Bedeni Eğitimi ve Öğretmen Yetiştirme Panelinde ortaya çıkan tespit:
BEDEN EĞİTİMİ, RUH OLGUNLUĞU SAĞLIYOR
Erzurum’da “Bedeni Eğitimi ve Öğretmen Yetiştirme” konulu bir panel düzenlendi. Atatürk Üniversitesi Kazı Karabekir Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde, beden eğitimi öğretmeni yetiştirilmesinin tarihsel süreci ele alındı.
SORUNLAR ELE ALINDI
Öğretmen Okulları’nın 160’ıncı Açılış Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panele, Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Köse, öğretim görevlileri Hayrettin Öztürk, A. Vahid Doğar, Ahmet Şirinkan ve M. Etuğrul Öztürk’ün konuşmacı olarak katıldıkları panelde, beden eğitimi öğretmenlerinin yetiştirilmesi süreci ve sonrasında çekilen sıkıntılar ele alındı.
ÖĞRETMENLİK DEVAMLI GÜNCELLEŞEN BİR MESLEK
Panelde konuşan Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Köse, öğretmenliğin devamlı değişen bir meslek olduğunu, bunun için kalifiye eleman yetiştirmek gerektiğini kaydederek, öğretmen okullarının açılma nedeninin bu gereklilik olduğunu dile getirdi.
Avrupa’da 1810’larda açılmaya başlanan öğretmen okullarının, Osmanlı’da 1848’den sonra görüldüğüne dikkati çeken Köse, “Osmanlı bağımsızlığı korumak amacıyla eğitimi ikinci plana atmış, bu yüzden öğretmen okullarının açılmasına Avrupa ülkelerinden 30 yıl sonra başlanabilmiştir.” diye konuştu. Osmanlı ve Selçuklu medreselerinin bir bölümünde öğretici olarak kalifiye elemanlar yetiştirildiğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Köse, Eflatun ve İbn-i Sina’nın da birer öğretmen olduğunu ifade etti.
OSMANLI BEDEN EĞİTİMİNE ÖNEM VERİYORDU
Araştırma Görevlisi M. Ertuğrul Öztürk ise panelde, Türkiye’de beden eğitimi ve spor eğitimcisi yetiştirmenin tarihçesini anlattı. Öztürk, 1934 yılında kurulan eğitim enstitülerinin 3 yıl eğitim verdiğini, 1982 yılında ise, eğitim fakültelerine bağlı olarak eğitim süresinin 4 yıla çıkarıldığını kaydederek, “Türklerin Müslümanlıktan önce savaşa hazırlanışlarında güreş, ok atma ve ata binme gibi sporlar yaptığını tüm kaynaklar göstermektedir. Savaş olmadığı zamanlarda bile bu aktiviteler devam ettiriliyordu.” dedi.
İBNA SİNA ÖĞRETİSİ
Ertuğrul Öztürk, İbn-i Sina’nın, okullarda bedensel eğitimin de verilmesini tavsiye eden notlarının bulunduğuna dikkati çekerek, spor yapmanın öneminin yeni anlaşılmış bir durum değil, tam tersine geçmiş yıllara dayanan bir olgu olduğunu belirtti.
Türkiye’de beden eğitimi öğretmeni ve eğitimi konusunu işleyen Araştırma Görevlisi A. Vahit Doğar da, sporcuların gösterdikleri başarıların, aslında cumhuriyetin bir başarısı olduğunu söyledi.
BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETİM SÜRECİ
Beden eğitim öğretmeni yetiştirilmesine 1938 yılında Rüştiye Mektebi’nde başlandığını anlatan Doğar, 1973 yılında da Ankara Gazi Üniversitesi bünyesinde açılan bölümlü beden eğitimi öğretmeni yetiştirmenin yaygınlaştığını bildirdi. Doğar, “1972’de Ankara, 1973’de Manisa’da açılan spor akademileri, gençlik spor il müdürlüklerine bağlı olarak öğrenci yetiştirmeye başladı. 1984 yılında da son mezunlarını veren bu akademiler kapatılmış oldu” diye konuştu.