KÜRKÇÜOĞLU KÜTÜPHANE İÇERİĞİ HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI
Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkilerini Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, kütüphanede, Türk-Ermeni ilişkileri üzerine Başbakanlık Osmanlı Arşivleri çalışmaları, Genelkurmay yayınları, Türk Ermeni ilişkileri üzerine yazılmış yerli ve yabancı kaynakların yer alacağını belirterek, "587 Müslüman Türk insanı Cinis'te 1918 yılı Mart ayı başlarında katledilmiştir. Aşkale Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı ve Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni ilişkileri Araştırma Merkezi ile birlikte 2003 yılında Cinis Köyü şehitliğinde anıtı yaptırılmıştır. Bu senede yine Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkilerini Araştırma Merkezi, İlçe Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı'nın ortak çalışması ile 3 Mart'ta 'Türk Katliam Kütüphanesi' açılacaktır" dedi.
TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ
Türk Ermeni ilişkilerine ışık tutacak en önemli çalışmaların arşiv belgeleri bilimsel yayınlar ve kazı çalışmaları olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kürkçüoğlu, "Bugüne kadar bu konuda yapılan bilimsel çalışmaların neticesinde Türk insanı kendi köyünde kasabasında taşnak çeteler tarafından katledildiği belgelerle ortaya konmuştur. 2 Mart 1918 'de çevre köylerden Tazegül, Merdiven, Karabıyık, Abdalcık köylerinden Cinis'e sığınan köy ahalisi Antranik Komitesi'ndeki taşnak çeteleri tarafından katledilmiştir. O dönemde I. Kafkas Kolordusu'ndan Cinis köyüne bir asteğmen olarak giren Şevket Sürreya Bey 2 Mart 1918 günü 'Suyu Arayan Adam' eserinde de konuyla ilgili bilgiler aktarmıştır" diye konuştu.
ORTABAHÇE'NİN VATANSEVER HALKI ŞEHİDİNE SAHİP ÇIKTI
Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, daha sonra şunları dile getirdi: "13 yıl önce Dr. Tayyip Cinisli'nin cenazesinde Ortabahçe (Cinis) şehitliğini ziyaret ettim. Ziyaret esnasında köyün yetiştirdiği aydınlardan biri olan İlköğretim Müfettişi Avni Aksakal Bey, köyde Ermeniler tarafından savunmasız Müslüman Türk halkına yönelik bir katliam yapıldığını ve şehitlerimize yakışır bir anıtın yapılmasını çok arzu ettiğini bildirmişti. Gerçekten Ortabahçe köyündeki bu mütevazı şehitlik beni çok etkilemişti. Çünkü Ortabahçe'nin kadirşinas, vatansever halkı 1969 yılında kendi şehidine ahde vefa duygusu ile sahip çıkarak, Eski Cami'nin bahçesinden çıkarılan şehitlerimiz, çevresi dört duvarla çevrili olan toplu mezara defnedilmiştir.”dedi.
65 ŞEHİT, 65 MASUM
65 kişinin ermeni çetelerince hunharca katledildiğini anlatan Kürkçüoğlu şunları söyledi: “ Askeri tarih ve Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'ne, yerli ve yabancı kaynaklara dayanarak yaptığım araştırmada, Cinis köyünde Merdiven, Tazegül, Abdalçık ve Karabıyık köylerinden toplanan kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan Türk insanı ile köyünde 65 hanelik halkı birlikte, Eski Cami'nin bahçesinde ve Şükrü Bey'in konağında katledilmişlerdir.”
CİNİS’TE 587 TÜRKÜ KATLETTİLER
O tarihte köyün muhtarı Fazıl Efendi'nin Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişine verdiği bilgiye göre, köyde toplanan 600 kişiden ancak 13'ünün sağ kurtulduğunu belirten Kürkçüoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü: “ 587 insanımız Taşnak Ermeni çeteleri tarafından katledilmişlerdir. Cinis katliamı bu bölgenin en büyük Türk Soykırımıdır. Bin yıllık tarihi Türk Yurdu Erzurum, Ermenilerin hedef vilayetlerinden biridir. Tarihte en büyük 'Türk Soykırımını' yaşayan şehir de Erzurum'dur. Ermeni Taşnak çeteleri, 1918 yılının Şubat ve Mart aylarında tarihi Türk Yurdu Erzurum'u insanıyla, medeniyetiyle, kültür varlıklarıyla, sanat eserleriyle ve bin yıldan beri gururla taşıdığı Türk kimliği ile ortadan kaldırmaya ve tarih sahnesinden silmeye çalışmışlardır. “
BİR MİLYON TÜRK, ÇETELERCE YOK EDİLDİ
Ermenilerin bölgede yaptığı katliamlar hakkında bilgi veren Kürkçüoğlu şylö dedi:” 1915-1919 yılları arasında. Dünya savaşı içinde Rus Ordusu ile işbirliği yapan Taşnak, Hınçak, Ramgavar adlı Ermeni çeteleri, Doğu Anadolu Bölgesi'nde; Alaca'da, Cinis'te, Ilıca'da, Tazegül'de, Tepeköy'de, Erzurum Merkezde, Yanıkdere'de, Karskapı'da, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarında, Erzurum Yeşilyayla'da, Hasankale'de, Tımar'da, Köprüköy'de, Horasan'da, Kars-Subatan'da, Van Zeve'de, Ağrı'da, Bitlis'te, Iğdır-Oba-Hakmehmet ve Gedikli'de, Nahçıvan'da, Zengezur'da, Azerbaycan'da tam bir 'Türk Soykırımını' gerçekleştirmişler ve bir milyon Türk'ü katletmişlerdir. Savaşla hiç ilgileri olmayan,masum bir milyon Türk, Ermeni çeteleri tarafından sadece Türk ve Müslüman oldukları için, Hz. İsa'nın tavsiyelerine bile sırt çevrilerek katledilmişlerdir.
Ortabahçe şehitliği önünden Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan'a seslenmek istediğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkilerini Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, “ Asıl katliama uğrayanlar, kendi coğrafyasında, köyünde, obasında, konağında soykırıma tabi tutulanlar, benim Müslüman-Türk halkımdır. Koçaryan bugün dünyayı aldatmak suretiyle bölgedeki 'Türk Soykırımını' tarihi sahtekarlıkla 'Ermeni Soykırımı' haline getirmiştir. Bazı ülke parlamentoları tarafından gündeme getirilen sözde Ermeni Soykırım iddialarının arkasında da maalesef Ermenistan Hükümeti yer almaktadır.
Bugün Avrupa ve Amerika'da Ermeni zenginleri tarafından bir 'Soykırım Endüstrisi' kurulmuştur. Avrupa ve Amerika'daki Ermeni lobileri para karşılığında belgeye dayanmayan, gerçekleri yansıtmayan binlerce ciltlik kitap ve makale yazdırmışlardır. 'Geceyarısı Ekspresi' ve 'Ararat' adlı filmler oynatılmıştır. Ermeni Diasporası ABD içinde yılda en az 50 milyon dolar lobi faaliyetlerine para harcamaktadır. Bu miktar diğer ülkelerde yapılan lobi çalışmaları ile birlikte toplamı 100 milyon dolara ulaşmaktadır. Ermeni lobisinin, hayali soykırım propagandalarına karşı, Türk lobisi ancak birkaç milyon dolar harcama yapabilmektedir.” dedi.
KÜRKÇÜOĞLU’NDAN AYDINLARA ÇAĞRI
“Ben bir Türk tarihçisi olarak, 'Türk Soykırımını' yaşayan Erzurumlu bir ilim adamı olarak, Türk aydınlarına seslenmek istiyorum.”diyen Kürkçüoğılu şu çağrıda bulundu: “Bu 'Milli sorunumuzu' dünya kamuoyuna anlatmak, aydınlatmak için her Türk insanı, aydını üzerine düşen tarihi ve milli sorumluluğu yerine getirmesi kaçınılmaz bir görevdir. Milli davalar tarihe bırakılamaz, yerinde ve zamanında savunma ister. Kendi beynimizin beyi, efendisi olma zamanı gelmiştir. Evet, siz, biz fert fert 70 milyonluk Türk Milleti, karınca kararınca milletimizin, milli hedefleri yolunda mutlaka bir şey yapmamız gerekmektedir. Herkesin elini taşın altına sokması yeterli olmayabilir. Biz millet olarak çevremizi kuşatan milli meseleleri halletmemiz için taşın altına bedenimizi, ruhumuzu, milli kimliğimizi ve şahsiyetimizi sokmamız gerekmektedir. Ülkemizin kalkınma ve gelişme hamlesini gerçekleştirebilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni çağın gelişmiş devletleri arasına sokabilecek, büyük ve çağdaş düşünebilen, milli hedefleri olan, bilgi ve fikir üreten Türk aydınları ile büyük Atatürk'ün bize en büyük emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yarınlara taşımak mümkündür."