ABD Baylor Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. George Gawrych, Atatürk'ün askeri ve siyasi bir deha olarak savaşı ve siyaseti çok iyi bildiğini vurguladı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında dünyada takdir ve hayranlık uyandıran nedenleri anlatan Gawrych, Atatürk önderliğinde Anadolu'nun paylaşılmasına karşı verilen Kurtuluş Savaşı'nın bir klasik olduğunu belirtti.
Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı sonunda başarılı bir devlet adamı olarak görev yaptığına işaret eden Gawrych, ''Atatürk'ün askeri başarısını savaştan sonra politikbaşarıyla dönüştürmesi, Amerikalı askerleri de etkilemiştir'' şeklinde konuştu. "Atatürk, Lenin, Mao, Ho Chi Minh gibi 20. yüzyılın en önemli liderlerinden biridir" diyen Gawrych, Atatürk'ün bir savaş teorisyeni, savaş uygulayıcısı olarak bir deha olduğunu ifade etti.
Atatürk'ün Amasya Tamimi ile birlikte kurtuluş mücadelesinde önce siyasi mücadelenin geldiğini ortaya koyduğunu belirten Gawrych, "Atatürk sadece cephedeki mücadelenin değil, siyasi mücadelenin de gerekliliğini ortaya koydu. Bu nedenle de askerlikten devlet adamlığına geçişi gerçekleştirdi" dedi.
Atatürk'ün büyük bir yıkımın ardından kısa sürede önemli değişimlere imza attığını vurgulayan Gawrych, "Çünkü savaşın trajedisini çok iyi bildiğinden sonunda bir iyileştirme sağlanması gerektiğini biliyordu" ifadelerini kullandı. Atatürk'ün askeri ve siyasi bir deha olarak savaşı ve siyaseti çok iyi bildiğini vurgulayan Gawrych, Atatürk'ün Türkiye'yi inşa ederken "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözüyle vizyonunu da ortaya koyduğunu söyledi. Gawrych, "Bütün Türkiye Atatürk ile gurur duymakta haklıdır" diye konuştu.
ERZURUM gazetesi
ABD'nin Baylor Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. George Gawrych, ''Atatürk'ün dahiliği, ilk olarak, bir devlet adamı olmasından kaynaklanır'' dedi. Prof. Dr. Gawrych, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Mustafa Kemal Atatürk ve Türk İstiklal Savaşı'' konulu konferansta, Büyük Önder Atatürk'ün askerliği ve devlet adamlığını, Kurtuluş Savaşı'nı ve sonrasını değerlendirdi.
ATATÜRK’ÜN SİYASİ DEHASI
Gawrych, Türkiye'de bir kitap araştırması için bulunduğunu belirterek, konferansta Atatürk'ün savaşlarına değil daha çok strateji ve politikaya dikkati çekeceğini söyledi.
Clousewitz isimli bir generalin askeri literatürde bir klasik olarak yerini almış bir kitabından bahseden Gawrych, ''Clousewitz teorisini kullandığımızda evrensel bir konuya varıyoruz. Birisi savaş dehası diğeri ise bunu uygulama bazındadır. Dünyada lider olmak için zekaya yani dahiliğe sahip olması gereklidir. Bu da Atatürk'te fazlasıyla vardır'' diye konuştu.
Gawrych, bir askeri yönetici için gerekli olan diğer önemli şeyin mizaç olduğunu belirterek, Atatürk'ü bir lider olarak analiz ederken bu iki unsurun göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.
TRABLUSGARP VE ATATÜRK
Prof. Dr. Gawrych, Atatürk'ün doğduğu topraklarda çok uzaklarda, Arapça konuşulan Trablusgarp'ta yaptıklarına dikkati çekerek, Atatürk'ün burada kurduğu diyalogların ve yaptığı müzakerelerin önemine değindi. Atatürk'ün burada hem asker hem de diplomat olarak insanların karşısına çıktığını kaydeden Gawrych, ''Çadırlarda geçen tartışmalar daha sonra TBMM'nin görkemli binasındaki tartışmalara dönüşecektir'' dedi.
Gawrych, Atatürk'ün Libya'da genç bir asker olarak gösterdiği mizacın bağımsızlık savaşında daha üst seviyeye ulaştığını kaydetti.
ATATÜRK’ÜN YÜKSEK VİCDANI
Prof. Dr. Gawrych, bir lider için dimağ ve vicdanın da büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Atatürk için dimağ, kritik bir boyutta eleştirel bir zekaya ve mizaca sahip olmaktır. Bir orduyu yönetmek ve orduyu istediği pozisyona getirebilmek için askeriyenin her kademesinde kendi zekasını kullanmak zorundadır. Atatürk'ün bunu yaparken kullandığı en büyük şey ise organize olmak ve takım içerisinde hareket etmektir. Bir devlet adamı, bir kumandan, bir asker olmak arasında giden bu paralellikte Mustafa Kemal bunları kullanarak önemli bir bağ kurmuştur. Vicdan da Atatürk için diğer önemli bir mizaçtır. İnsanların ve toplumun sahip olduğu bir bilinç çeşididir vicdan. Bu vicdana gönderme yaparak ordunuzu harekete geçirebilirsiniz.''
ATATÜRK’ÜN MUHTEŞEM LİDERLİĞİ VE KURTULUŞ SAVAŞI
Prof. Dr. Gawrych, Atatürk'ün bir asker olarak başladığı hikayesinde daha sonra devlet adamı mertebesine gelmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Atatürk'ün öncelikle vatanın, ikinci olarak milletin bütünlüğünü savunduğunu belirten Gawrych, şöyle konuştu: ''Bu ikisi birlikte gitmektedir. Daha sonra cumhuriyetin kurulumunda bunların temellerini göreceğiz. Birisi başarıya gitmek istiyorsa hedeflerini politik noktada da bilmelidir. Atatürk bu geçişleri çok iyi başarmıştır. Akıl ve siyaset, şans ve olasılık, tutku, husumet, nefret ve kin gibi özellikler başarılı olabilmek için bir kumandanın sahip olması gereken özelliklerdendir. Atatürk bunları kavramıştır. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı kazanması çok büyük ve muhteşem bir şeydir.''
KURTULUŞ SAVAŞININ İKİ GAZİSİ:ATATÜRK VE TÜRK MİLLETİ
Gawrych, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı sırasında en küçük seviyedeki askerlerin bile cephelerde savaşan askerlerin savaşın önemini kavrayabilmeleri için her şeyi yaptığını bildirerek, ''Kurtuluş Savaşı'nın bitiminde iki gazi vardır. Birisi Mustafa Kemal, diğeri de halktır'' dedi.
ATATÜRK'ÜN DEHASI
Prof. Dr. Gawrych, Atatürk'ün dahiliğinin, ilk olarak, bir devlet adamı olmasından kaynaklandığını söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün orduyu ve halkı birleştirirken askeri güçle birlikte TBMM oluşturduğunu ve halifeliği ve sultanlığı kaldırmaya çalıştığını belirten Prof. Dr. Gawrych, şunları kaydetti: ''Atatürk'ün asker ve devlet adamı birleşiminden bir deha olduğunu görüyoruz. Atatürk'ün Samsun'a indiği zaman politik olarak önce meşruiyetini göstermesi gerekiyordu. Bir asker olan Atatürk'ün söylediği ilk şey önce meclis, sonra ordudur. Bunları yapmak için önce Erzurum'a önemli bir kongreye adım atmıştır. Daha sonra Sivas'a, sonra da Ankara'ya gitmiştir. Bunların hepsi meşruiyeti kazandırma çalışmalarıdır.''