HAVASIZLIK VERİMİ DÜŞÜRÜYOR
Doğu Anadolu Bölgesi'nde çoğunluğu yıkılmaya yüz tutmuş ahırlarda havalandırma yapılmadığı için aşırı miktarda biriken zararlı gazların hayvanlarda hastalığa ve verim kaybına neden olduğu bildirildi.
HAYVAN ÜŞÜMESİN DİYE HAVALANDIRILMIYOR
Atatürk Üniversitesi (AÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yener Sağsöz, yaptığı açıklamada, bölgedeki ahırların uzun kış dönemlerinde hayvanlar üşümesin diye havalandırılmadığını söyledi.
Ahırların ısınması için kapı ve pencerelerinin kış mevsimi süresince kapalı tutulduğunu belirten Sağsöz, havalandırması olmayan ahırlarda aşırı miktarda karbondioksit, amonyak ve hidrojen sülfür gibi zararlı gazlar oluştuğuna dikkati çekti.
ZARARLI GAZLAR HASTALIK YAPIYOR
Sağsöz, zararlı gazların hayvanlarda hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu gibi, yem tüketimini de artırdığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bölgede hayvan hastalıklarının çok fazla görülmesinin nedeni, havalandırma yapılmadığı için ahırların yüksek oranda zararlı gaz içermesidir. Hastalık nedeniyle kaybedilen hayvanların ekonomik değeri ise çok fazla. Bu kaybın önlenmesi, ahırların durumunun iyileştirilmesiyle mümkündür.''
SÜT VE ET VERİMİ DÜŞÜYOR
Havalandırılmayan ahırlarda sıcaklığın sınır değeri aşarak 24 dereceye kadar çıktığını ve nem oranının da buna bağlı olarak arttığını belirten Sağsöz, şöyle devam etti: ''Ahırlarda sıcaklık değeri 14 dereceyi, karbondioksit miktarının 3500, amonyak oranının ise 30 ppm'i geçmemesi gerekir. Ahırda bu değerler aşıldığında hayvanlarda hem et ve süt verimi azalıyor hem de hastalık oluşuyor.
Bölgemizde, havalandırılan ahırlarda hayvanların üşüdüğünü düşünen yetiştiriciler, kapı ve pencerelerini kapalı tutarak ahırlardaki söz konusu zararlı gazların ve ısı derecesinin sınır değerin üstüne çıkmasına neden oluyor.''
''HAYVANCILIĞIN GELİŞMESİNE ÖNEMLİ BİR ENGEL...''
Sağsöz, ana ilkelere uyulmadan yapılan havasız hayvan barınaklarının, bölgede hayvancılığın gelişmesine önemli bir engel teşkil ettiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin Avurapa'da hayvan varlığı bakımından ilk sırada yer aldığını, ancak üretimde ise çok gerilerde olduğunu anlatan Sağsöz, şunları kaydetti:
''Ülkemizde, hayvancılığın gelişmesi için daha çok hayvan ıslahı çalışmaları yapılıyor. Oysa hayvanların ıslahı ile verim ancak yüzde 30 oranında artırılabilir. Çevre koşullarının verime etkisi ise yüzde 70 düzeyinde. Yani ahırlar modern duruma getirilmediği sürece hayvan verimi istenilen düzeyde artırılamaz ve bunun sonucu olarak da hayvancılık gelişemez.''