temel konuların çekim alanı haline gelmiş bir ülke. Önümüzdeki dönemde bu demokratikleşme hamleleri, dış politika etkinliği ve ekonomideki gelişmelerle ilgili aktif tutumumuzu sürdürme konusunda hiçbir tereddüt göstermeden kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
"Bir yılda yapılan ihracatı şimdi bir ayda yapıyoruz"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ekonomide elde ettikleri mesafelerle ilgili görüşlerini de paylaşmak istediğine değinen Başbakan Davutoğlu, bu bölgenin gerek teşvik gerekse yatırım programlarında her zaman öncelikli konumunu koruduğunu vurguladı.
Davutoğlu, Çözüm Süreciyle bölgede ekonomik anlamda büyük bir kalkınma dönemi başladığı için 6-7 Ekim olaylarında AK Parti ve devlet binalarının yanında iş yerlerine de saldırılar yapıldığını anlattı.
"İstendi ki bölgeye hakim olmuş iyimser hava dağılsın, tekrar 90'lı yılların eski Türkiye'nin getirdiği sınırlamalar, kısıtlamalar, terör tehdidi, güvensizlik ortamı geri gelsin" diyen Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Çünkü bölgedeki kardeşlerimizin istikrar, refah ve kalkınma istediğini biliyoruz. Bakınız; 2002'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan toplam yapılan ihracat 825 milyon dolardı. Şimdi ise 2013 yılında bu rakam 10 milyar dolar. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan bir yılda yapılan ihracatı şimdi bir ayda yapıyoruz. DAP ve GAP illerinde 2002'de ödenen toplam tarımsal destek 479 milyondu, şimdi 2,5 katrilyon. Güneydoğu Anadolu bölgemizde 9 ilin 8'inde havaalanı ulaşımı gerçekleştirdik. Bu da bu bölgeleri hem Türkiye'ye hem de dünyaya bağlayan en önemli alanlardan birisi. Şanlıurfa'nın çevre illerle bağlantısını sağlayan duble yolların 352 kilometresini tamamladık. Şanlıurfa-Gaziantep otoyolu, Şanlıurfa çevre yolları ve Abide Kavşağını da tamamladık. GAP Arena Stadyumu ve 5 bin kişilik kapalı spor salonunu hizmete sunduk. Türkiye'nin en büyük mozaik ve arkeoloji müzesi Halepli Bahçe'yi Şanlıurfa'ya kazandırdık."
"Bin 700 yataklı Şanlıurfa şehir hastanesinin temeli atılacak"
Davutoğlu, Şanlıurfa'da 3 organize sanayi bölgesi kurduklarını da belirterek, besi organize sanayi bölgesinin kurulması çalışmalarının da devam ettiği bilgisini verdi.
Tarihi bir yatırım olarak 2 milyarlık yatırımla 17 kilometrelik tünelle Suruç ovasını suya kavuşturduklarını anlatan Başbakan Davutoğlu, "İnşallah Suruç'a gelen bu su bereket, barış bereketi Kobani'ye ve oradan da öteye bütün Suriye'ye ulaşacak" dedi.
Davutoğlu, Siverek, Viranşehir ve Akçakale ilçelerinde devlet hastanelerinin vatandaşın hizmetine sunulduğunu bildirerek, iki yılda 5 bin 100 dersliğin temelini attıklarını, 220 okulun da açılışını gerçekleştirdiklerini ifade etti.
TİGEM arazisinde bulunan 5 bin kişilik göçerler ailelerinin 100 yıllık hayallerinin gerçek olduğunu ve tapulu arazilerine kavuştuklarını kaydeden Başbakan Davutoğlu, "105 milyon Türk lirası harcayarak Türkiye'nin üçüncü uzun asma köprüsü olan Misina asma köprüsünü ulaşım hizmetine inşallah yakında sunacağız. İnsanlık tarihini 12 bin yıl öncesine buluşturan dünyanın en eski tapınağı Göbekli Tepe'yi dünya turizmine kazandırdık. Şanlıurfa'da 243 milyon Türk liralık gençlik ve kültür yatırımı yapıldı. Eyyubi ilçesine 550 yataklı devlet hastanesi, Harran Üniversitesinde 600 yataklı tıp fakültesini de 2015'te inşallah açıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin istiklali de istikbali de AK Parti'nin teminatı altındadır"
Diğer partilerin kendi içlerinde yoğun ihtilaflar yaşadığını belirten Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin büyük bir şölen, şenlik, demokrasi bayramı içinde kongrelerini gerçekleştirdiğini söyledi.
Davutoğlu, ilçe kongrelerini tamamlamak üzere olduklarını vurgulayarak, bu hafta sonunda da ilçe kongrelerini tamamlayacaklarını ve il kongrelerine başlayacaklarını bilgisini verdi.
"Önümüzdeki cumartesi ve pazar günü yine sembolik bir şekilde il kongrelerimizi istiklalimizin başlangıç noktasını teşkil eden Erzurum Kongresi'yle Erzurum'da gerçekleştireceğiz" ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, "Erzurum Kongresi'nden, bizim AK Parti'de bu hafta sonu gerçekleştireceğimiz AK Parti İl Kongresi arasında gönül bağı, istiklal aşkı bağı, istikbal bağı vardır. Erzurum Kongresi, 1919'da hangi şartlarda gerçekleşmişse ama ne büyük bir iddiayla milli iradeyi ortaya koyacak bir onurlu davranış sergilemişse biz de inşallah 2014 AK Parti Erzurum Kongresi'yle aynı ideallere sahip çıkacağız, aynı idealler için canımızı, başımızı, emeğimizi, alın terimizi ortaya koyacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, Erzurum Kongresi'nden aynı gün Kars Kongresi'ne geçeceklerini daha sonra da Balıkesir ve Kırklareli Kongrelerini yapacaklarını bildirdi.
"İşte AK Parti farkı bu" diyen Başbakan Davutoğlu, "Şu anda bütün ilçelerimizde, bütün illerimizde kardeşlik ve tam dayanışma bilinci içinde kongrelerimizi yapıyoruz. İnşallah şubat ayı sonuna kadar kongrelerimizi tamamlayıp, ondan sonra esas demokrasi şölenine 2015 seçimleri için meydanlara ineceğiz. Kongre salonlarından meydanlara indiğimizde Türkiye'de herkes ama özellikle muhalefet partileri de görecekler ki Türkiye'nin istiklali de istikbali de AK Parti'nin teminatı altındadır" ifadelerini kullandı.
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na Başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan yardımcıları, Şanlıurfa AK Parti milletvekilleri, AK Partili büyükşehir belediye başkanları, AK Parti il başkanları katıldı.
Davutoğlu'nun konuşmasının ardından toplantının öğleden sonraki bölümünde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, AK Parti Yerel Yönetimler ve Teşkilat başkanlıkları birer sunum yapacak.