AB’nin medyatik serüveni kitaplaştırıldı
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Temiztürk, “Türkiye-AB ilişkilerinin medyatik serüveni” adlı konuya farkı bir yönde ışık tutacak eser yayımladı. Temiztürk, kitabında Türkiye-AB ilişkilerini Avrupa basının gözüyle inceledi.
Avrupa Birliği bu yıl kuruluşunun 50’nci yılını kutlamakta; bu vesile ile çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Türkiye’nin AB ile ilişkileri de 50 yılını doldurmak üzere. Resmen 1959’da başlayan ilişkiler bugüne kadar belirgin bir sonuca ulaşmış değil; bundan sonra neler olacağı hakkında ise farklı görüşler bulunmaktadır. AB’nin ve Türkiye-AB ilişkilerinin 50’nci yılı dolayısıyla, konuyla ilişkili yayınlar da göze çarpmaktadır.
İLİŞKİLERE IŞIK TUTACAK ESER
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Temiztürk’ün konunun farklı bir yönüne ışık tutan eseri Türkiye-AB İlişkilerinin Medyatik Serüveni çıktı. Temiztürk, kitabında Türkiye-AB ilişkilerini medyanın, özellikle yazılı basının ve yine özellikle Avrupa basınının gözüyle incelemektedir. Bugüne kadar yazılmış AB konulu kitaplardan farklı olarak, Türkiye-AB İlişkilerinin Medyatik Serüveni Avrupa basınından yaptığı derlemelerle, Türkiye’nin niçin AB üyesi olması gerektiğine ilişkin tezleri Avrupa’nın etkili kalemlerinin, kamuoyu önderlerinin, politikacılarının, yöneticilerinin ağzından/kaleminden ilgili kamuoylarının dikkatine sunmaktadır. Birçoğumuzun hayretle, şaşkınlıkla karşılayacağı ama mutlaka dikkatle bir yerlere kaydedeceği söz konusu mesajlar, Türkiye’nin stratejik yönelimleri açısından da her zaman göz önünde tutulacak ve değerlendirilecektir. Kitapta Avrupa, Avrupalı ve Avrupa Birliği’nin kavramsal çerçevesi çizilmekte ve Avrupa merkezci yaklaşımın Oryantalist politikaların devamı/tamamlayıcısı olduğuna tarihten yapraklar ve örneklerle vurgu yapılmaktadır. Avrupa Birliği’nin tarihî gelişimi ve bugünkü yapısı incelenmekte, geleceğine yönelik tartışmalara/endişelere yer verilmektedir. “Hep muhalif” bazı ülkelerin yanı sıra konjonktüre bağlı olarak Türkiye karşıtlığını seçenlerin niçin muhalefet ettikleri çözülmeye çalışılmaktadır.
“ALMAZLAR AMA KOVMAZLAR DA”
Kitap hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Hakan Temiztürk, “Konumu, geçmişi ve geleceği ile önemli bir kavşakta bulunan Türkiye için Avrupa Birliği (AB) önemli stratejik hedeflerin başında gelmektedir. AB kurulduğu yılların ardından 1990’larda geçirdiği değişim ve dönüşümle bir ekonomik örgüt olmanın çok ötesine geçerek enerjisini siyasî yönü daha ağır basan bir “Avrupa Birleşik Devletleri” olmak için harcamaktadır artık. Türkiye bu türden geniş kapsamlı ve güçlü bir AB’nin üyesi olmak için yaklaşık yarım yüzyıldır uğraşmaktadır. Bu amaçla önemli atılımlar yapılmış, zaman zaman gözlenen gerginliklere rağmen Türkiye-AB ilişkileri 2000’li yıllarda yeni bir ivme kazanarak “tam üyelik” hedefine kilitlenmiştir. Bu “zor” hedef için Türkiye’nin varını-yoğunu ortaya koyması bile çoğu zaman yeterli olmamakta; harcanan çabalar Avrupalı politikacıların kişisel ihtiraslarına, politik söylemlerine, seçim kampanyalarına ya da medyanın çifte standardına heba edilmektedir. Ancak her şeye rağmen AB Türkiye’ye “kapıyı gösterme” cesaretini bulamamaktadır kendinde.” dedi.
“ÖNEMLİ BİR KAYNAK”
“AB Türkiye için, Türkiye de AB için önemli birer stratejik hedeftir” diyen Hakan Temiztürk, bu gerçekten hareketle hazırlanan ve iletişim çağında bulunulduğunun farkında olarak Türkiye’nin AB ile ilişkilerini medyatik açıdan ele alan bu çalışmanın ilgililer için önemli bir kaynak olarak literatürdeki yerini alacağını ifade etti.