ERZURUM ÇİFTÇİSİ KÜRESEL ISINMA RİSKİNE HAZIRLANACAK
Doğu Anadolu Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği (DATÜBB) tarafından hazırlanan proje kapsamında, Erzurum'da 90 çiftçi, küresel ısınma ve ekolojik dengenin göz önünde bulundurarak, üretim yapmaları konusunda bilinçlendirilecek.
ÇİFTÇİMİZ BİLİNÇLİ
DATÜBB Başkanı Nazmi Ilıcalı, yaptığı açıklamada, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) doğu hattı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) desteklediği, ''Çiftçinin Küresel Isınma ve Ekolojik Denge Konusunda Bilinçlendirme Projesi''nin bölge çiftçisinin bilinçli üretim yapması konusunda önemli rol oynayacağını söyledi.
EKOLOJİK DENGE SORUNU
Projenin, Erzurum'un Pasinler ve Aşkale ilçeleri arasındaki, BTC boru hattı güzergahında üretim yapan 90 çiftçiyi kapsadığını anlatan Ilıcalı, şunları kaydetti: ''Dünyamızda son yıllarda en büyük sorun, küresel ısınma ve ekolojik dengenin bozulmasıdır. Biz de birlik olarak, 50 bin dolar bütçeli bir proje hazırladık. Çiftçimizin, küresel ısınmanın olumsuzluklarından en az etkilenmesini sağlamak için usule uygun sulama tekniğini öğrenmesi gerek. Ayrıca, doğadaki ekolojik yapının da korunması kuraklığı engelleyecek önemli faktörlerdendir. Bu doğrultuda hazırladığımız bilinçlendirme projesinin alt yapı çalışmalarını tamamladık. 2008 yılında uygulamaya koyacağız.''
TÜRKİYE'DE İLK
Ilıcalı, hazırladıkları projenin en önemli özelliğinin, küresel ısınma ve ekolojik denge üzerine hazırlanan ve çiftçiyi kapsayan somut ilk proje olduğunu ifade etti.
Projede başarı sağlanması durumunda daha büyük projelere örnek teşkil edeceğinin altını çeken Ilıcalı, şöyle devam etti: ''Ülkemiz tarımının en önemli sorunu bilinçsizce hareket edilmesidir. Birliğimize üye yüzlerce çiftçimizi bilinçlendirmek için çalışıyoruz. Potansiyelimizin değerlendirilmesi ve tarımsal ekonomide alınan verimin en üst düzeye çıkarılmasında, kurumların ortak hareket etmesi de önemlidir. Bu anlamda BTC ve UNDP'ye teşekkür ediyoruz.''
SULAMA YÖNTEMİ VE EKOLOJİK YAPI
Ilıcalı, bölge çiftçisinin en önemli sorununun sulama yaparken, salma sulama yöntemini kullanması olduğunu belirterek, ''Çiftçimiz tarlayı ne kadar çok suya boğarsam, o kadar çok verim alırım diye düşünüyor. Bu çok yanlıştır'' diye konuştu.
Salma sulamanın toprakta tuzlanmaya neden olduğuna dikkat çeken Ilıcalı, bu durumun da toprağın verimine direkt etki ettiğini ve verimi ciddi oranda düşürdüğünü ifade etti.
BÖLGESEL BİTKİLERİN KORUNMASI
Diğer önemli sorunun da bölgesel bitkilerin yok olması olduğunu kaydeden Ilıcalı, şöyle devam etti: ''Daha önce bölgede bulunan bitkilerin yok olması, çevrede büyük kayıplara yol açıyor. Bir örnek verecek olursak, doğada dikenimsi bir bitki olan geven vardır. Bu bitki topraktan köküyle birlikte koparıldığında çevresindeki yaklaşık 5-6 metre çapında alanda, diğer bitkilerin de kurumasına neden olur. Biz projemizde, doğal dengeyi yeniden sağlamak istiyoruz.''