Kentlerde bulunan cadde ve sokakları tanınamaz hale getiren yabancı dilde tabela sayısına dikkat çeken Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Her yıl Eylül ayının son haftasında kutlanmaya başlanan 'Tür Dil Haftası' münasebetiyle Türkiye genelinde, Türkçe isimli işyerlerine "Teşekkür" belgesi verme kampanyası başlattıklarını söyledi.
//UYGULAMA BÜYÜK İLGİ UYANDIRDI
"Türkçe Tabelaya Teşekkür" kampanyasını sendika şubeleri vasıtasıyla bütün Türkiye'de bir yıl süresince devam ettireceklerini belirten Avcı, öğretmenlere, "Yabancı isimli ürünler yerine Türkçe isimli ürünleri ve yabancı dilde tabelalı işyerleri yerine Türkçe isimli işyerlerini tercih etmelerini ve öğrencilerine de tavsiye etmeleri çağrısında bulundu. Yabancı isim kullanmanın veya Türkçe isimlere harfler, takılar ekleyerek yabancı marka izlenimi vermenin güvensizlikten ve özentiden kaynaklandığını
belirten Avcı, "İşyerlerimize ve ürünlerimize yabancı isim vererek hem kendimize olan saygımızı, hem de başkalarının bize olan saygısını azaltıyoruz. Toplumumuzu yozlaştırarak, değerlerimizden uzaklaşmasına adeta vesile olan yabancı isim hayranlığından kurtulmamız gerekiyor" dedi.
//TÜRK DİLİNE SAHİP ÇIKALIM
"Ürettiği hizmete güvenmeyen işyeri sahipleri kaliteli mal izlenimi vermek için işyerine veya ürünlere yabancı isimler veriyor. Sanayicilerimiz, tencerenin, gömleğin üzerine yabancı isim yapıştırarak, dönerci ustası 'Mikail Usta', tabelasına 'Michael Sofrası' diye yazarak yabancı markalara paye veriyor, adeta kendi kuyusunu hazırlıyor. Dilimizi küçümseyerek aslında kendimizi küçültüyoruz. Kendimize güvenmediğimizi gösteriyoruz. Türkçe isimleri tabelalarımızda neden gururla kullanmaktan çekiniyoruz? Bu
yabancı isim hayranlığı ve özentisi artık son bulmalıdır" şeklinde çağrıda bulunan Avcı, "Türkiye'de dil son elli yıldır devlet eliyle bozulmuştur. Devlet, yabancı dilde öğretimi destekleyerek, eğitim aldığı yabancı dilin arkasındaki kültüre hayran bir gençlik yetişmesine sebep olmuştur. Devlet, saygısızlığa varan yabancı dil kullanımlarına göz yumarak dilimizin kirlenmesine adeta çanak tutmuştur. Küresel saldırılardan en çok zarar gören dilimizin matematiksel işleyişi ve söz dizimi onarılması güç yaralar almıştır. Devletin kurumları, yasal sınırlamalara rağmen sokaklardaki tabela kirliliğini birbirine havale ederek bu sorumluluktan kaçmıştır. Bu yüzden yasalarla Türkçemizin korunacağına inanmıyorum" dedi.
//TOPLUM DİLİNE SAHİP ÇIKMALI
Türkçe diline toplumun sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Avcı, "Bu nedenle Sendikamızın kuruluş amaçlarının da bir gereği olarak, kentlerimizdeki ismi Türkçe olan işyerlerine verilmek üzere 'teşekkür' yazısı hazırladık. Türkçe isimli işyerlerine teşekkür yazısını veriyor ve üyelerimize, velilerimize buralardan alışveriş yapmasını öneriyoruz. Esas hedefimiz, yabancı dille öğretimin kalkması, bütün eğitim kurumlarında eğitim-öğretimin Türkçe yapılması, ulusal dilin doğru kullanılması, her eğitim
basamağında eğitim alan kişilerin yabancı hayranlığından uzak, kendine güvenen, ulusal birliği koruma ve güçlendirme bilinciyle yetişen bir neslin yetişmesine ortam hazırlamaktır. Onurlu, müreffeh ve muasır Türkiye ideali ancak değerlerimize sahip çıkarak oluşturulabilir" dedi.