Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Avukat İ. Güneş Gürseler, ''Ben yaptım olduyla'' Anayasa'da değişiklik yapılamayacağını, demokrasideki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin kurduğu Ata-Gençlik Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen 'Anayasa yapımı ve Türkiye'de Anayasa arayışları' konulu konferans bugün gerçekleştirildi. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'ndeki konferansa Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, dekanlar, öğretim üyeleri, avukatlar ve hukuk fakültesi öğrencileri ile diğer fakültelerden öğrenciler katıldı.
KOÇAK SUNUM YAPTI
Konferansın açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, son yıllarda yaşanan gelişmelerin yeni bir anayasa ihtiyacını zaruri hale getirdiğini bildirdi. Toplumsal uzlaşıya dayanan bir anayasa beklentisinin söz konusu olduğunu ifade eden Koçak, "Yeni anayasa arayışlarında devlet-toplum dengesi ekseninde her ikisinin de varlık nedeni olan ülke unsurunu koruyucu yeni mekanizmalar hedeflenmeli, toplumsal yaşamın kırılma noktalarının ana halkalarında yer alan yurttaşlık olgusu, anayasa tartışmalarının kıyısında değil, merkezinde olmalıdır. Toplumsal birliktelik yaşamsaldır. Anayasal bağlama uygun düşecek referanslar olmalı, anayasa geleceğe yönelik bir ortak yaşam düzleminde anayasal yurttaşlık bilinci üzerinde yapılanmalıdır" dedi.
ANAYASA’NIN YARISI DEĞİŞTİRİLDİ
1982 yılında yüzde 91.37 oranında halk oyuyla kabul edilen Anayasa'nın bugüne kadar 90 maddesinin değiştirildiğini ifade eden Koçak, "20 yıl içerisinde bir anayasanın yaklaşık yarısının değiştirilmesi olağan bir durum mudur? Bunca değişikliğe rağmen hala ciddi anayasa değişikliği taleplerinin bulunması nasıl izah edilebilir? Ülkemizde yeni bir anayasa yapılması yönündeki taleplere de bunları eklememiz gerekmektedir" diye konuştu.
DEMOKRASİDEKİ EKSİKLİKLER GİDERİLMELİDİR
Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Avukat İ. Güneş Gürseler, Türkiye'nin laik cumhuriyete geçtikten sonra demokratikleşme sürecini tamamlayamaması yüzünden bu sıkıntıların yaşandığını söyledi. 1982 yılında büyük bir çoğunlukla kabul edilmesine rağmen Anayasa'nın eleştirildiğini ifade eden Gürseler, en önemli eksikliğin Anayasa'nın demokrasiyi geliştirecek hale getirilmemesi olduğunu söyledi.
GÜRSELER: “BEN YAPTIM, OLDU”ANLAYIŞINI REDDEDİYORUZ
Anayasa'da, ''Ben yaptım olduyla'' değiştirme yapılamayacağını kaydeden Gürseler, konuşmasında şunları ifade etti: "Yüzde 92'nin kabul oyu verdiği Anayasa'yı kimse içine sindiremedi. Sürekli bu Anayasa ile mücadele ediliyor, sürekli değiştiriliyor. Siyasi partilerin kurumlaşmasını sağlayan bir düzenleme olması lazım. Siyasi partiler kurum değil, liderler kurum. Türkiye'de demokrasi yok, düzgün seçim sistemi yok, diyoruz. Partilerde demokrasi yok. Siyasi Partiler Kanunu önce gerçekten demokrasiyi sağlayacak nitelikte olması lazım. Seçim kanunun seçen ve seçilen arasındaki ilişkiyi doğrudan ve en kısa hale getirecek
halde olması lazım. Yargı bağımsızlığının gerçek anlamda sağlanması lazım. Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu söylemek mümkün mü? Muhalefetteyken her parti yargı sistemini eleştiriyor, ama iktidara geldiği zaman yargıya yönelik eleştirileri ortadan kaldıracak tavrı göstermiyorlar. Anayasa konusunda Türkiye demokrasisindeki eksiklikleri gidermelidir. Bunu gidermenin yolu da hep beraber ülkede gerçek demokrasiyi istememize bağlıdır. Herkes kendisi için demokrasi istiyor. Kimse empati yaparak, karşısındakinin yerine kendini koyarak demokratikleşme sürecine katkı koymak istemiyor. Böyle bir ortamda fazla yol alınamıyor."
TURAN: ANAYASA YAPMA İHTİYAÇ DEĞİL
Türkiye'de son günlerde yeni anayasa yapılmasıyla ilgili tartışmalara değinen Erzurum Barosu Başkanı Avukat Naci Turan, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olmadığını söyledi. Ülkenin daha başka öncelikleri bulunduğunu bildiren Turan, "Türkiye'nin bu önceliklerle ilgilenmesi, ihtiyaçlarıyla ilgilenmesi gerektiği kanaatindeyim. Türkiye'nin acil ihtiyaçları sıralandığında anayasa ihtiyacı sonlarda gelir. Toptan bir anayasa yapılmasını doğru bulmuyorum. Anayasa'nın geçirmiş olduğu değişiklikler söyleniyor, yamalı olduğundan bahsediliyor. 2005 yılında yapılmış Türk Ceza Kanunu (TCK) sonrasında değişiklilere uğramadı mı? Bir yıl önce yaptığımız kanunlar değişikliklere uğramıyor mu? Yasalar yaşayan organizmaya benzer, değişkendir. Türkiye'nin yeni bir anayasa yapımına ihtiyacı yoktur. Aksayan maddelerinin değişimi için siyasi iktidar vardır. Konsensüs sağlanır, ihtiyaç duyulan maddeler değişir" şeklinde konuştu.
GÜLSOY KONFERANS VERDİ
Ata-Gençlik Hukuk Kulübü Başkanı Süleyman Yelekin'in yeni kurulan kulüple ilgili bilgi vermesinden sonra Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Doç. Dr. M. Tevfik Gülsoy, 'Anayasa yapımı ve Türkiye'de Anayasa arayışları' konulu konferansını verdi.
AÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tevfik Gülsoy ise ''Anayasalar çok sık değiştirilebilen metinler olarak algılanmamalıdır'' dedi.
GÜLSOY: ÖNEMLİ OLAN METİNLERDİR
Gülsoy, anayasaların önemli metinler olduğunu belirterek, anayasaların hayatı doğrudan etkilemese de ''an be an hayatın içerisinde'' yer aldığını ifade etti.
Türkiye'de anayasal değişim konusundaki söylemlerin her dönem yaşandığını anlatan Tevfik Gülsoy, şöyle devam etti: ''Anayasayla ilgili tartışmalara baktığımızda, insanların beklentilerini ve nasıl bir anayasa görmek istediklerini anlıyoruz. Her insanın kendine göre beklentileri var. Doğru olan herkesin beklentilerine uygun bir anayasa hazırlamak. Ülkemizde 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982 yıllarında olmak üzere toplam 5 anayasa hazırlanmıştır. Anayasa nedir? Anlamı, dinamikleri nelerdir? Bilimsel tasnifi nasıl yapılmalı? Bu gibi sorulara cevap aranmalıdır. Anayasalar, çok sık değiştirilebilen metinler olarak algılanmamalıdır.''