SAMET ÖZÜNAL (GHA) - Tarih Profesörü Konukçu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir dönüm noktası olan ‘3 Temmuz’, tarihi tespitler yanında roman, hikaye, temsil ve belgesel olarak da gündeme taşınmalıdır.” dedi.
//KONUKÇU 3 TEMMUZ’UN ÖNEMİNİ ANLATTI
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, Atatürk’ün büyük kongreyi toplamak üzere Erzurum’a gelişinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna esas teşkil eden en önemli olaylardan birisi olduğunu söyledi. Atatürk’ün, Ilıca ve İstanbul Kapısı’nda karşılanması ile ilgili olarak gerek kader birliği ettiği yakın arkadaşları ve gerekse birçok tarihçi tarafından çeşitli tespitler ve aktarımlar bulunduğuna dikkati çeken Konukçu, “Atatürk’ün önce Ilıca’da, ardından İstanbul Kapı’da karşılanışı, aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasıdır. Bu büyük günle ilgili olarak birçok tarihi tespitte bulunulmuştur. Fakat bu tarihsel aktarımlar, eğitim, kültür ve sanat alanında her geçen gün ivme kazanan Erzurum’da, roman, hikaye, temsil ve belgesel olarak da gündeme taşınmalı ve 3 Temmuz gününün taşıdığı önem, kültürel ve sanatsal anlamda da ele alınmalıdır.” diye konuştu. Prof. Dr. Konukçu, Atatürk’ün Erzurum’a geldiği 3 Temmuz 1919 gününe dair, günümüze kadar ulaşan tarihi tespitler ve sahipleri hakkında bilgiler de verdi.
//TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞUNA GİDEN YOL
Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşmasında önemli adımların atılacağı Kongre’ye toplamak üzere kalabalık bir maiyet ile Erzurum’a gelen M. Kemal’in, Ilıca ve İstanbul Kapı’da törenlerle karşılandığını kaydeden Konukçu, Erzurum halkının, sarışın ve mavi gözlü kurtarıcısını bağrına bastığını ifade etti. Konukçu; “Bilindiği gibi M. Kemal’in Anadolu’ya geçtiği ve Samsun’da görevi ile ilgili temaslara başladığı, 21 Mayıs 1919 tarihli telgraf ile 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya bildirilmişti. O da, Vali Münir i(Akaya), Belediye Başkanı Zakir (Gürbüz) ve Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti üyelerine, Raif Hoca’ya olayı duyurmuştu. Erzurum Vilayet Kongresi’nde M. Kemal ile temasa geçilmiş ve Erzurum’a davet edilmişti. Bu arada Amasya Genelgesi’ni yayımlayan M. Kemal, Sivas ve Erzurum’da yurdun kurtuluşuna yönelik iki toplantının yapılmasını da kararlaştırmıştı. Erzurum daveti üzerine, Sivas, Erzincan ve Tercan üzerinden Erzurum’a gelen M. Kemal, ilk olarak Ilıca’da karşılanmıştı. Erzurum ileri gelenleri tam kadro ile burada hazır bulunmuşlardı. İstanbul Kapı karşılamasını ise, Kadiı Hurşit Efendi organize etmişti. Bu mutlu karşılamanın tarihi, 3 Temmuz 1919’dur. Yani bugün Samsun’dan sonra parlak güneşin doğduğu ikinci gündür.” ifadelerini kullandı.
//KONGRE SÜRECİ
M. Kemal’in, Erzurum’a ayak bastığı Ilıca ve İstanbul Kapı’daki karşılamaların, yine kendisi tarafından yazılan Nutuk’ta bahis konusu edilmediğine işaret eden Konukçu, bu tarihi olayı aydınlatma ve gelecek nesillere bırakma işinin, büyük milli eğitimci ve siyaset adamı Cevat Dursunoğlu’na düştüğünü kaydetti.
Konukçu, “Dursunoğlu, Mazhar Müfit Kansu’ya anlattıklarında, son olarak da, Atatürk Üniversitesi eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utkan Kocatürk’e anlatarak yazılı hale getirilmiştir. Daha önce de Ankara’da, Türk Tarih Kurumu’ndaki konferansında 3 Temmuz’u dile getirmiştir.” dedi. 3 Temmuz karşılamasının canlı bir diğer belgesinin de, eski Bitlis yöneticisi ve Cumhuriyet’e kanat geren Mazhar Müfit Kansu tarafından kaleme alındığını belirten Konukçu, Cevat Dursunoğlu ile Mazhar Müfit Kansu’nun yazdıklarının, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi olarak kendisinin de Erzurum ve Atatürk’le ilgili olarak yazdığı kitaplarda çeviri olarak kullandığını ifade etti.
//ERZURUM TÜRK TARİHİNİN DÖNEMEÇ NOKTASI
15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir ve kafilede bulunanların yazdıklarının da, Hüsrev Gerede dışında kısa olarak anlatıldığını söyleyen Konukçu, “Günümüzde sevinerek ifade edelim ki, sosyal, kültürel, sanatsal ve eğitim açısından Erzurum’da çok güzel gelişmeler yaşanmaktadır. Atatürk Üniversitesi, Devlet Tiyatroları, amatör ve profesyonel yazarlarda artış gözlemlenmektedir. Tarih tespitleri yanında, roman, hikaye, temsil ve belgesel olarak da, 3 Temmuz 1919 günü gündeme taşınmalı ve önemi genç ve gelecek nesillere bu yollarla da aktarılmalıdır.” şeklinde konuştu.