ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI MARKASINI ALDI
AVRASYA ÜNİVERSİTESİ
Atatürk Üniversitesi “Avrasya’da Yükselen Güçler ve Değerler Sempozyumu”nu başarıyla gerçekleştirerek hem Türkiye’de hem de Avrasya’da büyük prestij kazandı. Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen sempozyum, Atatürk Üniversitesi’nin uluslararası bir vizyona kavuştuğunu da ortaya koydu.
AVRASYA ÜNİVERSİTESİ
Gerek bilimsel çalışmalardaki verimlilik oranın yüksekliği ve gerekse de üniversitenin hayata geçirdiği uluslararası etkinlikler, bilim adamı sayısı, araştırma kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük beşinci üniversitesi olan Atatürk Üniversitesi’ne “Avrasya Üniversitesi” kimliğini kazandırdı.
ULUSLAR ARASI BİLİMSEL KİMLİK
“Avrasya’da yükselen Güçler ve Değerler sempozyumu” Avrasya ülkelerinin çoğunluğunu teşkil eden Türk ve İslam Cumhuriyetlerinde de geniş yankı buldu. Bu durum Atatürk Üniversitesi’nin artık il ve bölge üniversitesi çapından taşarak uluslararası bir üniversite hüviyetine geçiş yaptığını gösteriyor. ODTÜ’den sonra Atatürk Üniversitesi de “Avrasya Üniversitesi” kimliğiyle uluslar arası boyuta erişen 2. üniversite oldu.
DÜNYANIN KULAĞI ERZURUM’DAYDI
Avrasya’nın yüreğini Erzurum’da attıran ve üç gün süren “Avrasya’da yükselen Güçler ve Değerler sempozyumu”nda Atatürk Üniversitesi’nin bilim adamlarının yanı sıra uluslararası düzeyde bilim adamı kimliği taşıyan Prof. Dr. Mahir Kaynak, Prof. Dr. Sönmez Köksal, Prof. Dr. Ahad Andican, Prof. Dr. Ali Abişev, Prof. Dr. Konstantin Zhukov, Prof. Dr. Nadir Devlet, Prof. Dr. Tayyar Arı, Doç. Dr. Alparslan Ceylan, Doç. Dr. Çağrı Erhan, Prof. Dr. Hasan Köni, Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Prof. Dr. Ercan Çitlioğlu, Dr. Hasan Ali Karaser, Nejdet Pamir, Michael Emerson, Emekli Tuğgeneral Fehim Güler gibi otoriterlerin sunduğu bildiriler Avrupa ve Avrasya’da büyük ilgi ve dikkatle izlendi.
ERZURUM ADI AVRASYA’YA KAZINDI
Atatürk Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği sempozyum, üniversitenin kendi kariyerinin yanı sıra Erzurum’un da ifadesi noktasında önemli bir rol üstlendi. Türk Dünyası’nın önemli merkezlerinden biri, İpekyolu güzergahının en önemli yerleşim alanı olan ve bir takım çevrelerce Avrasya’nın başkenti olarak vasıflandırılan Erzurum’un tanıtımına da çok büyük katkılar sağladı.