Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'da partisince düzenlenen iftar yemeğinde sivil toplum örgüt temsilcileriyle ve muhtarlarla bir araya geldi. Yemekte konuşan Başbakan Erdoğan, terör olaylarına değinerek ne olursa olsun 780 bin kilometre kare vatan toprakları üzerinde Türküyle, Kürdü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcüsü, Abaza'sı, Romanı ile 73 Milyon vatan evladıyla birlik bütünlük içerisinde yaşanacağını belirterek, 12 Eylül referandumunda sandık patlaması yapacaklarını söyledi.
Yaklaşık 400 kişinin katılımıyla Erzurum Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Başbakan Erdoğan, terör olaylarına değindi.
Türkiye'nin dış politikada, iç politikada demokratikleşmede özellikle ekonomide ne zaman atılıma geçtiyse dış mihrakların, bazı kirli ellerin, kirli odakların düğmeye bastığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu atılımlara set çekmek istediler. Daha önce bunu defalarca yaşardık. Adnan Menderes'ten alınız Turgut Özal'a, AK parti hükümetlerine kadar. Çeteler, kirli odaklar, kirli eller hep Türkiye'nin yönünü rotasını farklı yerlere çekmenin gayreti içinde oldular Terör örgütünün bu gayretler içinde olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin büyük devlet olmak için attığı her adımda terör örgütünün devreye girerek ülkemizin kararlı yürüyüşünü engellemek istediğini görüyoruz. 12 Eylül ülkemiz için hayatı tarihi milat değerinde önemli bir anayasa değişikliği oylayacağız. Demokrasiyi güçlendirecek ufkunu açacak bu değişim öncesinde kirli odakların terör örgütünün yeniden rol üstlendiğini görüyoruz. Hakkari'de gece 5 askeriniz yaralandı. Uzman Çavuşumuz ağır durumdaydı. Yüksekova'dan Hakkari'ye getiriyorlardı. Hakkari Yüksekova'nın bu hali nedir. Burası vatan toprağı bu vatan topraklarının üzerinde biz bir şeyler yapıyoruz, yapmak istiyoruz. Bakıyorsunuz terör örgütü yaptırmak istemiyor. Yüksekova'da 150 yataklı modern hastane var. Burası hastana görmüş değil. Açılışını yapmaya gittik, sakın oraya gitmeyeceksiniz gidenleri tespit edeceğiz sonrasını düşünün. Birkaç tane yiğitle beraber açılışı yaptık. Geldik Hakkari'ye 150 yataklı hastane inşa ettik onun açılışını yapıyoruz. Medya mensuplarının araçlarını taşa tuttular. Siz bunları çekip Türkiye'ye duyuracaksınız. Kürtlerin temsilciyiz diyorlar ne alakası var. Bunların Kürtlerin temsilcisi olmak gibi dertleri yok. Bunların insanoğlunun eşrefi mahluk oğlunun derdiyle dertlenmek gibi dertleri yok bunların buradan nemalanmak gibi bir dertleri var. Böyle bir dertleri olsa barajlar yollar yapılıyor. Gidiyorlar iş makinalarını yakıyorlar. Müteahhitler oralara gidemez oldu. Ne olursa olsun 780 bin kilometre kare vatan toprakları üzerinde Türküyle, Kürdü'yle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcüsüyle, Abazası'yla, Romanıyla 73 milyon vatan evladına Yunusu diliyle yaratılanı severiz yaratandan ötürü anlayışıyla sevecek kucaklaşacak hepsinin hizmetkarı olarak bu yola devam edeceğiz. Çünkü biz bu millete efendi olmaya gelmedik biz bu milletin hizmetkarıyız. Bizim derdimiz bu. Hatalarımız yok mudur muhakkak var. Kuluz olacak. Hatayı yanlışa dönüştürmek başka bir şey hata da kalmak başka. Birinde kast var birinde irade dışı bir durum var. Mesele bunu anlamak. Bunu allayabiliyorsak çözebiliyorsak mesele yok. Biz biriz beraberiz biz bir bütünüz onun için biz milli birlik ve kardeşlik projesini bundan daha güzel başlık olur mu bunu gerçekleştirmemiz lazım. 73 milyon vatan evladı etnik milliyetçiliğe tabi olmadan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplanmalıdır. Kimse bu vatan toprakları üzerinde bir operasyona giremez. Tek vatan dedik tek millet dedik tek bayrak dedik tek devlet dedik bu yola böyle yürüdük böyle yürüyoruz. İllerimizde ilçelerimizde kaos üretme gayretleri devam ediyor varsın devam etsin. Onlar görevini yaparken biz de görevimizi yapmalıyız. "
//12 EYLÜL'DE SANDIKLAR PATLASIN
Başbakan Erdoğan 12 Eylül referandumunda sandık patlaması yapacaklarını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Merhum hocamın güzel sözü 'başarı korkuyu korkuttuğumuz gün gelecektir'. Korkuyu korkutmak bu çok önemli. Erzurum'un Dadaşlarını korkuyu korkutanlar olarak görüyorum. Tarih boyunca siz bunu yaptınız inanıyorum ki bundan sonra da yapacaksınız. Hep beraber yapacağız bu topraklar üzerinde bizim birliğimiz beraberliğimiz, mutluluğumuza vesilesi olacak. Erzurum'u kirli tezgaha gelmemesini sağduyulu davranmasını önemli rica ediyorum. 12 Eylülde çifte bayramı beraber kutlayalım. Bu sandıklar patlasın. Bu bir partinin projesi değil. Başbakan olarak söylüyorum bu milletin projesidir. Biz hepsine de gitmek için teklif ettik.Teklifte bulunduk birisi aldı kapağını daha açmadan biz yoğuz dedi bir diğeri ancak kahve içmeye gelirler. Böyle bir yaklaşım tarzıyla nasıl uzlaşma yapacaksınız.
Parlamento dışındakilerle sivil toplumla medyayla görüştük hepsiyle görüştük. İş başa düştü. Uzun ince bir yolda gidiyoruz gündüz gece çalıştık. Başbakan devlet işlerini bıraktı geldi burada duruyor dediler. Anayasa paketini hazırlamak bunu neticeye kavuşturmak devlet iyi değilmiş biz gecekondu mu yapıyoruz. Anayasası olmayan bir devlet olur mu. 14 gün orada el ele vererek çalıştık sonunda başardık. Anayasa mahkemesine götürdüler. Anayasa mahkemesi sizin söylediklerinin hiç birisi doğru değil dolayısıyla bu anayasa metni doğrudur oymamaya gidebilir. Siz şimdi neye meydana çıkıp ta hayır diyorsunuz. Anayasa mahkemesi sizi reddetti. Hukuken de siz reddedildiniz. Bunları anlamak mümkün değil arkadaşlarına güvenmezler oy kabinine güvenmezler. Anayasa mahkemesine gederseniz orada sizi reddeder siz daha neyi konuşacaksınız. Dert başka acaba bu 12 Eylül olayını kendi lehlerine çevirebilirler mi? Sokakları tahrik etmek isteyenler çıkabilir camı çerçeveyi kırarak halkı galeyana getirmek isteyenler çıkabilir. Biz akraba olduğumuz topraklar üzerinde inadına dayanışmamızı artıracağız tuzaklara düşmeyecek bu kirli oyunlarda aldanan da aldatan da olmayacağız. Anayasa değişikliğinin halk oylaması öncesi çıkan manzara nasıl bir kirli tezgah olduğunu gösteriyor. Birbirleriyle hedefleri farklı olan bazı kesimler siyasi partiler halk oylaması öncesi ilginç bir ittifak kuruyor. CHP, MHP, BDP bunlar nasıl bir araya gelir. Bunlar bir araya gelir ve müşterek hareket ediyorlar.
Asla bir araya gelmesi düşünülemeyenler yan yana gelmeyecek olanlar nasıl olurda biraya geliyorlar. 411 yaşadığımızdan parlamentoda nasıl bir tablo ortaya çıktığını görüyoruz. Bunu kimin Anayasa mahkemesine götürdüğünüzde biliyorsunuz. 411'de birlikte hareket ettik. O zaman bize karşı duran ve Anayasa mahkemesine gidenlerle siz nasıl beraber olursuz. Yani ne yapıldığını veya ne yapılmak istendiği değil kim yapıyor önemli olan bu. Veya kimler yapıyor önemli olan bu. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil gelin üzümü beraber yiyelim bu üzüm milletimize şifa olacak.
12 Eylül'de iki şey oylanacak bir darbe anayasası iki milletin anayasası. Milletin anayasasına evet demek için biz yollara düştük. Yani Menderesin rahmetli yeter söz milletin dediği güne avdet ediyoruz. Yeter söz milletindir, karar da milletindir bunu ilave ediyoruz."
//TÜRKİYE'DE AK PARTİ İLE EKONOMİK GELİŞİM
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, AK Parti ile birlikte IMF'ye olan borçta düşüklük yaşandığı ve ekonomik büyüme kaydettiklerini belirterek şunları kaydetti;
"Farklı siyasete sahip arkadaşlarımız olabilir. Biz oylarla iktidar belirlemeyeceğiz. Kendi geleceğimizi çocuklarımızın geleceğini oylayacağız. Onun için bunun farklı yanı var. CHP, MHP yönetimini konuşmuyorum. Oralara oy veren kardeşlerime sesleniyorum. CHP'ye MHP'ye oy veren BDP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Parlamento dışındakilere sesleniyorum. Biz burada özgürlük demokrasi istiyoruz. Üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçmeyi istiyoruz. Hedef bu. Bunu başarmamız lazım, halletmemiz lazım. Biz nasıl bir Türkiye aldık şu anda nerdeyiz hep konuşurlar bunlar bu Erzurum da ki yatırımlara bakın. Notunuzu ona göre verin. 7,5 yıl önce nasıl bir Erzurum vardı şu anda nasıl bir Erzurum. Eğitimde, sağlıkta emniyette, ulaşımda, tarımda, enerjide, KÖYDES, BELDES'te nerdeydik. Şimdi nere geldik. Buna bakın notunuzu ona göre verin. Türkiye genelinde bize şu ifade kullanıldı. Güler misin ağlar mısın. Bunlar yalancı bunlarda talan var yalana talana son. Bizi yüce divana göndereceklermiş. Bizde güzel bir söz var. Abdestinden şüphesi olanın namazından şüphesi olur. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Yola çıkarken Türkiye'nin durumu neydi. IMF'ye olan borç 23,5 milyar dolardı bu borcu kim yaptı. MHP, DSP ve ANAP'tan oluşan hükümet yaptı. Ödedik, ödedik şimdi bizim borcumuz 7 milyon dolara kadar indi. Milli bankamız merkez bankası kasasında 26,5 milyar dolar var.. Aynı Merkez bankasının kasasında 75 milyon dolar var. Nasıl talan olur, soygun oluyor ki bir taraftan borçları ödüyorsunuz. Mevcut yatırımları 79 senede 5 bin 300 kilometre bölünmüş yol yapmışsınız. 12, 500 kilometre bölünmüş yol yapıyorsunuz, bu nasıl el insaf.
Türkiye'nin milli gelire oranı borç stokunda biz göreve geldiğimizde yüzde 74'tü. Ben belgeyle konuşuyorum. Küresel krize rağmen şu anda yüzde 45 diyorlar ya Türkiye çok borçlandı. Sen git dünya ülkelerini incele bunların borç oranı ne. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü. Devlet borçlanırken 100 lira borç alıyor 63 lira faiz ödüyor. Şimdi 8 nereden nereye geldik. Enflasyon yüzde 30 şimdi 7,6 aradaki fark vatandaşın cebinde kalıyor. Enflasyon vatandaşın cebindeki parayı eritiyordu. Buraya böyle geldik. Sene 1993 yanılmıyorsam Telekom özelleştiriyor. Danıştay 25 milyar dolar kaybetti. O zaman özelleştirme olsaydı 25 milyar dolar kazanacaktı. Niye danıştan engel oldu. HSYK millet tarafından ilk kademe mahkemeleri tarafından seçilecek muhalefet atamayla adli oluşturuyor. Atama yetkisi ilk derece mahkemelerine ait. Cumhurbaşkanına atanacak teklif edilenler arasından yapılacak. Milleti aldatmayın. Ya bakanla ,müsteşar bizim dönemde mi girdi HSYK'ya. Ama şimdi arı kovanına çomak sokuldu ya ilk kademe mahkemelerindeki hakimler, savcılar bizim kontrolümüz dışında mı diye endişe ediyorlar, güvenmiyorlar. Hak tecelli edecektir ne yaparsanız yapın. Ana muhalefet iktidar ortağı olduğu zaman 3 bin 50 bin eleman yerleştirdiler yargıya. Şu anda zaten bunlar elden gidiyor arka bahçe artık kurumaya başladı diye korkuyorlar. Bizim düşündüğümüz şey adalet hakim olsun, hukuk hakim olsun, benim milletim adalete güvensin. Eğer adalet güvenilirliğini kaybederse millet her şeylini kaybeder. "
Başbakan Erdoğan iftar yemeği sonrasında geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Erzurum'un eski meclis üyelerinden Mahmut Kişioğlu'nun ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Daha sonra Erzurum Havalimanına geçen Başbakan Erdoğan, Ana uçağıyla saat 22. 45 itibariyle ilden ayrıldı.