MURAT AKGÜL (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ Mardin'de sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi. Sağlık çalışanlarına Tam Gün Yasası ve aile hekimliği uygulamaları hakkında bilgi veren Bakan Akdağ, iktidarları döneminde sağlık alanında gerçekleştirilen atılımlara değindi. Akdağ, "Gece yarısı bir fakirin ailesini arıyoruz. İzmir'de size uygun bir nakil bulundu diyoruz. İnsanlar 'hadi oradan alay mı ediyorsunuz' diye cevap veriyor. İşte biz böyle bir sistemi oturttuk" dedi.
//CİDDİ DEĞİŞİM HAMLESİ
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ son 8 senede AK Parti hükümetleriyle gelen çok ciddi değişim hamlesi olduğuna dikkat çekerek ciddi bir dönüşüm yaşandığını vurguladı. Yaşanan dönüşümün sağlığa 'Sağlıkta dönüşüm projeleri' olarak yansıdığını kaydeden Bakan Akdağ, "Biz buna sağlık reformu programı adını vermedik. Çünkü Türkiye reform kelimesinden 2002 yılında biz geldiğimizde adeta bıkmıştır. Sözü edilen ama hiçbir şeyin değiştirilemediği uzun yıllar yaşandık biz. Onun için reform kelimesini kullanmadık. Yaptığımız iş ciddi bir reformdur, bu dönüşüm Türkiye'de ciddi bir devrim olmuştur. Hem insan kaynaklarımızın bütün Türkiye'ye hizmet edecek şekilde dengeli bir biçimde dağıtılması çalışılması, hem bu insan kaynaklarımızın siz değerli meslektaşlarımın çalıştıkları şartların hizmet edebilecek şekilde atılan adımlarımız, bunlarla beraber yeni ek ödeme sistemlerimiz, bütün bunlar aile hekimliği, hastanelerin birleştirilmesi, acil hizmetlerin geliştirilmesi bütün bunlar Türkiye'de sağlıkta bir dönem kapatmamıza, yeni bir dönem açmamıza imkan sağladı" ifadelerini kullandı.
Bakan Akdağ, "Sağlıkta ortaçağı kapattık, yeniçağa geçtik" diyerek bunu sağlık çalışanları ile birlikte yaptıklarını vurguladı. Bakan Recep Akdağ, "Ayrıca bu konu ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) yaptıkları kanunların çok önemli bir değeri var" diye ekledi.
//"SAĞLIK PERSONELİ SIKINTISI YAŞIYORUZ"
Türkiye'de sağlık çalışanlarının ve sağlık firması personelinin iş yükünün fazla olduğunu belirten Bakan Akdağ, sağlık personeli sayısının nüfusa göre yetersiz olduğunu belirtti. Akdağ, "Hemşire, doktor sayısından bahsediyorum. Yıllarca meslek örgütleri hatta bazı sendikalar bu sayıların artmasına karşı koydular. Bunu üniversitelerimiz, YÖK, hatta yerine DPT bu ihtiyacı fark edemedi. Neden? Bir Avrupa ülkesinde nüfusuna kıyasla Türkiye'dekinin 5 misli olsun. Avrupa ortalamasında her 100 bin kişiye 700
hemşire düşerken, Türkiye'de her 100 bin kişiye 180 ebe hemşire düşüyor. Doktorda da böyleyiz. Avrupa ortalamasının yarısından daha az doktor sayımız. Avrupa'da her 100 bin kişiye 350 doktor düşerken, Türkiye de her 100 bin kişiye 150 doktor düşüyor. Bunun anlamı nedir? Doktorların çalıştıkları yerde iş yükü fazla. Nedir bunun anlamı, demek ki ebe ve hemşirelerimizin üzerindeki iş yükü fazla. Çözüm sayıyı artırmaktır. Biz her yıl çok sayıda eleman almaya devam ediyoruz. Ama bu sefer üniversite ve özel sektör şikayetçi ebe, hemşire bulamıyoruz. Bakın Türkiye'de bir mesleği olan ve diploma alan meslekler arasında işsizliğin hemen hemen hiç yaşanmayan alan 2010 yılında sağlık alanıdır. Sağlık diploması olanlar asla Türkiye'de işsizlik çekmezler" diye konuştu.
//AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI
Aile hekimliği uygulaması hakkında da bilgi veren Bakan Akdağ, "Aile hekimliğini günde 40 kişiye bakacak şekilde kurduk. Eskiden bir SSK hastanesinde doktor 150 kişi ile karşılaşırdı. Bir doktorun karşısına günde 40 kişi çıksa fazla değildir. Ne yapalım Türkiye'deki hastaları Yemen'e, Afrika'ya da gönderemeyeceğiz. Burada bakacağız. O zaman bu sayıların mutlaka artması lazım. En son hepiniz biliyorsunuz. Tam Gün Yasası Ne yaptık. Tam Gün Yasası'nda amacımız bu sistemi iyice yerli yerine oturtmak, hem
vatandaşımızın işini kolaylaştırmaktır. Sağlıkta dönüşümden önce bir kendiniz veya bir yakınınız veya ailenizden bir ciddi bir ihtiyaç duyduğunuzda doktorun muayenehanesine para ödemek zorunda kalanlar var mı, sorusuna karşılık sağlık çalışanlarının hemen hemen hepsi elini kaldırdı. 2010 yılı içinde aynı ihtiyacı duyduğu için hekimin muayehanesine giderek para vermek zorunda kalanların parmak sayısında 5 kişi kaldırdı. Aile hekimliği gayet güzel yerleşmiş. Doktor personelerimizin dışında ebe ve hemşirelerimizin aile hekimliğine geçişlerde hiçbir tedirginlik yaşamayın, hem kazacınız artıyor hem de çalışmanın zevkine varacaksınız. Hizmet puanı yüksek olanlar aile hekimliğine geçişlerde hiç tereddüt etmesinler. Sağlık hizmeti beklenmeyen bir ihtiyaçtan karşılanan gelen, önceden planlama yapamazsınız. Anneniz veya babanız rahim, meme kanseri oldu doktora gidecek, para gidecek. Ameliyathane, para gidecek. Yatıracaksın, para gidecek. Emar çektireceksin para vereceksin. Böyle bir sosyal devlet olmaz. Oysa Anayasa'mızda bir sosyal devlet olduğumuz yazılı. İşte bütün bir çabamız böyle bir sosyal devlet kurmaktı" şeklinde konuştu.
//"DAHA ÇOK KAZANMAK İSTİYORSUNUZ, BEN DE SİZE DAHA ÇOK GELİR SAĞLAMAK İSTİYORUM"
Kendi bakanlık döneminden önce Mardin'de sadece bir ambulansın görev yaptığını dile getiren Recep Akdağ, o ambulansın da parayla hizmet götürdüğünü hatırlattı. Prof. Dr. Akdağ, Mardin'de bugün 26 ambulansla hizmet verildiğinin belirterek, "Ama yinede vatandaş ambulans istiyor. Gece yarısı bir fakirin ailesini arıyoruz. İzmir'de size uygun bir nakil bulundu diyoruz. İnsanlar 'hadi oradan alay mı ediyorsunuz' diye cevap veriyor. İşte biz böyle bir sistemi oturttuk. Tam Gün Yasası da birtakım lobiler ve ana muhalefet partisi Anayasa Mahkemesi, Danıştay bu iş biraz zedelendi. Ama Tam Gün Yasası ile size getirebildiğimiz doktor dışı size getirdiğimiz kazançlar oldu. 1. nöbet ücretleriniz de önemli ölçüde arttı. İkincisi yüzde 20 daha ek ödeme alma imkanı getirdik, mesai saati sonrası çalışmalar için. Biz üst sınırı yüzde 20 daha arttırdık. Mardin'e yeni bir 300 yataklı bir hastane yapıyoruz. Kızıltepe'de 200 yataklı devlet hastanesini açmak üzereyiz. Midyat Devlet Hastanesi'ni Şubat sonunda açacağız. Nusaybin'de bir hastaneyi de 2,5 yıllık içinde bitirerek hizmete açacağız. Daha çok kazanmak istiyorsunuz. Ben de size daha çok gelir sağlamak istiyorum. Bu da benim hedeflerim arasındadır. Ama bunun bir şartı var. Ülkede istikrarın devam etmesi, ülkenin ekonomisinin aynı bu şekilde iyiye gitmesi. Bu böyle devam ettiği müddetçe birlikte kazanacağız" ifadelerini kullandı.