BUGÜNDÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ
Sağlık Bakanlığı, Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 8.5 milyon özürlü bulunduğunu bildirdi.
3 Aralık Engelliler Günü dolayısıyla Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, savaşlar, terör olayları, doğal afetler, trafik-ev-iş-deniz kazaları, uyuşturucu madde-ilaç-besin ve kimyasal madde zehirlenmeleri gibi birçok nedenle özellikle gelişmekte olan ülkelerde özürlü sayısının hızla arttığı bildirildi.
Sağlık hizmetlerinin yeterince gelişmemiş olduğu ülkelerde, doğum öncesi ve doğumdan kaynaklanan sakatlıkların da özürlü sayısının artışında önemli bir etken olduğu ifade edilen açıklamada, Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 8.5 milyon özürlü bulunduğu belirtildi.
Açıklamada, özürlülerin fiziksel ve psiko-sosyal özellikleri nedeniyle kendi yakın çevrelerinde ve toplumun diğer kesimlerinde bağımsız hareket edebilmeleri, sağlıklı iletişim kurabilmeleri için uygun ortamlar hazırlanması, yarınlarının güvence altına alınabilmesi için sosyal, kültürel ve ekonomik destek oluşturulması gerektiğine dikkat çekildi.
ÖZÜRLÜLÜĞÜN NEDENLERİ
İhmal, bilgi eksikliği ve tecrübesizliğin özürlülük riskini artırdığına işaret edilen açıklamada, kalıtsal olarak geçen bazı hastalıklar hariç, diğer etkenlerin çoğunun erken tanıyla önlenebileceği veya kontrol altına alınabileceği vurgulandı.
Akraba evliliği, kalıtsal hastalıklar ve kan uyuşmazlığının doğuştan özürlülük ve genetik hastalığa neden olduğu ifade edilen açıklamada, özürlülüğe etken olan diğer faktörler şöyle sıralandı: ''Annenin sahip olduğu kronik hastalıklar (Diabet, hipertansiyon, epilepsi, kalp hastalıkları), Gebelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları (Kızamıkçık, toksoplazma, Hepatit B, su çiçeği, cinsel yolla bulaşan hastalıklar), Annenin yaşı, Annenin hamilelik döneminde karşılaştığı sorunlar, (Doktor kontrolünde kullanılmayan ilaçlar, tehlikeli kimyasal maddeler sonucu annenin zehirlenmesi, röntgen ışınlarına maruz kalma, annenin yetersiz ve kötü beslenmesi, stres), Doğum esnasında karşılaşılan sorunlar (uzun süren doğum süreci sonucu bebeğin oksijensiz kalması, erken veya geç doğum), Doğum sonrasında karşılaşılan sorunlar (Bebekte yüksek ateş ve havale görülmesi, kafa travmaları, kazalar, uzun süren sarılık, zehirlenmeler, bebeğin aşırı derecede antibiyotik veya diğer ilaçları alması), Doğum sonrası dönemde özürlülük nedenleri (Yenidoğan döneminde rastlanılan metabolik sorunlar, psikososyal örselenmeler, iş kazaları ve meslek hastalıkları, ev kazaları, trafik kazaları, çevresel faktörler, yaşlılık, doğal afetler)''
Özürlülüğün, genel eğitim ve sağlık eğitimi, hijyen ve sağlık önlemleri, aşılama, mesleki kazaları azaltmaya yönelik yasalar çıkartma, güvenli iş koşulları sağlama, beslenme ve bakımı iyileştirme gibi birincil düzeyde yapılacak korumalarla azaltılabileceği belirtilen açıklamada, ikincil ve üçüncül düzeyde yapılabilecek korumalara da yer verildi.
Sağlık Bakanlığı'nın özürlülere yönelik olarak yaptığı çeşitli düzenlemelere de yer verilen açıklamada, özürlülerin, özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarına kolay ulaşımlarını sağlamak amacıyla 261 olan söz konusu kuruluşların sayısının 377'ye yükseltildiği kaydedildi.