1993 yılından beri Türkiye’deki üniversitelerin ekonometri bölümleri tarafından yürütülmekte olan Ekonometri ve İstatistik Sempozyum’unun 10’uncusu, Erzurum’da gerçekleştiriliyor.
Palan Otel’de devam eden sempozyumun ilk gününde, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen öğretim üyeleri, ‘Ekonometri ve İstatistik’ konulu bildirilerini sundular. Sempozyuma, çoğunluğu ABD olmak üzere yabancı ülkelerden de katılan alanında uzman bilim insanları, bildirileriyle ekonometri ve istatistik bilimlerinin önemine vurgu yaptılar. 30 Mayıs tarihinde sona erecek olan ve yaklaşık 180 bildiri sunulmasının planlandığı Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu’nun, bir de sonuç bildirgesi olacak. 300 bilim insanının katıldığı sempozyumun ilk gününde, gruplar halinde yürütülen toplantılar, akşam saatlerine kadar sürdü. Üniversitelerin ilgili tüm bölümleri, iş dünyası, kamu kurum ve kuruluşlarında faaliyet gösteren teorisyenlerle uygulayıcıların da katıldıkları sempozyumda, çeşitli araştırmalar ve özgün çalışmalar üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.
ORHAN: TÜM DÜNYA EKONOMETRİ VE İSTATİSTİK ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
Ekonometri ve İstatistik bilimlerinin, günümüzde neredeyse birer yaşam biçimi haline geldiğini vurgulayan Dekan Orhan, çağdaş bilimin gelişmesine çok önemli katkılar sunan sempozyumların, Erzurum’da, üstelik Ekonometri ve İstatistik gibi önemli iki alanda yapılmasının yapılıyor olmasının büyük kazanım olduğunu ifade etti.
Ekonometrinin temel amacının, matematik ve istatistikten yararlanmak suretiyle çeşitli iktisadi sorunları analiz etme ve en uygun iktisadi kararların alınmasını sağlamak olduğunu dile getiren Dekan Orhan, “Türkiye’de ekonometri ile ilgili çalışmalar, 1960’lı yıllarda planlı kalkınma çalışmaları ile başlamıştır. Bu yıllardan itibaren Türkiye ekonomisinin yapısal analizi ile ilgilenildiğinden, ekonominin işleyişinin anlaşılması önem kazanmış ve ekonometrik modeller kurulmasına çalışılmıştır. Ekonometrinin doğuşu da, İstatistik bilimiyle olmuştur. Görünüşte birbirinden ayrı gibi duran bu bilim dalları, aslında aynı amaca hizmet etmektedir.” diye konuştu.
Tüm dünyanın üzerinde yeni modeller oluşturmaya çalıştığı ekonometri ve istatistik bilimleriyle ilgili olarak Erzurum’da düzenlenen sempozyumla, yeni fikirlerin, yeni çalışmaların ve yeni tekniklerin ortaya çıkacağını anlatan Orhan, “Böyle bir organizasyonun ev sahipliğini yapıyor olmaktan, bilim dünyası adına mutluluk duyuyoruz.” dedi.
İİBF Dekanı Orhan , “Erzurum tarihi açıdan önem arz eden bir şehir olmasına rağmen yatırım konusunda şehirde belli bir katkı yoktur. Üniversite şehir açısından çok önemlidir. Amacımız öğrenci sayısını artırarak şehre katkı sağlamak, bilimsel çalışmalarla bölgedeki iş adamlarına alabilecekleri ekonomik önlemler konusunda yardımcı olmaktır.'' dedi.
ABD’Lİ KONUKLAR: PALANDÖKEN TÜRKİYE’NİN DAVOS’U OLABİLİR
Öte yandan sempozyum’a katılan konuklar, Erzurum’a ilk kez geldiklerini belirterek, gerek misafirperverlik ve gerekse Palandöken’in güzelliğinden çok etkilendiklerini ifade ettiler. Başta Erzurum olmak üzere Tortum Şelalesi, Kars Anı Harabeleri, Ağrı İshak Paşa Sarayı gibi tarihi ve turistik yerleri de gezdiklerini anlatan katılımcılar, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyonun, geçmişte yapılan sempozyumu, oldukça profesyonel bulduklarını dile getirdiler.
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Suphi Orhan, “Konuklarımız özellikle Erzurum’u çok beğendiler. Erzurum’un tarihi zenginliğine hayran kalan misafirlerimiz, sempozyum organizasyonun sahip olduğu düzene de hayran kaldılar. Hatta ABD’den gelen konuklar, ‘Palandöken’i, Türkiye’nin Davos’u yapmalısınız’ bile dediler” ifadelerini kullandı.