"KILIÇDAROĞLU BİR FENOMENDİR"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığına karşı ciddi bir kampanya başlatıldığını belirterek, "Neden birileri Sağlık Bakanlığına karşı kampanya başlattılar? Biz birilerinin nasırına bastık da ondan. Biz sigara lobilerinin, firmaların nasırına bastık da ondan" dedi.
Erzurum'da gezi ve incelemelerini sürdüren Bakan Akdağ, Yakutiye Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nin Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlediği "Gençlik Buluşması" adlı toplantıda, gençlerle bir araya geldi.
GENÇLİK BULUŞMASI
Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada, demokrasi ve gençliğin birlikte zikredilmesinin son derece önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'de Cumhuriyetin kuruluş süreciyle ilgili bilgi veren Bakan Akdağ, Cumhuriyetin millet iradesiyle kurulduğunu, ancak daha sonra millet iradesinin dışına kaymaya başladığını ifade ederek, "1940'lı yıllarda, 'jandarma dipçiği' diye büyüklerin anlattığı bir yönetim tarzının hakim hale gelmeye başladığını" kaydetti.
1940’LI YILLAR
Babaannesinin babasının da o dönemin sıkıntısını yaşayanlardan olduğunu bildiren Akdağ, şöyle konuştu: "O dönemlerde, İspir Çakmaklı köyünde babaannemin babası Ahmet dedem, köyün imamıydı. Milli şef döneminde, ezanın Arapça okunması yasaktır. Türkçe okunma şartı getirilmiştir. Bizim dedemiz buna uymaz. 1940'lı yılların ortalarında jandarma onbaşısı köye gelir, dedemizin bu şekilde ezan okuduğunu işitir. Dedemizi camiden alır ve samanlık olarak kullanılan mereğe götürür, hapseder. Kapısını da kilidi olmayan, ancak dışarıdan açılabilen bir düzenekle kapatır. Dedem 3 gün hapis kalır, ama köyde kimse o kapıyı açmaya cesaret edemez. "
"Milli şef döneminde, emniyet gücünün, kolluk kuvvetinin, savcının, hakimin ve infaz memurunun jandarma onbaşı olduğunu söyleyen Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları Kılıçdaroğlu'na hatırlatınca bozuluyor. 'Recep Tayyip Erdoğan, Recep Akdağ neden o günleri anlatıyor? Aradan 55 sene geçmiş, neden anlatıyorlar' diyorlar. Buradan, Erzurum'dan sesleniyorum, Sayın Kılıçdaroğlu, 'o günkü milli şef döneminde yapılanları, yeni CHP lideri olarak kınıyorum, lanetliyorum' desin de bir görelim, bakalım. Diyemez. Bu ülkede, başbakan ve onun bakanlarını asanların zihniyetiyle çeteci diye yargılananları meclise taşımak için büyük bir içtihat içinde aday gösterenlerin zihniyeti aynı zihniyettir. "
"KILIÇDAROGLU, BİR FENOMENDİR"-
"Kılıçdaroğlu bir fenomendir" diyen Sağlık Bakanı Akdağ, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu, bir şekilde hazırlanmış bir projedir, bir tarafı Ergenekona kadar uzanan, öbür tarafı belli sermayenin, medyaya uzanan çevrelerin bir projesidir. Bu projeye bir şeyler öğrettiler, ama lider öğretilmekle olmuyor. Olmayınca sürekli hatalar yapmaya başladı ve öğrettikleri yetmeyince bu sefer eski bir siyasetçiyi, Sayın Süleyman Demirel'i fikir babası haline getirdiler. Çok enteresandır, bunları gençlerin dikkatle takip etmesi lazım. "
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daha önce "yalan makinesi" olduğunu söylediğini, ancak basının bu sözünü yeterince değerlendirmediğini belirten Akdağ, "Samimiyetle söylüyorum, kendine itimat ediyorsa, -o kadar çok iddia ortaya attı ki- 'Sayın Başbakan benimle televizyona çıksın' gibi kabadayı ayaklarını bıraksın, şunu yapalım. Kendisini televizyonda yalan makinesine bir defa bağlayalım. Sayın Kılıçdaroğlu, yalan makinesine bağlanmak gibi bir cesaret gösterebilir misin?" dedi.
"BENİM DÖNEMİMDE YÖNETİCİ OLMUŞ BİR YAKINIM YOK"
Bakan Akdağ, 8. 5 yıldır Sağlık Bakanlığı yaptığını ve Erzurum Milletvekili olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:
"Benim ya da Başbakanın uzaktan bir akrabası işe girmişse, usulüyle işe girmiş olsa bile onlar dünyayı başımıza yıkarlar. Ben Erzurum milletvekiliyim ve benim döneminde burada yönetici olmuş hiçbir yakınım yok ya da devletten iş almış bir yakınım yok. Bu kadar ince eleyip sık dokuyoruz. Ama Sayın Başbakanımız Kılıçdaroğlu'nun onlarca yakınını, bir kişi, iki kişi değil, onun döneminde sınavsız işe alındığını bütün Türkiye'ye ilan etti. Beyefendi ise işi pişkinliği vurdu. "
Bakan Akdağ, konuşmasında ayrıca son dönemlerde Sağlık Bakanlığına karşı da ciddi bir kampanya başlatıldığını vurgulayarak, "Neden birileri Bağlık Bakanlığına karşı ciddi bir kampanya başlattılar? Şunun için; biz birilerinin nasırına bastık da ondan. Biz sigara lobilerinin, firmalarının nasırına bastık da ondan. Dünya devi ilaç firmalarının ilacını Türkiye'de en ucuza satıyoruz da ondan. Devletin hastanesinden, vatandaşını özel muayenehaneye gönderen sistemi kaldırdığımız zaman birilerinin menfaatine helal getirdik de ondan" diye konuştu.
SORULARI YANITLADI-
Bakan Akdağ'ın konuşmasını tamamlamasıyla birlikte programın tamamlandığının duyurulmasının ardından, toplantıya katılan gençlerden bazıları, soru sormak için geldiklerini, ancak kendilerine soru sorma hakkı verilmediğini ifade ederek, organizasyon yetkililerine tepki gösterdi.
Bunun üzerine, Bakan Akdağ yeniden kürsüye gelerek, gençlerin sorularını yanıtladı. Akdağ, bir gencin "Devlet Bakanı Egemen Bağış, 'bir konuşmasında vatan sevmek, vatansever olmak, abuk subuk el kol işaretleri yapmakla olmuyor' demişti. Peki Sayın Başbakanımızın milli görüş kökenli olduğunu biliyoruz. Yıllarca bu görüşün işaretini kendisinin yaptığını da biliyoruz. Sayın Bağış'ın bu şekilde konuşması ayıp değil midir" sorusuna, "Egemen Bey'in konuşmasını çok net hatırlamıyorum. Sizin ifadenize dayanarak konuşuyorum, sizin ifadenizde herhangi bir guruba ait bir şey yok. Siz bir anlam çıkarmış olabilirsiniz" diye yanıt verdi.
Sağlık Bakanı Akdağ, sağlıkta sözleşmeli çalışanların tayinlerinin ne zaman yapılacağının sorulması üzerine de yer değişiklikleriyle ilgili olarak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir karara vardıklarını, mevcut sözleşmeli olarak çalışanlardan yer değiştirmek isteyenlere, yeni kadrolar açacaklarını belirterek, "Yeni yerleri belirleyeceğiz ve şu anda bizde çalışan sözleşmelilerin yer değiştirmesine müsaade edeceğiz. Daha sonra boşalan yerlere de yeni kadrolar açarak, yeni müracaat eden arkadaşlarımızı alacağız. Bütün bu işler şu andaki takvime göre, Temmuz ayının sonuna kadar, belki Ağustos ayının ortasına kadar bitmiş olacak" dedi.
Atatürk Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü son sınıfta okuyan bir kız öğrencinin de felsefe grubu öğretmenlerinin rehber öğretmeni olarak atanabildiğini, bu durumdan rahatsızlık duyduklarını bildirerek, "Siz de hemşireleri, sağlık memurlarını doktor olarak atamayı düşünüyor musunuz" diye soran bir genci yanıtlarken, Bakan Akdağ, bu konunun Milli Eğitim Bakanlığının alanına girdiğini ve detaylarını bilemeyeceğini söyledi.