ERZURUM(GHA) – Erzurum’un ve Olur ilçesinin sevilen halk ozanlarından Âşık Şeref Gür (Güryani), hayatını kaybetti. Oltu ve Olur yöresinde usta malı şiir ve hikâyeleriyle tanınan ve Olur Aşağı Karacasu köyünden merhum Şemsettin Gür’ün oğlu Âşık Şeref Güryani, köyünde yalnız yaşadığı evinde komşuları tarafından ölü olarak bulundu. Uzun zamandır tedavi gören ve zaman zaman hastalığı nükseden Güryani’nin, sürekli ilaç kullandığı öğrenilirken, halk aşığının ani ölümü ve Oltu ve Olur yöresini üzüntüye boğdu.
//AŞIKLAR CAMİASI YASTA
Erzurum’un Oltu ilçesinde Türk Halk Edebiyatı üzerine yaptığı araştırma ve kaleme aldığı kitaplarıyla tanınan Eğitimci-Yazar Temel Vural, “Yöremizde yapılan âşıklar programlarına katılan, yaptığı samimi ve esprili sohbetleriyle, güzel sesi ve saza hakimiyetiyle de tanınan ve sevilen şeref Güryani’nin ölümü tanıyanları sevenleri ve âşıklar camiası tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Âşıklık sanatını küçük yaşlardan itibaren babası Şemsettin Gür’den, saz çalmayı ise yöremiz âşıklarından ve kendi gayretleriyle öğrenen Güryanî sazının ve sesinin güzelliği ile tanınıyor ve seviliyordu. Yöremiz âşıklarından Sümmânî, Nihânî, Gölletli Kelâmî, Yusufelili Huzurî Baba ve daha pek çok eski halk âşığının şiirlerini bilen Güryâni irticalen kendinden de şiirler söyleyip atışmalar yapıyordu. Halk âşığı olarak Kültür Bakanlığı’na kayıtlı olan Güryanî birkaç yıldır köyünde yalnız yaşıyordu.” diye konuştu.
//GÜRYANİ, OKUDUĞU SON ŞİİRİYLE ADETA ÖLÜMÜNÜ HABER VERDİ…
Temel Vural, Aşık Güryani’nin ölümünden yaklaşık 10 gün önce Oltu Havzası Âşıklar kültür ve Dayanışma Derneği’nde sevenleriyle bir araya geldiğini hatırlatarak, sevilen halk ozanının ani kaybının, yöre halkını ve kendisi gibi halk aşığı olan ozanları büyük üzüntüye boğduğunu ifade etti. Vural, dernekteki sohbette Güryani’nin okuduğu bir şiiri ise, şöyle aktardı: Bura fani dünya derler efendim/ Geldim ise geri döner giderim/ Anamdan doğarken ben de neyidim/ Bir civandım bir ihtiyar giderim/ Şadlarım söylenir elin dilinde/ Hikmet vardır esen seher yelinde/ Gâh burada, gâh da gurbet elinde/ Daldan dala konar giderim/ Güryaniyim su bağlandı bendime/ Düşündüm yıllarca kendi kendime/ Acep kimler ağlar bu bedenime/ Bir gün cansız ata biner giderim”