DOSİAD BAŞKANVEKİLİ KOCABEYOĞLU:
“ERZURUM KENDİ DEĞERLERİYLE YÜZLEŞMELİ”
Erzurum gündeminin “yerel”de yoğunlaşmaması yüzünden, ilin sosyo ekonomik nabzının yeterince ölçülemediği ve kalkınma dinamiklerinin harekete geçirilemediğini belirten Doğu Anadolu Sanayici ve işadamları Derneği Başkanvekili Yusuf Kocabeyoğlu, “ Erzurum kalkınmak için kendiyle, değerleriyle yüzleşmek durumundadır” dedi.
KÜRESELLEŞMENİN OLUMSUZ GETİRİLERİ
Ekonomide olduğu gibi sosyal hayatta da küreselleşmenin hakim duruma geçtiğine dikkat çeken Kocabeyoğlu, global algılamaların, çoğu kez yerel hassasiyetlerle bağdaşmadığını, bu yüzden de ahlaki ve sosyal dejenerasyonun etkisini artırdığını söyledi.
KENT KÜLTÜRÜ
Kocabeyoğlu, Erzurum’da yerleşik ve örnek bir düzeyde “kent kültürü” olduğunu, ilin bu değer şablonunda anadolu’da da örnek il olduğunu, son yıllarda ise Erzurumluluk duruşu olarak ifade edilebilecek kültürde yozlaşma görüldüğünü kaydetti.
TOPLUMSAL İLKELER
Saygı eksenli insan ilişkilerinin “çıkar düzeyi”ne indirgendiğine işaret eden Kocabeyoğlu, Hatır saymak, büyüğe saygı göstermek, komşuyla paylaşmak, başkaları adına nimetlerden vazgeçerek özveride bulunmak gibi dadaşlık dokusunda bulunan hassasiyetlerin birer birer solduğunu üzüntüyle görüyoruz. Bunun giderilmesi, ailelerin çocuklarını milli kültür endişesiyle yetiştirmeleriyle mümkündür” dedi.
KALKINMADA TOPLUMSAL KENETLENME
Kocabeyoğlu, “Önce kendimi kurtarmalıyım” şeklindeki düşüncelerin artık benimsendiğini ve ortak bir hayat algısı haline geldiğini, bunun da toplumsal duyarlılık noktasında bir çözülme olduğunu ifade etti. Kocabeyoğlu, “Erzurum ekonomisinin katma değer üretir hale gelebilmesi, istihdam alanında faydalar taşıyabilmesi için ”hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” şeklindeki ilkenin Erzurum’da benimsenmesi gerektiğine işaret etti.
KALKINMA KARARLILIK GEREKTİRİR
Erzurum’un milli ve manevi toplumsal değerlerinden uzak kalarak, şahsi çıkarların ön plana alındığı bir anlayışla kalkınma sürecinden uzaklaşacağı kaygısı taşıdığını belirten Kocabeyoğlu, “kalkınma, bir toplumsal kararlılıktır. Başka bir deyişle aynı hedefe kilitlenme yolunda gerçekleşmiş bir toplumsal sözleşmedir. Bunun sağlanabilmesi için paylaşma, dayanışma ve yardımlaşma gibi toplumsal değerlerin yaşatılması şarttır” diye konuştu.
HERŞEY PARA DEĞİLDİR
Kalkınma olgusu ve sosyal yaşam arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu, birinin diğerini olumlu veya olumsuz olarak etkilediğini belirten Kocabeyoğlu, “ Erzurum kalkınırsa toplumsal refah ve yaşam düzeyi artar savı doğrudur. Ama “her şey para değildir” şeklindeki halk değerlendirmesi de dikkate alınmalıdır. Elbette kalkınmayla yaşam düzeyi yükselir ama kalitesi nasıl olur, sorusu da dikkate alınmalıdır. Karşılıklı saygı, sevginin azaldığı, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın etkisini yitirdiği bir ortamda sadece gelirin artması yeterli değildir.” dedi.