ERZURUM gazetesi
(GHA) – Tarih Profesörü Enver Konukçu, çok partili hayata geçiş süreci ve Erzurum’un siyasi tarihine ayna tuttu. İlk ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde tek parti çatısı altında temsil edilen Erzurum’da, Ermeni milletvekillerinin de varlığı dikkat çekerken, tarih boyunca bütün siyasi partilere Erzurum’dan verilen desteğin ise, ülkedeki siyasi şekillenmede büyük ölçüde rol oynadığı bildirildi.
ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, çok partili hayata geçiş ve Erzurum’daki siyasi geçmişe ayna tuttu. Osmanlıların, çok partili hayata 19. yüzyılda girdiklerini kaydeden Konukçu, o zaman ki parlamentonun teşkili için yapılan oylamalara ‘müntehabat’, seçilecek olan kimselere de, ‘mühtehip’ adı verildiğini belirtti. Seçilenlerin de, ‘mebus’ olarak adlandırıldığı Osmanlı döneminde, mebusların mazbatalarını aldıktan sonra katıldıkları ve çalıştıkları kuruma da Meclis-i Mebusan adının verildiğini söyledi.
BİRİNCİ VE İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ
İlk ve ikinci meşrutiyette Erzurum Mebuslarının tek parti halinde olduklarına dikkati çeken Konukçu, bununla birlikte Türklerin yanında Ermenilerin de, Erzurum’u temsil noktasında görev aldıklarını kaydetti. Bu mebusların, Vartakes ve Karakin Pastırmacıyan olduğunu hatırlatan Konukçu, “Ama her ikisi de bölücü ve vatan haini insanlar olarak göze çarptılar. Vartakes, hiçbir zaman nasihatlere aldırış etmedi ve sonunda Suriye tarafında öldürüldü. Devlet yine de katillerin peşine düşerek, onları idam ettirmiştir. Karakin Pastırmacıyan da, tam bir anarşistti. Tuz ekmek hakkına uymayarak, Ermeni ihtilalcılarının başı olarak, katliamların gerçekleştirilmesinde büyük rol oynadı. Pastırmacıyan’ın, Hayali Ermenistan veya Erzurum merkezli Ermenistan Devleti’nin kurulması için haince çabaları sonuçsuz kalmıştır.” diye konuştu.
1877 VE 1990’LI DÖNEMLERE AİT AYRINTILAR…
1877 ve 1909’daki milletvekillerinin ise İstanbul’da Erzurumluların dertlerinin hafifletilmesi için uğraştıklarını aktaran Konukçu, bu milletvekillerinden bazılarının ise, cephede askerin yanında yer aldıklarını ifade etti. Konukçu, “Asker, sivil, ulema kalemlerinde göze çarpan milletvekillerinin en önemlisi ise, Hoca Raif Efendidir. Kendisi, hürriyet ve İtilaf yerine daha yeni ilkeleri benimsemiş; İttihat ve Terakki saflarında adından söz ettirmiştir. Yine, parlamenter olarak göze çarpmayan ama hükümette Şeyhülislam olarak bulunan Musa Kazım Efendi de, aslen Tortumlu bir ailedendir. Ancak 1918 sonrası hükümet değişikliğinde, Padişah 6. Mehmed Vahidettin bu büyük din adamı ve bilgini gözden çıkararak, ‘Tortum’da otursun’ kararına uyum gösterdi. Hatta muhakeme bile edildi. Ancak kirli eller onu mahkum ettirmekte bir beis görmediler. Musa Kazım, Edirne’de hayata gözlerini kapadı ve sevenleri tarafından II. Murad’a ait Muradiye Camii haziresinde toprağa verildi.” bilgisini verdi.
CUMHURİYET’İ GİDEN YOLDA ERZURUM SİYASETİ…
Hoca Raif Efendi’nin ise, Meclisi Mebusan’ın işlerliğinin kaldırılması ile İstanbul’da, soykırımdan kurtulabilmiş ve büyük zulümler görmüş Erzurum’un sesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Enver Konukçu, “İttihatçılıkla suçlanmasına rağmen, İstanbul’da öncelikle Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti’nin kurulması, sonra Erzurum’da şekillenmesinde söz sahibi olmuştur. Meşhur yazar ve şair M. Emin Yurdakul ve Süleyman Nazif ile yakın ilişkisi vardı. Onun da içinde bulunduğu Erzurum Kongresi ve 7. maddede oluşturulan Heyeti Temsiliye’de bu deneyimli parlamenter de yer almış ve basında adından sıkça söz ettirmiştir.” dedi.
M. Kemal ile Cumhuriyet’in oluşmasında diğer parlamenterler gibi, Raif Efendi’nin de rolünün büyük olduğuna işaret eden Konukçu, “Şimdiye kadar yer aldığı birimlerde, sürekli demokrasi taraftarı olmuştur. Onun da içinde yer aldığı Muhafaza-i Mukaddesat ise, Erzurum’da halk oluşumuydu. Hoca Raif Efendi, kuzeyden esmekte olan ilk Bolşevik harekete karşı çıkma cesaretini Durak Sakarya gibi gösterebilmiştir.” şeklinde konuştu.
DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNE ERZURUM MİLLETVEKİLLERİ MÜHRÜ…
Çok partili sistemde CHP dışında, Serbest Fırka ve diğerlerinde de Erzurumlu parlamenterleri görmenin mümkün olduğunu anlatan Konukçu, TBMM’de ilk yapıcı muhalefeti temsil edenin de Kümbedli Hüseyin Avni Bey olduğunu söyledi. Tek partiden çok partili hayata geçişte de, Erzurum’un yine tarihi bir rol oynadığını dile getiren Konukçu, siyaset tarihi ve Erzurum açısından dikkat çekici bir başka hususa da değindi. Konukçu, “Her nedense bazı Erzurumlular başka illerden, Erzurumlu olmayanlar da Erzurum’dan meclise girmişlerdir. 14 Mayıs 1950 seçimleri, DP’nin tam bir zaferi ile sonuçlanmış ve merhum Adnan Menderes, bu tarihi kendisi ve partisi için “uğurlu bir başlangıç” saymıştır. Prof. Dr. Rıfkı Salim Burçak, DP’den Milli Eğitim Bakanı olmuş ve Atatürk Üniversitesi’nin teşkilinde olağanüstü gayretler göstermiştir. DP’nin Milletvekilleri Erzurum’a diğer alanlarda da büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Elektrik ve imar faaliyetleri ile Erzurum geri kalmışlık sürecinden kurtulmuştur. 1960’a gelindiğinde CHP ve DP kutuplaşması tehlikeli bir hal almış ve sonunda 27 Mayıs 1960’da ihtilal meydana gelerek, DP devrine son verilmiştir. Bütün Erzurum Milletvekilleri Yassıada Mahkemeleri’nde yargılanmışlardır.” diye konuştu
MENDERES’İN AP’Sİ, ERBAKAN’IN MSP VE REFAH PARTİSİ, ÖZAL’IN ANAP’I…
Öte yandan Orgeneral Ragıp Gümüşpala tarafından kurulan Sadettin Bilgiç ve Süleyman Demirel’in liderliğini yaptığı Adalet Partisi’nin en kuvvetli olduğu yerlerden birisinin de, yine Erzurum olduğunun altını çizen Konukçu, “Erzurum, AP’yi uzun zaman hep desteklemiştir. Erbakan Hoca’nın ortaya çıkması ile oyların önemli bir kısmı hep bu partiye kaymış, Selamet ve Refah Partisi isimleri ile seçimlerde başarılı olan bu yeni grup, bu defa Erzurum’da MHP’nin rakip olarak ortaya çıkışı ile oyların üçe bölünmesine sebep olmuştur. Erzurum yine bu partiler içinden bakanlara da sahip olmuştur. Ancak 12 Eylül harekâtı ile ordu fiilen yönetime el koymuştur. Orgeneral Kenan Evren, partili hayata geçişi sağladığı gibi, yeni Anayasa’yı da yürürlüğe koymuştur. AP’nin yerini alan Doğru Yol Partisi zaman zaman seçimlerde üstünlük sağlar gibi olmuştur. Sonraki süreçte Devlet Planlama Teşkilatı’nın Müsteşarı Turgut Özal, Anavatan Partisi’ni kurmuş ve bu defa Erzurumlular çoğunluk olarak bu partiyi desteklemişlerdir. ANAP gibi, Necmettin Erbakan ekibinden ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, lideri olduğu AK Parti ile yine en büyük desteği yine Erzurum’dan görmüştür.” ifadelerini kullandı.