Deniz Feneri Derneği Bölge Müdürü Ali Karayılan, Almanya’da faaliyet gösteren ve Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği ile ilgisi bulunmayan derneğin karıştığı usulsüzlüğün, sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya olan ilgiyi azalttığını söyledi. Söz konusu dernek üzerinden Türkiye’de faaliyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nin hedef alındığını ve çeşitli iftira kampanyalarının düzenlendiğini dile getiren Karayılan, “Bu iftira kampanyaları yüzünden insanımızın sosyal yardımlaşma hizmeti veren kuruluşlara olan güveni de azaldı. Erzurum gibi, yardımlaşma örnek gösterilebilecek bir şehirde bile bu tür kuruluşlara yapılan yardımlar yüzde 50 oranında azaldı” diye konuştu.
DENİZ FENERİ SÖNMEYECEK
Deniz Feneri Derneği’nin, iftira kampanyalarına rağmen faaliyetlerine devam edeceğini vurgulayan Ali Karayılan, “Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yok. Bir yıl içerisinde 17 kez denetlenmiş ve her denetlemeden yüzümüzün akıyla çıkmış olmak bizim için yeterlidir. Biz, tek bir kuruşun bile hesabını veririz” dedi.
BAĞIŞÇILAR YÜZDE 50 ORANINDA AZALDI
Erzurum’da her rutin olarak yürütülen yardım çalışmalarının sürdürüldüğüne dikkati çeken Deniz Feneri Derneği Bölge Müdürü Ali Karayılan, geçen yıla oranla bağışçı sayısının yüzde 50 oranında düştüğünü kaydederek, “Özellikle Ramazan ayında derneğimize yardım için koşan onlarca bağışçı, bu karalama kampanyaları yüzünden sadece bize değil, bizimle aynı amaca hizmet eden kuruluşlara sırtını döndü. Biz buna değil, bizim gibi yardım kuruluşlarından istifade eden yoksul ailelerimiz için üzüldük” şeklinde konuştu.
Ali Karayılan, kış sezonuna yönelik olarak yürütecekleri yardım dağıtma çalışmaları için hazırlık yaptıklarını bildirerek, “Erzurum’daki yoksul ailelerimize, sıfırın altında 40 derece soğuk bile yine ulaşmaya çalışacağız. Bu anlamda bizi yalnız bırakmayan binlerce vatandaşımız var. İnsanlar, kimin haklı, kimin haksız olduğunu çok iyi biliyor” şeklinde konuştu.
Dünyada küresel bir ekonomik kriz yaşandığına vurgu yapan Karayılan, ekonomik krizlerin beraberinde fakirliği getireceğine işaret ederek, “Yoksul insanlar bu süreçte nasıl yaşamını sürdürecek, hiç düşünen yok. Sonuçta yoksul insanlar da bizim insanımız ve onların elinden de yardım kuruluşları tutacak” dedi.