ÖZLEM ABUŞOĞLU/ERZURUM GAZETESİ
Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi, Rektör Danışmanı ve Dış İlişkiler Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Fahri Yavuz, Yüksek öğrenimde trendler öğrenci eğilimleri, Bologna Süreci, Bologna Sürecinin kazandırdıkları, Bologna Süreci ve Öğrenci Merkezli Eğitim, Öğrenci Merkezli Eğitim, Program Yeterlilikleri ve Ders Öğrenme Çıktıları, Klasik Ders Kredisi ve AKTS Kredisi, Öğrenci Hareketliliği, Diploma Eki ve AKTS Etiketleri ve Atatürk Üniversitesi sürecin neresinde? Konularını içerin bir konferans verdi.
YAVUZ KONFERANS VERDİ
Yavuz, Kültür Merkezi’ndeki konuşmasında, Bologna Süreci’yle ilgili bilgi vererek, “Bologna Süreci eğitim reformudur. AB’nin ABD ile rekabet edebilmesi için araçlar sunan bir süreçtir. Üniversitelerde tanınırlığı ve eğitimde kalite güvencesini sağlayan bir araçtır. Avrupa Yüksek Öğrenim alanı oluşturmayı amaçlıyor. Statik değil dinamik bir yapıdır” dedi.
Bologna Sürecinin her kesime katkıları olduğunu ifade eden Yavuz, “Ülke içinde ve dışında yükseköğretim kurumlarının tanınmasını ve cazibesini arttırır. Öğretim üyeleri için ders programı oluşturmayı ve güncellemeyi kolaylaştırır. Öğrenciler için öğrenci merkezli bir yaklaşımı sağlar. İşverenler açısından ise istihdam edecekleri öğrencileri daha doğru seçerler,” şeklinde konuştu
BOLOGNA SÜRECİ
Öğrenci Merkezili Eğitim sürecinin öğrencinin eğitiminde kaliteyi yakalamayı amaç edindiğini ifade eden Yavuz, bu konuda da şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir eğitim yöntemidir. Geleneksel yöntemden gelen problemlerin üstesinden gelmeyi amaçlar. Eğiticinin sağlayacağı eğitime değil, öğrenciye ve ihtiyaçlarına odaklanır. Esnek müfredat ve ders içeriğine dayanır. İnteraktif eğitim yöntemini temel alır. Geçmişten beri eğitimci ve araştırmacıların gündeminde olmuştur.”
Öğrenci Merkezli Eğitimin öğrencinin bilgiyi gerçek anlamda öğrenmesini sağlamak olduğunu da savunan Yavuz, bilgiyi zihinde tutma oranlarını vererek bunun önemini açıkladı.
Buna göre, öğrenciler dersleri genelde pasif bir zihinle dinliyor. Dersi okumayla yüzde 10, ses ve görsel malzemeyle öğrenmeleri durumunda yüzde 20, demostarsyon (göstererek) yöntemiyle öğrenmeleri halinde yüzde 30, tartışarak öğrenme yöntemiyle yüzde 50, dersi uygulamalar yaparak yüzde 75 ve öğreterek yüzde 100 oranlarında bilgiyi hafızalarında koruyabildiklerini hatırlatan Yavuz, bilginin kalıcı hale gelmesi için bu yöntemlerin dikkate alınması gerektiğini anlattı.
Avrupa Öğrenci Birliği’nin 38 ülkeden 45 öğrenci birliğini barındıran bir kuruluş olduğunu anlatan Yavuz, “ Avrupa Öğrenci Biriliği 11 milyondan fazla öğrenciyi temsil ediyor, 1982’de kuruldu. Öğrencilerin eğitsel, sosyal, ekonomik ve kültürel çıkarlarını Avrupa düzeyinde destekler. Avrupa Birliği, Bologna Süreci, Avrupa Konseyi, UNESCO ve OECD gibi ilgili kurum ve süreçlerle birlikte çalışır. Brüksel’de bulunan ofiste 17 seçilmiş temsilci ve sekreter görev yapmaktadır” bilgilerini verdi.
Öğrenci Hareketliliği hakkında da bilgiler veren Yavuz, Erasmus’un Avrupa ülkelerinde eğitim imkanı sağladığını, Farabi programının ise Türk üniversitelerinde okuma imkanı sunduğunu bildirdi.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE BOLOGNA SÜRECİ
Atatürk Üniversitesi’nde 2010 yılı başında Bologna Süreci çalışmalarına hız kazandırıldığı hatırlatan Yavuz, konuşmasını şöyle tamamladı:
“18 aydır hızlı bir çalışma süreci içerisindeyiz. Diploma etiketi için her türlü altyapı hazırlığı yapıldı ve 2010-2011 mezunlarına verilecek. AKTS Etiketi için ders bilgi portalımız hazır. Buradan program ve ders içeriklerini detaylı takip edilebiliyor. 15 Mayıs 2011’de Diploma eki ve AKTS Etiketlerine başvuruldu. Bu etiketleri aldığımızda üniversitemiz Türkiye ve Avrupa üniversiteleri arasında bir adım olacaktır.”
Konferansta bir değerlendirme konuşması yapan Rektör yardımcısı ve Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer İrfan Küfrevioğlu, sunumu için Prof. Dr. Fahri Yavuz’a teşekkür etti ve sunumda yer alan konuların gerek öğrenciler gerekse Atatürk Üniversitesi için taşıdığı öneme dikkat çekti.
Çift diploma, yan dal ve kurum içi yatay geçiş konularında da bilgi veren Küfrevioğlu, Yazı Okulu’nu 12 krediye çıkararak öğrencilerin erken mezun olmalarını sağladıklarını açıkladı.
Fen ve mühendislik Fakülteleri’nin bazı bölümlerinde bazı derslerin İngilizce verilmesi için YÖK’ten istenen onayın alındığını da hatırlatan Küfrevioğlu, bu gelişmeyle dışarıdan ERASMUS yoluyla gelen öğrencilerin adaptasyonunun daha başarılı şekilde gerçekleşeceğini kaydetti.