Resmi Gazete’de 26 Ekim’de yayımlanan bir yönetmelikle, Türkiye’nin yeni bir tartışma konusu daha oldu. Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)’larla ilgili olarak bir takım düzenlemeler öngören yönetmelik, TZOB başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler tarafından tepki toplarken, Atatürk Üniversitesi’nden tam tersi bir açıklama geldi.
//HALİLOĞLU’NUN GÖRÜŞÜ
Yönetmelikle, bitki zengini Türkiye’de yasal düzenlemeyle genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin girişine izin verileceği ve bunun da, bir takım sağlık sorunlarına neden olacağı ileri sürülürken, Tarla Bitkileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kamil Haliloğlu, “GDO teknolojisinden insanlık adına faydalanılmalıdır.” dedi.
Doç. Dr. Haliloğlu, "Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik"in, bundan önce Türkiye’ye kontrolsüz olarak giren GDO’ları artık denetim altına alacağını kaydetti. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Haliloğlu, bu tür ürünlerin satışına ilk kez 1966 yılında ABD’de izin verildiğini hatırlatarak, o zamandan bu zamana kadar GDO’lu ürünlerden kaynaklanan herhangi bir sağlık sorununa rastlanmadığını dile getirdi.
//SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇMAZ, TEZİ
Türkiye’de GDO’ların kontrolsüz biçimde girişlerinin söz konusu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Haliloğlu, bundan sonraki süreçte artık kontrol mekanizmasının devreye gireceğini belirterek, “Tüketicinin, tükettiği ürünün GDO olup olmadığını bilmeye hakkı vardır. Kaldı ki, yeni dönemde bu hakkın kullanımı da mümkün olacaktır. Şu ana kadar herhangi bir sağlık problemine neden olduğu tespit edilmemiş olan GDO’lar, kanaatime göre insanlığın faydası için kullanılmalıdır.” diye konuştu.
//GDO BİR TEKNOLOJİ
Bunun bir teknoloji olduğunu vurgulayan Haliloğlu, bu teknolojiden faydalanılarak insanlığın refahını yükseltmenin de mümkün olabileceğini belirtti. GDO’lu üretim yapılırken her türlü test ve analizin yapıldığını, bu nedenle sağlık sorunu teşkil edebilecek bir duruma da anında müdahale edilebileceğini aktaran Haliloğlu, “Deniliyor ki, GDO’lu ürünlerde, domuz, akrep ve çeşitli hayvansal genlerden faydalanılıyor. Kamuoyunda bu yönde söylentiler dolaşıyor. Böyle bir şey yoktur, olamaz da. Bitkisel üretimde uygulanan bu teknolojide, kesinlikle hayvansal genetik faktörler kullanılmamaktadır.” şeklinde konuştu.