ERZURUM gazetesi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İslam dinini zedelemeye gayret edenler olduğunu, Apo'yu peygamber ilan edenlerle işleri olmayacağını belirterek, "Bizi aldatanlarla, bizi Kürt kardeşlerimiz ile ayırmak isteyenlere karşı beraber olacağız. Onlara 12 Haziran da sandıkta gerekli cevap vereceğiz. Hep birlikte olacağız" dedi.
MUŞ’TA COŞKU
Seçim gezileri kapsamında bugün Muş'a gelen Başbakan Erdoğan, Belediye Meydanı'nda halka seslendi. Kardeşler arasına husumet ve fitne sokmak isteyenlerin milletin ruhuna ihanet ettiğini belirten Erdoğan, "Doğu Güneydoğu yanlış politikalar sayesinde mahsur bırakıldı, burada hizmet getirilmedi, yatırım yapılmadı. Biz bu dönemi elimizin tersi ile ittik. Biz oy peşinde değiliz, seçim sandığı görüldüğü zaman bu bölgeyi hatırlamayanlardan değiliz. Biz söz verip, vaat edip umut simsarlığı yapan sandık kapanınca millete sırtını dönenlerden değiliz. Silahlar konuştukça gençler dağlarda yere düştükçe bizim ciğerimiz yandı. Biz 8,5 yıl bu acıyı dindirmek için mücadele veriyoruz. Kardeşi kardeşe düşürenlerle bir yere varamayız. Bu ülkeyi bölmeye çalışanlarlar bir yere varamayız. Bölücü terör örgütü ile bu ülkeyi ayağıya kaldıramayız. Demokrasiyi katletmek isteyenlerle bir yere varamayız. Milleti niye tehdit ediyorsun. Oyunu kendi iradesi ile kullansın. Bunu yaparım, şunu yaparım, şu köyden bu kadar oy çıkmaz ise yakarız, yıkarız tehdit ediyorsun. Demokrasi bu değil özgürlük bu değil temel insan hakları haklar bu değil. Biz 74 milyonu seviyoruz, sevdik, sevmeye devam edeceğiz. Bu ülkede benim için Kürt sorunu bitmiştir. Kürtlerin sorunları vardır, ama Kürt sorunu bitmiştir. Bunları çözmek için de ne sorun varsa hizmetkarım" dedi.
MEVLANA ÖRNEKLEMESİ
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Diyor ki Ahmede Hani; 'İnsan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır'. Mevlana diyor ki; 'Yaratıktan şikayet, Yaradandan şikayettir'. Yunus Emre diyor ki; 'Yaradılanı severim, Yaradandan ötürü'. Ahmede Hani ne diyorsa, Yunus da işte onu diyor. Mela Ceziri ne diyorsa, Mevlana da aynısını söylüyor. Faki Tayra ne diyorsa, Hacı Bektaş da, Ahmet Yesevi de onu söylüyor. Bu topraklar, hep beraber bizim topraklarımız. Bu vatan bizim vatanımız. Ayrım yok, bölücülük yok. Biz bir ve beraberiz. Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Biz bir tarağın dişleri gibiyiz. Biz, et ile tırnak gibiyiz. Biz, bu topraklar üzerinde dost değil, akraba değil, birbirimizle ezelden kardeşiz, ebediyen kardeşiz. Şu Dicle ile Fırat ne kadar kardeşse, biz de o kadar kardeşiz. Şu Süphan'la Ağrı ne kadar kardeşse, biz de o kadar kardeşiz. Yer ile gök ne kadar ayrılmaz bir bütünse, ne kadar kardeşse, bizde işte o kadar kardeşiz. Kim bunun aksini iddia ediyorsa, biliniz ki tarihi reddediyor, gerçeği katlediyor, kendini inkar ediyordur. Kim ki kardeşlerin arasına husumet sokmak, ayrılık sokmak, fitne tohumları ekmek istiyorsa, biliniz ki kendisine, milletine, ruhuna ihanet ediyordur. Doğu'daki, Güneydoğu'daki kardeşim, yanlış politikaların, inkar politikalarının neticesinde mahrum bırakıldı, mağdur bırakıldı. Buradaki kardeşlerimize hizmet getirilmedi, buraya yatırım yapılmadı".
Bölgede yapılan yatırımları anlatan ve yapılan yollarla ilgili bilgi veren Erdoğan, "Biz bu yılları nasıl birbirine bağladıksa 74 vatan evladının gönlünü de böyle birbirine bağlıyoruz. Bizim derdimiz budur. Bu ancak aşk ile olacaktır. Bazıları oyun oynuyorlar, bunu birlikte bozacağız. Birileri burada ameliyat yapmak istiyorlar. Tayip Erdoğan efendi değil hizmetkardır. Halka hizmetin Hak'ka hizmet olduğunuz bilincindeyiz" diye konuştu.
Yaptığı konuşmada, 18 Aralık 2010 tarihinde de Muş'a geldiklerini belirten Erdoğan, 106 farklı eserin, hizmetin resmi açılış törenini yaptıklarını hatırlattı. 8,5 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde 8 defa Muş'a geldiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, Muş'u kendi kaderine terk etmediklerini ve etmeyeceklerini ifade etti.
"APO'YU PEYGAMBER İLAN EDENLERLE BİZİM İŞİMİZ OLMAZ.
BDP''nin sivil itaatsizlik ve cuma namazı eylemlerini hatırlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Dinimize bile zedelemeye gayret edenler var. Cuma namazı köylerde değil kasabada, ilçede büyük cuma camilerinde kılınır. Bunlar devletin imamı arkasında namaz kılmayın diyorlar. Sizin böyle bir derdiniz var mı. Apo'yu peygamber ilan edenlerle bizim işimiz olmaz. Bizi aldatanlarla, bizi Kürt kardeşlerimiz ile ayırmak isteyenlere karşı beraber olacağız. Onlara 12 Haziran da sandıkta gerekli cevap vereceğiz. Hep birlikte olacağız. Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. PKK'nın lider kadrosundaki 8 kişi uyuşturucuya bulaştığı için ABD'deki mal varlıkları donduruldu, el konuldu. Ne yazık ki BDP ile ilintili çalışıyorlar. Bunu artık açıkça söylemeye mecburuz, memuruz. Bunu millet olarak bilmenizi istiyorum. Bizi nasıl aldattıklarını bilmeliyiz. Dinimizle, kutsal değerlerimiz ile alay ediyorlar. Bayrağımızı ayaklar altına alıyorlar. Bu bayrak niçin sizi rahatsız ediyor. Bu şekilde yaparak bu ülkede demokratik mücadelede başarılı olunamaz. Gençlerin kanları ile, annelerin gözyaşları ile besleniyorlar. Yoksullukla, istismar acısının devamı ile besleniyorlar. Artık kimlerin ekmeğine yağ sürdüklerini bilmenizi istiyorum. Sivil itaatsizlik diyorlar, cadde ve sokaklara çadır kuruyorlar. Gel benim gibi miting yap, yürüyüş yap. Buna hiçbir mani yok. Ama yol kesmeye alışmışlar. Yapmayın, etmeyin, demokrasiye gölge düşürmeyin. Bu ülkede kardeşçe mücadele sürdürelim. Millet size yürü demiyorsa saygı duyacaksın tehdit ile bir yere varamazsın. Recep Tayip Erdoğan'ı tehdit ettiler. Biz kadere inanmış insanlarız. Dönmeyeceğiz bu yoldan. Bu tezgahı sandıkta gelin bozalım. İstismarcılara sandıkta cevap verelim" diye belirtti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun eline, diline ve beline sahip çıkmasını isteyen Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, Silivri de Ergenekon'u, Batman'da KCK'yı, Tunceli'de Aleviliği ve Konya'da Mevleviliği satıyor. Alevi kültürü almış olan Kılıçdaroğlu Hacı Bayram-ı Veli hazretlerini dinlemeli. Eline, diline ve beline sahip olmalı. Bu Arapça'da elif, dal ve be ile yazılır ve edeptir ve Edep ya hu denilir" dedi.