//YENİ PROJE
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kamil Haliloğlu, buğday olgun embriyo kültüründe memeli cinsiyet hormonlarının; kalus oluşumu ve somatik embriyo oluşumuna bulunduğu etkiyi araştırmak amacıyla bir proje hazırladıklarını söyledi. Türkiye’de ilk kez Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde yürütülecek olan çalışmayla, cinsiyet hormonları ve konsantrasyonlarının bitki gelişimi üzerindeki etkilerini ve pratikte kullanım olanaklarını ortaya çıkaracaklarını kaydeden Haliloğlu, çalışma sonucunda klasik bitki ıslah yöntemlerine karşı alternatif yollar elde edileceğini belirtti.
Buğdayın, her türlü iklim koşullarına uygum gösterebilmesi, hammadde olarak kullanım alanının genişliği ve beslenmede önemli bir yer tutması nedeniyle, dünyanın her tarafında en çok yetiştirilen tarım ürünleri arasında geldiğine dikkati çeken Haliloğlu, son yıllarda bitki ıslah programlarına yardımcı olarak geliştirilen hücre ve doku kültürü teknikleriyle, bitkisel üretimde önemli verim artışlarının kaydedildiğini ifade etti.
//VERİMLİLİK ARTIŞI
Mevcut verimin, artış göstermesine karşın potansiyelin çok altında kaldığına vurgu yapan Doç. Dr. Haliloğlu, “Özellikle klasik ıslah yöntemleriyle, hastalık ve zararlılarla mücadele başta olmak üzere bazi biyotik ve abiyotik çevresel baskılara karşı henüz istenilen sonuç tam olarak alınamamıştır. Bu baskılara karşı daha dayanıklı bitkiler elde edilmesinde klasik ıslah yöntemleri hem uzun bir zaman almakta, hem de bazen istenilen sonuç tam olarak alınamamaktadır.” diye konuştu.
//HORMONLARIN, BİTKİLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ARAŞTIRILACAK
Yapılan çalışmalarda, birçok bitkide doğal olarak memeli cinsiyet hormonlarının meydana geldiği ve bu hormonların biyosentezi ve çevriminden sorumlu enzimlerin bitkilerde mevcut olduğunun belirlendiğini anlatan Haliloğlu, “Bu cinsiyet hormonlarından 17 B estradiol, adrosterone, testesteron ve progestron’un birçok bitkide mevcut olduğu saptanmıştır. Memeli cinsiyet hormonları ve bunların ön maddeleri ile yapılan uygulamalarda bitki türüne bağlı olarak hücre bölünmesi, çiçeklenme, kallus oluşumu, kök, filiz, embriyo ve polen tüp gelişimini etkilediği belirlenmiştir. Yürüteceğimiz bu proje ile buğday olgun embriyosunda bazı cinsiyet hormonlarının farklı kosantrasyonlarının in vitro şartlarda bitki gelişimi üzerindeki etkilerini araştıracağız.” diye konuştu.
Projenin aynı zamanda geleneksel yöntemlerden kaynaklanan olumsuzlukları da ortadan kaldıracağını dile getiren Haliloğlu, “Bitki türlerinde stres, hastalık ve olumsuz çevre şartlarına karşı direnç özellikleri üzerine etkili olan cinsiyet hormonlarının pratikte kullanım alanlarını tespit ederek, yürüteceğimiz bu proje sayesinde önemli bitki türlerindeki verimi artışına da imkan sunmuş olacağız.” dedi.