Son aylarda Kıbrıs meselesinin çözümünün gündeme geriden gelerek düşmesi sonrasında karşımızdaki unsurun önde gidenlerinin telaş içinde dünyayı dolaştıkları gözlerden kaçmıyor. Yaptıkları ikili anlaşmalarla da Kıbrıs Türklerinin haklarını her zaman ki gibi gasp ediyorlar. Ada’nın çevresinde bulunan yeraltı zenginliklerinden yararlandırmamak için dünyada yaban arısı değmiş gibi yoğun çaba içinde oldukları biliniyor.
Son olarak Bölgenin jandarmalığına soyunduğu anlaşılan İsrail ile Filistinliler arasında dış baskılarla ulaşılan ateşkes sonrasında kazanım olan sonucun ne zaman yeniden patlak vereceği şimdilik belirsizliğini koruyor. Daha önceleri de benzer şekilde ateşkes kararlarından kısa süreli de olsa şu anda yaşamakta olduğumuz sessizlik korunuyor. Diğer yandan Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın da 2025 yılı başlarında sonuca ulaşması beklenirken orada da sessizlik yaşanıyor.
Yakın komşularımız arasında yaşananlar bu noktada iken karşımızdaki unsurun önde gidenleri Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden yana olduklarını duyuruyor. Buna koşut ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyulması düşüncesini telefonla katıldığı Avrupa Halk partileri toplantısındaki konuşmasında kaydediyordu. Hızını alamamış olan Nikos Hristodulidis AB’nin birlik içinde hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaparak ayrıca Nato’nun dışında bir Avrupa Ordusunun kurulmasını istiyordu. Müzakere masasına gitmeye hazırlanılırken Ada’nın bu duruma gelmesinde etkisi olduğu bilinen BM’in 04 Mart 1964 tarih v e 186 sayılı BMGK’nın kararının yeniden tartışılmaya açılması gerektiğinin de unutulmaması gerekiyor.
Bütün iftira dolu çabalarına karşın Türkiye’yi suçlamaktan da geri durmuyorlar. Bugüne değin buzağının altında dana ararlarken her fırsatta bu yalan kokan isteklerini yinelemekten geri durmadıkları biliniyor. Çözüm için ise BM tarafından kullanımdan kaldırılan bir federal modeli EDEK Partisinin çözüm olarak istediği duyuruluyor. Bu isteklerini de maskaralığa çevirenlerle müzakere masasına nasıl oturulacağı ayrı bir merak konusu oluyor. Bu nedenle gerçekten çözüm istiyorlarsa Kıbrıs Türklerine bugüne değin yaptıklarını yapmamalarına daha fazla izin verilemeyeceğinin bilinmesi gerekiyor.
Kendi aramızda gelecek güzel günlere ulaşabilmemiz için karşımızdaki unsurun ayak oyunları ile zamanı boşa harcamamamız gerektiğinin bilinmesi gerekiyor mu ne…
Sevgi ile kalınız…