BEBEĞİM SAĞ OLSUN KAMPANYASI SÜRÜYOR
Erzurum'da Sağlık Bakanlığı'nca yürütülen "Bebeğim Sağ Olsun Kampanyası" çalışmaları sürüyor. Araştırma sonuçları Türkiye'de her yıl 387 annenin gebelikle ilgili sorunlar nedeniyle öldüğünü ortaya koydu. Bakanlıkça yürütülen çalışmalar ve hayata geçirilen projelerle, 2002 yılına kadar bebek ölüm hızının en yüksek olduğu iller arasında yer alan Erzurum'da bebek ölümlerinde ciddi bir azalış kaydedildi ve Erzurum bebek ölüm oranının en düşük olduğu iller arasına katıldı.
BEBEK SAĞLIĞI TOPLUM SAĞLIĞIDIR
Sağlık Bakanlığı'nın Avrupa Birliği mali desteği ile 2003-2007 tarihleri arasında yürüttüğü Türkiye Üreme Sağlığı Programı altında yer alan anne ve bebek sağlığı konularında toplumsal farkındalığın artırılmasını hedefleyen "Bebeğim Sağ Olsun Kampanyası" çerçevesinde çalışmalar sürdürülürken, 2005 yılı Ulusal Anne Ölümleri çalışması sonuçları ile ilgili açıklamada, "Türkiye'de her yıl 387 anne ölüyor. Anne ölüm oranı yüz binde 28.5. Bu ölümlerin yüzde 62'si önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor" denildi.
GEBELİĞE BAĞLI ÖLÜM ORANLARI
Çalışma metninde şu bilgilere yer verildi: "Bu, gelişmiş ülkelerde 20, Avrupa'da 24 olup dünya ortalaması 400'dür. Türkiye'de gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 58.4'ü doğrudan, yüzde15.8'i dolaylı, yüzde 23.2'si tesadüfi nedenlerle (trafik kazası vb.) olmaktadır. Doğrudan anne ölümlerinin yüzde 24'ü kanamadan, yüzde 18.4'ü hipertansif hastalıklardan, yüzde 15.7'si pıhtı atması, ameliyat komplikasyonları, rahim yırtılması gibi nedenlerden, yüzde 4.6'si gebeliğe bağlı enfeksiyonlardan olmaktadır. Bebek ölüm oranları Türkiye'de gelişmiş ülkelerden yüksek olup kırsal kesimde yüzde 0.29, kentlerdeyse yüzde 0.21'dir. 20 yaş altı, 35 yaş üstü gebelerde, doğumlar arasındaki sürenin 2 yılın altında olduğu durumlarda, doğum sayısının 4'ü aştığı durumlarda anne ve bebek ölümü belirgin olarak artmaktadır. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker, tiroid, kan hastalığı vb. sistemik hastalıkları, çoğul gebelikleri, tekrarlayan düşükleri, erken doğumları, kan uyuşmazlığı olan, daha önce sakat bebek doğuran gebeler yüksek risk taşımaktadır. Bu gebelerin gebe kalmadan önce mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurarak gebelik öncesi kontrollerini yaptırması, gebelikleri sırsında da 2. veya 3. basamak merkezlerce takip edilmeleri gerekmektedir. Normal gebelik takipleri sırasında şişlik, baş ağrısı, tansiyon yükselmesi, aşırı bulantı-kusma, görme bulanıklığı, karın ağrısı, suyun boşalması, kanama gibi durumlarda derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Araştırmalar gebelerin hastaneye gitmemesinin altında sezaryen olma ve kötü
muamele korkusunun da yattığını göstermektedir. Günümüzde doğumların yüzde 48.5'i sezaryenle gerçekleşmektedir. Bu gelişmiş ülkelerdeki oranın (yüzde12-15) çok üzerindedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün hedefi ise sezaryen oranının yüzde 5-15 arasında olmasıdır."
İstatistiklere göre, geleneksel ebe ya da akraba yardımı ile doğumlar yüzde 16.7 olarak belirlenirken, konuyla ilgili detaylar, "İlk bebekler hastanede, diğerleri geleneksel yöntemlerle doğurtuluyor. Türkiye verilerine göre ilk bebeklerin yüzde 95'i sağlık personeli yardımı ile doğurtulurken, doğum sayısı arttıkça doğuma yardımcı olan kişi sağlık personelinden geleneksel ebe veya akrabaya doğru değişim gösteriyor" şeklinde ifade edildi.
Anne ölümlerinin güvenli annelik yaklaşımı ile önlenebileceği kaydedilen çalışmada, "Güvenli annelik anne ve bebek ölümlerinin ve komplikasyonlarının azaltılmasına yönelik bütüncül bir yaklaşımdır. Bu bütüncül yaklaşım anneye gebelik öncesi, anne ve bebeğe doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası bakım ve tedavi hizmetlerinin verilmesi, istenmeyen ve yüksek riskli gebeliklerin önlenmesi, gebelik, doğum ve doğum sonrası komplikasyonların tanımlanması, önlenmesi ve yönetimini kapsıyor. Ayrıca, hem anneye
manevi destek olmak hem de erkek katılımını sağlamak için babanın bebek bakımında anneye destek olması sağlanmalıdır" denildi.
DOĞUM ÖNCESİ BAKIM ÖNEMLİ
Doğum öncesi kaliteli bakım; kaliteli gebelik, kaliteli doğum, doğum sonrası dönemde kaliteli bakımla ilgili bilgi verilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Doğum öncesi bakım hizmetleri için AÇSAP merkezlerinin ücretsiz hizmetleri bulunmaktadır. TC Sağlık Bakanlığı AÇSAP merkezleri ve 1. basamak sağlık kuruluşlarında gebe izlemleri, gebelik dönemindeki aşılamalar, aile planlaması hizmetleri, gebenin anemisini önlemek için kullanması gerekli demir preparatı, doğum sonu anne ve bebeğin izlemi, bebek aşıları,
D vitamini ve demir preparatı ücretsiz olarak verilmektedir."
Açıklamada gebelikle ilgili ölümler konusunda ortaya çıkan rakamlar ise şöyle ifade edildi: "Gebeliğe bağlı ölümlerin yaklaşık 1/3'ü doğum öncesi gerçekleşiyor. Türkiye'de yeterli doğum öncesi bakım kentlerde yüzde 56, kırsal kesimde ise yüzde 25.4'tür. Türkiye'de kadınların çoğunluğu doğum öncesi bakım almıyor. Doğum öncesi bakım almama nedenleri sorulduğunda gebelerin yüzde 42.5'i parasal nedenlerle alamadığını, yüzde 36.4'ü gerek olmadığını belirtmektedir. Halbuki bu hizmet bakanlığa bağlı sağlık ocaklarında ve ana çocuk sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak verilmektedir."