Erzurum 4325, 5084 sayılı yasalar ve yeni teşvik sitemimin içinde yer almasına rağmen, süreç içinde istihdam ve katma değer oluşturan yatırım almadı. Aynı zamanda teşvikli yatırımlar bakımından daha uygunluk sunan ve yatırım alan illerle kalkınma ve gelişmişlik farkı da iyice açıldı.
ERZURUM’UN DURUMU
12 yıldır, Kalkınmada birinci derecede öncelikli iller örgüsü içinde yer alan, tüm teşvik uygulamalarına dahil edilen Erzurum’da, teşvikli yatırımlardaki gerçekleşme oranının düşük olması, ciddi biçimde bir sorgulamayı gerekli kılıyor. İklim ve alt yapı bakımından yatırımlar için cazibe sunan diğer illerle gelişmişlik makasının iyice açılmaması için teşvik sürecinin dikte edileceği bir yapılanmaya ihtiyaç var.
TEŞVİK BİLANÇOSU İHTİYACI
“Teşvik bilançosunun zamanı geldi geçiyor” başlığıyla yazdığı makalede Teşvik sorununu ele alan DÜNYA gazetesi yazarı Ekonomist Osman Aralot, “Türkiye çok uzun süreden beri teşvik politikalarını DPT ve Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı eliyle uyguluyor. Ağırlıklı olarak mekansal ve sektörel bakımdan bu teşviklerde yeterli verim alındığını söylemek pek mümkün değil.”diyerek teşvik gerçeğinin yeniden ele alınmasına vurgu yaptı.
AROLAT’IN VURGULADIĞI GERÇEK
Arolat, yazısında popülist nedenler ve siyasilerin müdahalelerinin teşvikte verimliliği etkilediğini kaydederek, “verimi düşen teşvik sisteminin, "proje odaklı yeni model"le desteklenebilmesi için öncelikle bugüne kadarki teşviklerin doğru ve yanlışlarını ortaya koyan bir bilanço çıkarılması gerekir.” dedi.
TEŞVİKLER NE SAĞLADI?
Planlı Kalkınma dönemine geçildiğinden bu yana ülkede farklı özelliklerle, farklı alanlarda çok farklı teşvik uygulamalarının hayata geçirildiğini belirten Arolat, “ Ama, bu teşviklerin doğru alanlara yöneltilip yöneltilmediği, bir başka deyişle verimini ortaya koyan çalışmalar pek yapılmadı. Yeni dönemde, DPT ve Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığımızın verdikleri teşvikleri nerede ne kadar yatırım ve istihdam yarattığını ortaya koyan bir çalışma yapmaları gerekiyor. “kaydını düştü.
VERİMLİLİK ÖLÇÜMÜ
Teşviklerde verimlilik ölçümü yapılırken, uygulanan teşviğin sağladığı olumlu gelişme kadar, eksikliklerin neler olduğunun da açıklıkla ortaya konulması gerektiğine değinen Arolat, “Özellikle "Dar alanlarda", "Sınırlı özel projeler" de başarılı sonuçlar verebilecek teşvikler, özellikle siyasilerin yanlış yönlendirmeleri ve popülist politikalarıyla yaygınlaştırılarak gereken verimin alınmaması sonucuna neden oldular.” dedi.
GERİYE DÖNÜK DEĞERLENDİRME
Geriye dönük olarak bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç bulunduğunu belirten Arolat,
“Teşvikler ne kadar yatırım yönlendirdi. Yapılan yatırımlar geleneksel ürünlere mi yoksa rekabetçi ürünlere mi yöneliş sağladı?Yapılan üretimde ne kadar net döviz katma değer artışı sonucuna ulaşıldı.Yatırımlarda kapasite kullanımı ne kadar oldu? Sapmalar varsa, hangi nedenlerden kaynaklandı?Yatırımlar coğrafi konumlandırma, doğru yer seçimine dayalı, rekabete olumlu katkıda bulunacak gibi yapılabildi mi? “sorularına cevap bulunmasını istedi.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Arolat, Teşvik süreci sorgulamasında ve teşvik bilançosu hazırlanmasında,“Yatırım harcamalarında ithal makine ve donanım ne oranda yer aldı? Bu ithalatta yanlışlar yapıldı mı? İthal yerine yerli makine kullanımına gidilmemesinin nedenleri nelerdi?Yatırımda enerji talebi neydi, uygun maliyette enerji sağlanabildi mi? Özelikle enerji kalitesi, enerji güvenliği ne durumdaydı? Verimsizliğe yol açan voltaj oynamaları söz konusu muydu? Teşvikler karma yatırımları mı ivmelendirdi, kümelenmelere mi yol açtı? Teşvikli yatırım alanlarında işgücü ihtiyacı nasıl çözüldü. İşgücü profilini yörede geliştirmek için kamu, girişimci ve STK'larla ne gibi işbirlikleri, ortaklık çalışmaları yapıldı?” sorularına cevap aranması gerektiğini vurguladı.