ÇARŞAF GELENEĞİMİZDİR
Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbestliğini engelleyen CHP'nin çarşaflı ve başörtülü bayanlara parti rozeti takmasını eleştirenlere cevap veren CHP Erzurum İl Başkanı Nevzat Özpeker, "Parti olarak başörtüsüne değil, türbana karşıyız. Kur'an-ı Kerim'i Diyanet İşleri Başkanı kadar bilirim, türban rahibe örtüsüdür. 6 yıl önce kaybettiğim eşim de başörtülüydü. Bizim milletvekillerimiz dayatmanın, çarşaf dayatması olduğunu, İran'ı örnek gösterdiler. Yoksa onun Arap giysisi olduğunu söylemediler. Çarşaf bizim de geleneğimizdir. Osmanlı'da büyük kentlerde hanımlar çarşaf giyerdi, Arap giysisi değildir. CHP'de tarihini bilmeyen milletvekili bulamazsınız. Başörtüsünün kamusal alanda olmasına karşıyız. Atatürk'ün bir kılık kıyafet kanunu var, biz buna muhalefet mi yapalım?" dedi.
Genel başkanlarının İstanbul'da başörtülü ve çarşaflı kadınlara parti rozeti takmasını doğal bir uygulama olarak karşıladıklarını dile getiren Özpeker, çarşafın ve başörtüsünün toplumun bir gerçeği olduğunu ve inkar edilemeyeceğini söyledi.
BAŞ ÖRTÜSÜ İLE TÜRBAN FARKI
Baş örtüsüne karşı olmadıklarını belirten Özpeker, "CHP yönetimi sürecinde üniversitelerde başörtüsü serbestti. Ne zamanki siyasi simge yapılmak istendi, başörtüsü bu hale gelmiştir. Türban Kur'an'ın hiçbir ayetinde kesin bir hüküm değildir. Kur'an-ı Diyanet İşleri Başkanı kadar bilirim. CHP'li yöneticiler olarak dinimizi de onun nasıl uygulanması gerektiğini de biliriz. Din simsarlarının bir metre bezi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üzerini örtmesine izin vermeyeceğiz. Türban ile başörtüsü arasındaki farkı iyi bilmek gerekir. Başörtüsü müslüman örtüsüdür, türban ise rahibe ve Frenk örtüsüdür. Biz kimsenin kapanmasına karşı değiliz. Başörtüsüne karşı değiliz, annelerimizin örttüğü bir örtüdür. Çarşaf da bizim geleneğimizdir. Benim eşim başörtülüydü ama kızlarımın başı açıktır. CHP olarak türbanın kamusal alana girmesine karşıyız, bundan sonrada karşı olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.