Anayasa Mahkemesi’nin, yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilere kılık-kıyafet serbestisi getiren Anayasa değişikliğini iptal etmesinin ardından açıkladığı gerekçeli karar, tepki toplamaya devam ediyor.
Erzurum Baro Başkanı Naci Turan, Anayasa Mahkemesi’nin açıkladığı gerekçeli kararın, yeni bir tartışma süreci başlattığını söyledi. Yüksek mahkemenin kararına katılmanın mümkün olmadığını kaydeden Turan, “Gerekçeli kararda bir vehimden, olmayan bir şeyi olacakmış gibi göstermek ve bundan endişe etmek şeklinde bir görüş ortaya çıkıyor” dedi.
BAŞÖRTÜSÜ YAKLAŞIMI
Başörtüsüne yanlış yaklaşıldığını, başörtüsünün altında irtica ve devletin laik düzenine başkaldırı olmadığına vurgu yapan Naci Turan, “İnançları ve gelenekleri sebebiyle öğrenciler başlarını örtmektedir. Bunların içinde başörtüsünü kullanmak niyet ve hevesinde bulunanlar olabilir. Ama devlet bunu takip ve ayırt edebilecek vasıflara sahiptir. Bu çok küçük grup hedef alınarak, büyük çoğunluğu, yani devletiyle, milletiyle, rejimiyle herhangi bir problemi olmayan büyük bir kitle mağdur edilmiştir. Onları okuldan, toplum hayatından ve üniversitelerden mahrum etmenin ne rejime, ne devlete, ne de millete bir faydası olmayacaktır.” diye konuştu.
TURAN: ANAYASA MAHKEMESİ KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİNİ İHLAL ETMEMİŞTİR
Türkiye’nin şu anda normal seyrinde olmadığını, suların ilerleyen zamanlarda mutlaka durulacağını dile getiren Erzurum Baro Başkanı Naci Turan, söz konusu düzenlemenin gündeme yeniden getirilmeyeceğinin düşünülmesinin yanılgı olacağına dikkati çekerek, “Normal atmosferde bu düzenlemeler yeniden yapılabilecektir. Bu bir süreçtir, zaman ve atmosfer meselesidir” dedi.
Diğer taraftan Anayasa Mahkemesi’nin, kuvvetler ayrılığı ilkesini yok ettiği ve TBMM iradesinin yerine geçtiği yönündeki iddialara ise katılmadığını vurgulayan Turan, “Varsayalım ki, TBMM, Anayasa’nın değiştirilemez hükümlerini şöyle ya da böyle değiştirdi. Bu durumun Anaya Mahkemesi tarafından denetlenmesi ya da iptal edilmesi elbette devletin refleksi gereğidir. Dolayısıyla şahsen iptal yönünde alınan kararın ardında, lehte ya da aleyhte bir düşüncenin yattığına inanmıyorum. Fakat kararın gerekçelerine katılmadığımı, vehimlerle bir sonuca ulaşılamayacağını belirtmek istiyorum” diye konuştu.