ETB Yönetim Kurulu Başkanı Hınıslıoğlu:
“Hayvan ırkı ıslahına önem verilmeli”
Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, AB sürecinde hayvancılık sektörüne hak ettiği değerin verilmesinin büyük bir gereklilik arz ettiğini belirterek, et ithalatının hayvancılığa büyük darbe vurduğunu kaydetti.
Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, dünyada gelişen teknoloji ve sanayileşme politikalarına rağmen, hayvancılık sektörünün ülke ekonomilerinde önemini koruduğunu belirterek, AB sürecinde hayvancılığın önemli bir sektör olduğunu ifade etti.
HAYVAN SAYISINDA ENDİŞE VERİCİ DÜŞÜŞ
Hayvan sayısının her geçen gün azaldığını belirten Hınıslıoğlu, “Gelişmiş ülkelerin tersine ülkemiz hayvancılığının gelişmediği aksine her yıl hayvan sayılarının azaldığı, verimin düştüğü görülmektedir. Hayvancılığın geliştirilmesi için bölgesel özelliklerde göz önüne alınarak, özel bir teşvik sistemi uygulanmalıdır. Tarım gelirleri içinde yüzde 22 paya sahip olan hayvancılığımızın bu pay nispetinde teşvik ve desteklenmesi gerekmektedir. Destekleme politikalarında isletme ölçeklerini büyütmek ve verimlilik artışı esas alınmalıdır. Prim sistemi, üretimi teşvik eden, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak kendi kendini finanse eden bütçeye asgari yük getiren bir uygulamadır. Bu yönüyle ilk planda et ve süt üretimine tatmin edici prim verilerek hızlı üretim artışı teşvik edilmelidir” dedi.
GÜMRÜKSÜZ ET İTHALATI SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Gümrüksüz et ithalatının hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirten Hınıslıoğlu, “ Türkiye, 1998’de imzaladığı Ortaklık Konseyi kararına göre Avrupa Birliği ülkelerinden belli bir süre içinde 19 bin ton parça et, 3 bin ton kesim amaçlı canlı hayvanı gümrüksüz ithal etmek zorundadır. Ancak Avrupa Birliği Türkiye’nin üzerine düsen sorumluluğu yerine getirerek anlaşma gereği ithalata başlamasını istiyor. Et ithalatının başlaması ve bunun önünün açılması sektörde büyük sıkıntı yaratacaktır. AB’den et ithalatının önlenmesi, önlenemediği takdirde ise tam üyelik müzakereleri sürecinde söz konusu ithalatın içeriğinin et yerine besi ham maddesi ve damızlığa yönelik canlı hayvan ithali olarak değiştirilmesi gereklidir”dedi.
HAYVANLARIN YÜZDE 40’I DÜŞÜK VERİMLİ
Hayvanların düşük verimli olmasının sektörü olumsuz etkileyen bir diğer olumsuzluk olduğunu belirten Hınıslıoğlu, “Ülkemizdeki büyükbaş hayvan varlıklarının yüzde 40’ı genetik bakımdan düşük verimli ırklardan oluşmaktadır. Bu nedenle hayvan ırk ıslahı çalışmalarına ağırlık verilmeli ve her bölge için en uygun hayvan ırkı belirlenmelidir. Irk ıslahı geliştirilmesi sağlanıncaya kadar, her bölgenin şartlarına uygun ırklar seçilerek damızlığa yönelik canlı hayvan ithal edilmelidir. Optimal ölçekli isletmelerin desteklenmesi için üreticilere ve firmalara sertifikalı damızlık süt sigirciligi modeli türündeki uygulamalar için finansman ve kredi sağlanmalıdır” dedi.
KDV ORANI DÜŞÜRÜLMELİ
KDV oranının düşürülmesi gerektiğini de belirten Hınısılıoğlu, “Yem, et, süt, yumurta, balık ve tüm hayvansal ürünlerde KDV oranı yüzde1’e düşürülerek temel gıda maddelerinin tüketimi teşvik edilmelidir. Gıda güvenliği ve izlenebilirliğin sağlanarak beyaz et üzerindeki dedikodu ve spekülasyonların ortadan kaldırılması gereklidir. Aksi halde beyaz et sanayii çökme noktasina gelmistir. Ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynaklarıyla desteklenen dört ilimizde her gün toplam bir milyon 100 bin çocuğumuza sağlıklı süt imkanı sağlayan Okul Sütü Projesi durdurulmuştur. Okul Sütü Projesi devlet politikası haline getirilerek süreklilik kazandırılmalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Su ürünleri üretiminin önünde her türlü bürokrasi ve engellemeyi yapmaktadır. Su ürünleri üretimi maksadıyla nerede ve hangi konuda olursa olsun bir müsaade veya lisans talebinde Kültür ve Turizm Bakanligi bürokrasisi her konuya olumsuz görüs vermektedir. Bu kapsamda, Potansiyel Su Ürünleri yetiştiricilik alanlarının ilanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınarak Tarım ve Köyisleri Bakanlığı yetkisine verilmeli ve bu maksatla gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır. Tarim ve Köyisleri Bakanlığı bünyesinde Su Ürünleri Genel Müdürlügü ivedilikle oluşturulmalıdır. Tarımda yeniden yapılanmaya gidilerek çok başlılık önlenmeli, karar mekanizması hızlı çalışır bir hale getirilmelidir. Tarim ve Köyisleri Bakanlığı bünyesinde Hayvancılık Müsteşarlığı oluşturulmalıdır” dedi.