Uzman Dr. Mustafa Çevik Anısına düzenlenen V. Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu açılışı, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
24-25 Ekim 2014 tarihlerinde yapılacak olan sempozyumun açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Atatürk Üniversitesi’nin Cumhuriyet’in en önemi projelerinden birisi olduğunu belirterek, 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi açılış konuşmasında, Doğu’da bir üniversite arzusunun yerine getirilmesiyle başlayan bir serüven olduğunu ve bu serüvenin günümüze kadar başarıyla ulaştığını söyledi. Rektör Koçak; “Erzurum sadece bu dönemde bir eğitim merkezi olmuş değil. 5 bin yıllık tarihinde, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması hasebiyle de ticaret, kültür ve eğitim merkezi olmuştur. En canlı örneklerinden birisi de Çifte Minareli Medrese’dir. Tıp Fakültemiz, Türkiye’nin eski fakültelerinden birisidir. Atatürk Üniversitesi, bu noktada hem tıp alanında, hem de diğer alanlarda Türkiye’ye ve bilim dünyasına hizmet veren bir üniversitedir. Şu anda örgün öğretimde 65 bin, açık öğretimde ise 80 bini aşkın öğrencimiz bulunmaktadır. Üniversite hastanemize mesleki noktadan bakıldığında, üniversite hastaneleri içerisinde iyilerden birisiyiz” şeklide konuştu.
PARLAK’IN SUNUMU
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Parlak ise V. si düzenlenen Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu’nun ülkemize faydalı olacağını söyledi. Enfeksiyon hastalıklarının bir kişi için önemli olduğunu ancak toplumun tümünü ilgilendirdiğini söyleyen Parlak, “toplumu ilgilendirmesi anlamında Mers, Ebola ve Sars olayı toplum bünyesini oldukça sarsmaktadır. Bu tür salgınların, insanoğluna, depremlerle eş değer hasar verdiğini hepimiz bilmeliyiz” dedi.
ÖZKURT’UN DEĞERLENDİRMESİ
Zoonotik hastalıkların modernleşen ve ilerleyen dünyaya rağmen hala önemini korumakta olduğunu söyleyen Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği yetkilisi Prof. Dr. Zülal Özkurt, ekolojinin bozulması, insan hareketlerinin artması, kimyasal tekniklerin artması gibi nedenlerin zoonotik hastalıkların artmasına neden olduğunu belirten Özkurt şöyle devam etti; “ Günümüzde de yaşadığımız üzere her geçen yıl Mers gibi yeni hastalıklar ortaya çıkmakta, Ebola virüsü gibi küreyi tehdit eder bir hale gelmektedir. Bu da sektörler arası iş birliğinin önemini ortaya çıkarmaktadır.
EROL’UN BİLİMSEL TESPİTLERİ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; Gıda, Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Erol ise Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu’nun çok hassas bir konu olduğunu söyledi. Genel Müdür Erol, “Bu alan Tıp ve Veteriner hekimlerin en yoğun olarak çalıştıkları ve bundan sonra da muhtemelen daha yoğun olarak çalışmaları gerekecek bir alan. Zoonotik hastalıklarla ilgili çok değişik rakamlar verilir. Buna ilişkin en sağlıklı veriler Dünya Halk Sağlığı Örgütü ile Gıda ve Tarım Örgütü’nün ortak Zoonotik hastalıkları uzmanları komitesinin 1976 yılında yayınladığı bir rapor var. Burada bu hastalıkların sayısı 150 olarak belirlenmiştir. 2000 yılına geldiğimizde ise bu hastalıkların sayısı 200 idi. 2000’den sonra ise çok önemli sayıda hastalıklar buna ilave edildi. Muhtemelen bu hastalıkların sayısı önümüzdeki süreç içerisinde daha da artacak. Bu hastalıkların sayısı artmakla kalmıyor, hastalıkların etki alanı, oluşturdukları sağlık tehditleri, sadece yöresel veya ülkesel değil, küresel bazda bir tehdit olarak önemini koruyor” şeklinde konuştu.