Bakan Ala, operasyonları değerlendirdi

İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Genel Merkezi'nde Doğu ve Güneydoğu illeri milletvekilleri ile gerçekleştirilen toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Daha önce de sınırlarda karakolları yaptıklarını anlatan Bakan Ala, "Karakol yapmak ya da polis merkezi inşa etmek bizim kamu hizmeti, güvenlik hizmetini sunabilmek için önemli görevlerimizden birisi. O bakımından şehirlerin mahallelerini, ilçelerin güvenlik ihtiyacını ve mahallelerin konumunu yeniden gözden geçiriyoruz. Orada milletimize daha kaliteli, daha iyi güvenlik hizmeti sunabilmek için ihtiyaç duyduğumuz polis merkezlerini, başka yerlerde jandarma karakollarını inşa edeceğiz, ediyoruz zaten. Bu önceden beri yaptığımız iş ama daha bu bugünkü şartları dikkate alan anlayışla gözden geçiyoruz" diye konuştu.

"UYRUĞUNU BELİRTTİĞİNİZ YERDEN BİR KESKİN NİŞANCI OLDUĞUNA DAİR HABERLER SPEKÜLASYONDUR"

Bir Sırp keskin nişancının yakalandığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Bakan Ala, "Bu doğru değil. Yabancı keskin nişancılar oldu Sayın Başbakanımızın da açıkladığı gibi doğrudur. Ama uyruğunu belirttiğiniz yerden bir keskin nişancı olduğuna dair haberler spekülasyondur. Biz uyruk açıklamıyoruz. Yani başımızdaki ülkelerin, Suriye'nin durumu ortada. Oradan ülkemize geçişler olabiliyor, sınır güvenliğini alıyoruz ama geçişler olduktan sonra yakalananlar oluyor. Türkiye'nin uluslararası ilişkileri de dikkate alınarak zaman zaman açıklamalar yapıyoruz. Şuanda o açıklamayı gerektiren bir durum yok" yanıtını verdi.

"SAYIN BAŞBAKANIMIZIN ÖRNEKLEMESİ TOLEDO'NUN BİR TURİZM MERKEZİ, KÜLTÜR MERKEZİ OLMASIYLA İLGİLİDİR"

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yeniden inşasının gündemde olduğu ve Sur için Toledo örneği verildiği hatırlatılarak, Toledo'nun özerk bir bölge oluşunun tartışıldığının belirtilmesi üzerine Bakan Ala, "Sayın Başbakanımızın örneklemesi Toledo'nun bir turizm merkezi, kültür merkezi olmasıyla ilgilidir. Nitekim Diyarbakır Suriçi de bölgemizin Türkiye'nin en önemli kültür merkezidir, turizm merkezidir. Orada İçkale var. Osmanlı döneminde Diyarbakır'ın yönetildiği merkez. Oraya ilişkin 4-5 yıl önce ciddi bir uygulama yaptık. bütün eski tarihi binaları kimliği olan binaları restore ettik. Onları turizme kültür hayatımıza kazandırdık. Suriçi de orada Roma'dan kalma, Osmanlı Kanuni döneminde yapılmış olan iyileştirmelerle dünyanın en önemli tarihi mirasıdır. Biz de orayı yeni yapacağımız kentsel dönüşümle birlikte projesi de hazır. Tamamen tarihin yeniden kazandırıldığı bir mekan haline dönüştüreceğiz. Onu ifade etmek için yaptığı bir değerlendirmeydi" ifadelerini kullandı.

"EMNİYET İÇERİSİNDE 1 HAFTA 10 GÜN İÇERİSİNDE BİR DAİRE OLUŞTURACAĞIZ"

Dün Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un sınır güvenliği konusunda yeni bir taslak hazırlandığıyla ilgili açıklamasının sorulması üzerine İçişleri Bakanı Ala, "Önümüzdeki Bakanlar Kurulu'nda bir dairenin sadece bu işe tahsis edilmesi yani insan kaçakçılığıyla mücadele konusunda emniyet içerisinde 1 hafta 10 gün içerisinde bir daire oluşturacağız. Yeni daire kuracağız. Bu çok önem verdiğimiz bir konudur. Şuanda Türkiye'ye gelen çok sayıda misafirin, sınırımızdaki ülkelerden Suriye'den Irak'tan Afganistan'dan diğer ülkelerden gelen göç yoğunluğu dikkate alındığında bu gelen insanlara yönelik organize suç örgütleri, insan kaçakçılığı veya göçmen kaçakçılığı konusunda faaliyete geçiyorlar. Bunlara ilişkin özel bir düzenleme yapma zamanı gelmiştir. Onun için de o özel düzenlemeyi yaptık, yapıyoruz ve bir yeni teşkilat kuracağız" dedi.

"BAKANLAR KURULU'NA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI OLARAK BİR YÖNETMELİK TASLAĞI SUNDUK"

Bakan Ala sınıra ilişkin ise, "Sınırlarımızdan Kara Kuvvetleri, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve birçok bakanlık birlikte sorumlu. Bakanlar Kurulu'na İçişleri Bakanlığı olarak bir yönetmelik taslağı sunduk. Bu düzenleme görüşüldü Bakanlar Kurulu'nda. Bu düzenlemeyle daha etkin bir koordinasyon sağlayacağız teşkilatla bakanlıklar arasında. Hem sınırların korunması, sınırlardan geçişin hem engellenmesi hem de gümrük kapılarında daha etkin bir denetimin sağlanması. Bütün bunları koordine edecek etkin organizasyon yapacak bir yapı oluşturuyoruz" şeklinde konuştu.

"BÜTÜN GİDEN AMBULANSLARA ATEŞ EDİLDİ"

Cizre'deki bir binanın bodrum katında yaralılar olduğu tartışmasının gündemde olduğu ve o binada yine terör örgütünün ele başlarından bir takım isimlerin olduğu iddialarının doğru olup olmadığı sorusuna Ala, "Biz hem Sayın Başbakanımız hem ben başından beri orada terörle güvenlik birimlerimiz etkin mücadele ederken Allah rahmet eylesin dün de 5 şehidimiz oldu. Bu tür spekülatif haberlerin de sonradan spekülatif olduğu ortaya çıkıyor ya da başka bize ulaşan bilgilerin de hep ciddiyetle ele alınması gerektiği kanaatiyle meseleye vaziyet ettik. Hem sağlık Bakanlığımız, üç kez de Şırnak Valiliğimiz bu konuya ilişkin açıklama yaptı. Söylenen yere, bize ileten yere defalarca ambulans gönderildi. Belediyenin ambulansı ayrıca gönderildi. Sağlık görevlileri ayrıca görevlendirildi ama hiç söylenen şey olmadı. Oradan çıkıp gelen olmadı. Bütün giden ambulanslara ateş edildi. Zaten çukurlar kazılmış, barikatlar yapılmış, ambulansın ulaşması mümkün değil. Oradan çıkarılsın, gelinsin dendiğinde de gelmediler. O barikatlardan, ateşten ve çukurlardan gidemediler ama sonrada açıklamalardan ortaya çıkıyor ki aslında şöyle bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Ama o da aşıldı. Gerçeği örtemezsiniz. Bir takım kurnaz dille ortadan kaldıramazsınız. Cizre'de olup biten terörle, teröristle mücadeledir. 50 güne yakındır sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Bu vatandaşımızın can ve mal güvenliğini korumak içindir. Orada vatandaşlarımızın gördüğü zararlar sıkıntılar karşılanacaktır, karşılanıyor. Oralarda da biz kentsel dönüşüm yapacağız" açıklamasında bulundu.

"BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE CİZRE'NİN BİTECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ. SUR'DA BELKİ BİR İKİ HAFTA ALABİLİR"

İçişleri Bakanı Ala, konuşmasına şöyle devam etti:

"Oralarda tamamen temizlenen hendek, çukur yüzde 99. Çukurların doldurulması barikatların kaldırılması ve bomba düzeneklerinin imhası yüzde 99'a ulaşmıştır. Kaldı yüzde 1. Bugün 80-100 ev civarında bir yer kalmıştır. Orası da birkaç gün içerisinde temizlenecektir. Bütün sıkıntı bu sona gelmiş olmaktır. Biran önce bu sona gelmiş ve başarıya ulaşmak üzere olan terörle mücadeleyi sekteye uğratmak için anlaşılıyor ki bir kurgu yapılmış ve bu da ortaya çıktı. Bizim için yaralı yaralıdır. Biz yargılama mercii değiliz. Alırız yaralıyı kimse götürür önce tedavi eder sonra bu teröristse yargılanır, vatandaşsa evine gönderilir. Onun için yaralıyı yaralı olarak değerlendiririz, teröristi terörist, vatandaşı vatandaş olarak değerlendiririz. Böyle zihinleri karıştırarak bizim de karışık işler yapacağımızı düşünenler yanılıyor. Biz berrak tertemiz doğru dürüst iş yaparız. Bizden duyduğunuzu haberleştirin. Elbette orada o bölgede teröristlerin etkin isimleri var. Bu bilinmeyen bir şey değil. Binayı siz biliyor musunuz? O algı yönetiminin bir parçası. İmaj haline getirmek. Bir bina yok ki orada 80-100 bina arasında bir bölge kaldı. Onların herhangi birisinin içerisinde bu söylediğiniz kişiler var. Zaten bizim istihbarı bilgilerimiz de bu yönde. Sonuçta oraları bu hale getiren, yaşanmaz hale getiren terörist örgütün kendilerine göre bu işi en başta yapanları ele başları orada. Onun içinde 'çok fazla ses çıkararak belki bunu durdurabilir miyiz?' diye uğraşıyorlar. Bunu durdurmanın kolay yolu vardır. Oy aldıkları vatandaşa bu eziyeti yapanlara karşı duracaklar kendilerini sandıktan Meclise gönderenlere vatandaşlarımıza belediye başkanı seçilen belediye meclisi üyesi seçen vatandaşımıza sorumluluklarını yerine getirecekler. Onların bu eziyeti çekmelerine sebep olanların karşısında duracaklar ve çukurları dolduracaklar, silahları bırakacaklar. Barikatları ortadan kaldıracaklar, bomba düzeneklerini ortadan kaldıracaklar. Ondan sonra bu mesele bitecek. Bu problemlerin olmadığı yerlerde hiçbir şikayet duyuyor musunuz? Bizim güvenlik güçlerimizden, bizlerden kaynaklanan şikayet duymuyorsunuz. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın diyenlerdeniz. Biz insanımıza hizmet için siyaset yapıyoruz. Yoksa derdimiz ne. Derdimiz milletin derdi. Milletten oy alıp teröristlerin arkasında duran, kullandığı dille onların alanlarını açan onlara manevra alanı kazandıranlara soru sormak lazım. Neden teröre karşı durmuyorsunuz, insanların çocuklarının alınıp terörist yapılmasına neden yol açıyorsunuz? O çocuklar belediye başkanı olsun, o çocuklar milletvekili, kaymakam olsun. Türkiye'de bunların çok önü açık bir şekilde demokrasisini geliştirmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye'de bugün konuşulamayacak hiçbir şey yok. Herkesin önü açık. O çukurları kazanlar milletin önüne, mahalleliye çukur kazıyor. Birkaç gün içerisinde Cizre'nin biteceğini düşünüyoruz. Sur'da belki bir iki hafta alabilir. Orada da yüzde 85-90'lara geldi. Cizre yüzde 99 civarında."

PYD'den Türkiye’ye karşı savaş çağrısı olduğunun hatırlatılması üzerine Ala, "Bize göre terör örgütü terör örgütüdür. Bunun PKK'sı, PYD'si, DAEŞ'i fark etmez. Biz küresel ölçekte ciddi bir işbirliği yaparak bu konularda bütün insanlığa karşı suç olarak telakki ettiğimiz, tanımladığımız terör örgütlerine karşı bütün insanlıkla birlikte mücadele ediyoruz. Açıklama yapmasa da ne olacak? Terör örgütü terör örgütüdür" ifadelerini kullandı.

"KASITLI BİR TAHMİN DEĞİLSE, YANLIŞ BİR TAHMİNDİR"

Başbakan Eski Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamaları hatırlatılarak, parti içi disiplin sürecinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Ala, "Sayın Başbakanımız dün 'efradını cami ayarını mani' bir açıklama yaptı. Olay ,Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı değerlendirme gibidir. Tamamını ortaya koymuştur berrak biçimde. Bunun dışında yapılan, söylenenler, değerlendirmeler tamamen tahminden ibarettir. İşin bütün berraklığıyla Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklandığı gibi olduğunu söyledim. Durum bundan ibarettir. Sayın Arınç'ın yaptığı açıklamalar bir tahminden ibaret. Bu tabi kasıtlı bir tahmin değilse, yanlış bir tahmindir. Bu kadar yıllık siyaseti birlikte yaptılar. Öyle gizemli sözler söylenmeye kalkıldı mı bunun sonu gelmez. Disiplin sürecini bilmiyorum. Onu parti yetki kurulları bu işle ilgili parti yöneticisi olan arkadaşlarımız değerlendirebilirler" değerlendirmesinde bulundu.