SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARINA TOKAT GİBİ CEVAP:
“TARİHİ DEĞERLENDİRMEK, TARİHÇİLERİN İŞİDİR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış ilişkiler Danışmanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, ABD Başkanı George W. Bush'un, ''Ermenilerin, çoğunun ata yurtlarından zorla kovuldukları ve dünyaya yayıldıklarını'' iddia ettiği konuşmasından dolayı üzüntü duyduklarını bildirdi.
TALİHSİZ TARTIŞMALARA YOL AÇILMAMALI
Anadolu topraklarının kimin ata yurdu olduğu konusunda ABD yönetiminin talihsiz bir tartışma başlatmak istemeyeceğini düşündüklerini ifade ede Bağış, bölgede ata yurt tartışması başlarsa Türklerin ve Türk soydaşlarımızın, kardeşlerimizin ata yurtları konusundaki karşı tezler de gündeme gelebilir ki bu arzu edilmeyen bir süreçtir'' dedi.
Bağış, yaptığı açıklamada, ABD Başkanı George Bush'un 24 Nisan 2007'de yaptığı konuşmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
BUSH’UN BAZI TESPİTLERİNE KATILMIYORUZ
Türk-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı da olan Bağış, Bush'un beyanlarında, ermeni soykırımı kelimesinin geçmemiş olmasını memnuniyetle karşıladıklarını, ancak bununla birlikte bazı tespitlerine katılmadığını dile getirdi.
Ayrıca, bazı felaket tellallarının 24 Nisan 2007 öncesi ''Ermeni tasarısının'' ABD Kongresi'nden geçmesine kesin gözüyle bakmalarına rağmen, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve 3 ayrı TBMM heyetinin ziyaretlerinin ve ilgililerin çabalarıyla bu taslağın, alt komisyonun gündemine dahi alınmadığını kaydeden Bağış, şunları belirtti: ''Bu da kararlılıkla yürüttüğümüz atılımların nasıl netice verebileceğini bir kez daha ortaya koymuştur. Sayın Bush'un bu beyanı hakkındaki kanaatim ABD'deki iç siyaset nedeniyle yayınlanmış bir 'seçmene selam' beyanı olduğu yönündedir. Lobileri ve paralı baskı gruplarını memnun etmek için kaleme alınmıştır. Yine de böyle tek taraflı iddiaların etkisinin hissedildiği beyanın altına dost ve müttefikimiz ABD'nin Başkanının imza atmasından üzüntü duymaktayız. Açıklamada soykırım teriminin kullanılmamasına Ermeni çevrelerin tepkisini de izlemekteyiz. Bu terimin de kullanılması, yapılan vahim hataların üzerine eklenmiş yeni bir vahim hata olurdu. Tarihi, bilimsel ve hukuki temelden yoksun Ermeni iddialarına Türk toplumu büyük bir hassasiyet duymaktadır. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti hakkındaki tek taraflı suçlamaları kabul etmediği gibi, soykırım terimini de reddetmektedir.''
STRATEJİK MÜTTEFİK ABD
''Değerli ve stratejik müttefik'' diye nitelendirdiği ABD'nin Başkanı Bush'un imzasını taşıyan bu yazıda, yine geçmişteki olaylardan söz edilirken, ''sağ kalanların çoğunun ata yurtlarından zorla kovuldukları ve dünyaya yayıldıkları''nın iddia edildiğini kaydeden Bağış, şöyle devam etti: ''Anadolu topraklarının kimin ata yurdu olduğu konusunda ABD yönetiminin talihsiz bir tartışma başlatmak istemeyeceğini düşünmekteyiz. Bölgede ata yurt tartışması başlarsa Türklerin ve Türk soydaşlarımızın, kardeşlerimizin ata yurtları konusundaki karşı tezler de gündeme gelebilir ki bu arzu edilmeyen bir süreçtir. Bölge sınırlarının barış ve dostluk sınırları olarak kalması içten temennimizdir.''
ACI STRATEJİK YANLIŞLAR
Orta Doğu tarihinin, yanlış stratejik hesaplarla başlayan maceraların yol açtığı kan ve gözyaşının tarihi olduğunu belirten Bağış, bu talihsiz yanlışların, süreci maalesef bugün de sürdürdüğünü kaydetti.
Bağış, şunları kaydetti: ''Türkiye Cumhuriyeti'nin dost ve komşu olarak görmek istediği Ermeni ulusu, 24 Nisanı ön yargılı ve bağnaz suçlamalarla değil, atalarının silaha sarılarak düştükleri acı stratejik yanlışları düşünerek anmalarını dileriz. Örneğin, Başkan Bush'un beyanında geçen 'Nagorno Karabağ çekişmesi', Azerbaycan toprağının Ermenistan tarafından işgali ve onbinlerin sürülmesidir. Zaman hala geç değildir. 10 Nisan 2005'de Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atarak, Ermenistan'a ortak tarihi komisyon kurulması önerisini götürerek tarafların geçmişleriyle dürüst ve cesur biçimde yüzleşmeleri sürecini hükümetimiz başlattı. Bu araştırma süreci ABD dahil bütün ilgili üçüncü taraflara açıktır. Ayrıca, böylesi bir araştırma, bütün ilgili ülkelerin arşivlerini de kapsamalıdır. Türkiye arşivleri bu cesur hesaplaşma için açıktır.
Tarih karşılıklı suçlamalar ya da iç siyaset beyanlarının değil, arşivlerin ve gerçeklerin işidir. Seçilmiş siyasetçiler geleceğe yön vermelidir, geçmişi ise tarihçilere bırakmalıdır. Başkan Bush'un yaşanan tarihi olayların samimi ve açık bir şekilde incelenmesinin Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecine asli bir rol oynayacağı görüşüne katılıyor, ABD'nin Ermenistan'ı bu tarihi önerimize olumlu karşılık vermesi yönünde teşvik etmeyi sürdürmesini arzu ediyoruz.''
TBMM Türkiye-ABD Dostluk Grubu Başkanı olarak bu gözlemleri sunma görevinin bulunduğunu belirten Bağış, Türkiye-ABD dostluğunun korunup geliştirilmesine karşı olan ve bu dostluğa ters düşen her türlü risk faktörüne karşı uyarı yapma sorumluluğu altında olduğunu da kaydetti.