BARZANİ AŞİRETİ, DIŞ GÜÇLERİN DESTEĞİYLE ETKİN HALE GELDİ
Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani'nin Türkiye'ye yönelik sözleri tepkiyle karşılanırken, 1. Dünya Savaşı'nda bölgede etkili hale gelen Barzani aşiretinin ortaya çıkışıyla ilgili ilginç bilgiler bulunuyor.
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde geçen yıl İsmail Dursun tarafından hazırlanan ''Kuzey Irak Kürtleri, ayrılıkçı Kürt hareketinin devletleşme süreci ve Türkiye'ye etkileri'' başlıklı yüksek lisans tezinde, Osmanlı döneminde Musul vilayetine bağlı Zibar nahiyesinin merkezini teşkil eden Barzan köyü ve çevresinde Barzan, Zibar, Beçil ve Fakih Abdurahman gibi aşiretlerin yaşadığı belirtiliyor.
BARZANİLER İSLAMİYETTEN UZAK İNANÇLARIYLA ÜNLÜ
Tezde, bugünkü Barzan aşiretini oluşturan bu aşiretlerin sürekli bir iç çatışma halinde olduğu ve büyük sayılamayacak aşiretlerden olduğuna dikkat çekiliyor.
Caf ve Berzenci aşireti gibi büyük aşiretlerin siyasi arenada önemsizleşerek Barzan aşiretinin isminin duyulması ve bugünkü seviyede etkinleşmesinin 1. Dünya Savaşı sonrası İngiliz işgali ve sonrası döneminde olduğu belirtilen tezde, 1. Abdüsselam, Şeyh Muhammed ve Şeyh Ahmed gibi Barzan şeyhlerinin İslamiyet'ten uzak inanç ve uygulamalarıyla ün yaptığı, kendilerini mehdi ilan ettikleri ve yörede pek çok aşiret ve diğer Nakşibendi dergahları tarafından mürtet ilan edildiklerine dikkat çekiliyor.
Tezde, Şeyh Muhammed'in mehdiliğini ilan etmekle kalmadığı, Musul'a ve dolayısıyla Osmanlı'ya cihat ilan ettiği ve bu çağrıya uymayanları şiddetle cezalandırdığı ifade ediliyor.
AŞİRET DIŞ DESTEKLERLE BESLENDİ
Osmanlı döneminde küçük bir aşiretken bugün son derece güçlü bir konuma gelen Barzani aşiretinin, beslendiği dış desteğin yanı sıra sahip olduğu marjinal yapısal özelikleriyle halen pek çok soru işaretini taşıdığı vurgulanan tezde, Barzanilerin tarihi boyunca manevi değerlerden faydalanmayı esas alan güçlü bir iktidar hırsıyla ön plana çıktığı vurgulanıyor.
Anlaşılması güç ve doğal olmayan bir tarzda Mola Mustafa Barzani ile birlikte aşiretin ayrılıkçı Kürt hareketinin lider aşireti konumuna yükseldiğine dikkat çekilen tezde, Irak'ta İngilizler tarafından kullanılan daha sonra gözden çıkarılan aşiretin gittikleri İran'da Rusya'nın himayesine girdikleri kaydediliyor.
Gelişen olaylar karşısında bir müddet İran ve Irak topraklarında dolaştıktan sonra 16 Haziran 1947'de Sovyetler Birliği'ne sığınan Barzani yandaşlarının Stalin döneminde bir askeri kampta denetim altında tutulduğu ve temkinli yaklaşıldığı anlatılan tezde, Stalin'in ölümünün ardından iktidara gelen Kruşçev döneminde bu bakışın değiştiği bildiriliyor.
Sovyet desteğindeki General Abdülkerim Kasım'ın Irak'ta darbe yapıp iktidarı ele geçirdiği 1958 yılına kadar Rusya'da kalan Barzani ve adamlarının, darbeden sonra Kasım'ın daveti üzerine Irak'a geri döndükleri anlatılan tezde, Mola Mustafa Barzani'nin partinin yeniden başkanlığına getirildiği ve 1960 yılında tekrar isim değiştiren partinin bugünkü şekliyle KDP'ye dönüştüğü belirtiliyor.
KERKÜK HAYALİ
Marmara Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü Siyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda Sabriye Deliceoğlu'nun hazırladığı, ''Kuzey Irak'taki etnik ve dini gruplar ve bölge politikalarındaki etkileri'' başlıklı yüksek lisans tezinde de Barzanilerin Kerkük hayaline dikkat çekiliyor.
Moskova'da sürgünde bulunan Molla Mustafa Barzani'nin, siyasi suçlular için ilan edilen aftan yaralanarak Irak'a geri dönüşünde zengin petrol yataklarına sahip Kerkük'ü ele geçirme planları yapmaya başladığı vurgulanan tezde, Mustafa Barzani'nin 22 Ekim 1958'de büyük çoğunluğu Türkmenlerden oluşan Kerkük'e gelmesi ile başlayan gerginliğin 24 Ekimde silahlı Kürt grupların tacizleri ve sloganları ile çatışmaya dönüştüğü kaydediliyor.
Bu çatışmalarda Kerkük Garnizon Komutanı Hidayet Arslan Bey'in şehit olduğu belirtilen tezde, olayların Irak Türklerinden Ata Hayrullah'ın girişimleri sayesinde yatıştığı anlatılıyor.
BARZANİLER EMPERYALİSTLER TARAFINDAN KULLANILDI
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Ethem Atnur, Barzanilerin tarih boyunca emperyalist güçler tarafından kullanıldığını belirterek, ''Mesut Barzani, birçok defalar satıldıklarını unutmamalı'' dedi.
Şeyh Ahmet Barzani ve adamlarının 1930'lu yıllarda Türkiye'ye sığındığını hatırlatan Atnur, ''Muş'ta kalan Barzanilere Türkler en iyi şekilde bakmışlardır. Bölgeden ABD gittiğinde yine sığınacakları tek yer Türkiye olacaktır'' dedi.
Doç. Dr. Yavuz Aslan da Barzanilerin Türk düşmanlığının bilindiğini ifade ederek, ''1 Mart tezkeresinin reddi sonrası Irak'ta Türk bayrağının yakılmasının Barzani'nin partisi tarafından tertip edildiği biliniyor'' diye konuştu.