Atatürk Üniversitesi, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği son sınıf öğrencileri, atölye hocaları Yrd. Doç Dr. Necmettin Karabulut yönetiminde dört yıllık emeklerinin sonucu olan 116 eseri “Mezuniyet Sergisi” başlığıyla sergiledi. Kültür ve Gösteri Merkezi Fuarye Alanı’nda düzenlenen ve ana teması “FormasyonDeformasyon” olan sergide 39 öğrencinin tuval üzerine akrilik boya tekniği uyguladığı 116 ayrı eser sergilendi. Sergini açılışını Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ömer İrfan Küfrevioğlu, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Yıldırım, Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Oğuz Dilmaç, atölye hocası Yrd. Doç. Dr. Necmettin Karabulut yaptı.
SERGİNİN MANİFESTOSU
Serginin manifestosunun açılımı konusunda öğrenciler, Dört yıl boyunca gerek eğitim bilimleri gerekse genel kültür ve genel yetenek alanlarında eğitim aldıklarını, formasyon açısından da öğretmenliğe kendilerini hazır hissettiklerini, atanma heyecanı içerisinde olduklarını, bu kaygılarla ruhsal açıdan da gergin olduklarını belirterek, kendi portreleri üzerinde bazı plastik, sanatsal uygulama anlayışlarıyla “deformasyonlara” gittiklerini, bir anlamda mezuniyet sonrası yaşamlarının sertliğine, öğretmenlik mesleğine atanıp atanamayacakları ikilemine acı bir gönderme yaparak bu trajikomik denilebilecek kaygılara esprili bir yaklaşımda bulunmak istediklerini belirttiler.
Yaşamın sert mücadelelerle dolu olduğunun bilincinde olduklarını belirten öğrenciler, “Büyük bir atanabilme heyecanı ve kaygısı ile beklerken, Eğitim Fakülteleri dışındaki diğer fakültelerin mezunlarına da “Pedagojik Formasyon Sertifika Programı” alabilmelerinin de sağlanmış olması, öğretmenlik mesleğine atanabilme yarışını iyice sertleştirmiştir. Biz, Eğitim Fakültesi öğrencileri olarak kaygılanmaktayız. Zaten atanabilme puanlarının yüksek olması yetmezmiş gibi, örneğin Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerine de belirtilen sertifika programlarına katılabilme imkanlarının verilmesini bizlerin atanmasını zorlaştıracak bir etken olarak düşünmekteyiz. Sonuç olarak tüm bu maddi ve manevi sıkıntılara, çalıştığımız deforme edilmiş portrelerimizle, yüzlerimize acı bir şekilde gülümsemekteyiz. Her şeye rağmen yaşam güzel” dediler.