Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El sanatları Bölümü Tezhip sanatı Dalı tarafından organize edilen “Geleneksel Türk Sanatları Sempozyumu” başladı.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Celalettin Karadaş, tarihi ipek yolu üzerinde yer alan Erzurum’un, kültürel ve sanatsal birikimi açısından önemli bir merkez olduğunu söyledi.
A.Ü’DEN DOĞU ANADOLU’YA SANAT VİZYONU
Karadaş, Özellikle Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izlerini taşıyan Erzurum’un, kültürel varlığına da sahip çıkan Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Tezhip Anasanat Dalı’nın düzenlediği Geleneksel Türk sanatları Sempozyumu’nun ülkenin ve bölgenin kültür ve sanat ortamına önemli katkı sağlayacağını ifade etti.
YİĞİTER SUNUM YAPTI
Sempozyum Başkanı Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemalettin Yiğiter’de konuşmasında, kültür ve sanat adamlarının perspektifinden bakarak hayatın ve sanatın anlamına değindi. “Sanatçı hayatı bilen ve eseriyle onu yorumlayan kişidir” saptamasını yapan Yiğiter, sanatçının süje ile obje arasında devinen bir zihni olduğu ve yapıtıyla daha çok görünmeyeni göstermeye çalıştığını kaydetti.
KOÇAK: TÜRK SANATI, DÜNYA’YA UFUK ÇİZMİŞTİR
Sempozyumun Onursal Başkanı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise konuşmasında, Türk Sanatının çok büyük bir etkiye sahip olmasına rağmen uzun süre bunun bilinmediğine dikkat çekti. Koçak, “Ama şimdi görüyor ve biliyoruz ki, Türk sanatı Afrika’dan, Avrupa’ya, Balkanlardan Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir coğrafyada farklı kültürleri etkilemiş ve kendi izlerini bu coğrafyalara bırakmıştır” dedi.
AZERBAYCAN’DAN BOSNA’YA TÜRK İZLERİ
Azerbaycan’dan Bosna’ya kadar gittikleri her yerde Türk kültürünün varlığını ve izlerini gördüklerini ifade eden Koçak, doğuyu batıya bağlayan ülkemizin önemli bir şehri olan Erzurum’da da Türk kültür ve sanat eserlerinin önemli bir bikrimi olduğunu hatırlattı.
Koçak, Türkiye’nin en eski ve büyük Üniversitelerinden biri olan Atatürk Üniversitesi’nin bilimsel hayata olduğu kadar, Türk kültürüne de fakülte ve yüksek okullarıyla önemli katkılar sağlamaya devam ettiğini vurguladı.
İLK BİLDİRİYİ ÖZGÜLTEKİN SUNDU
Daha sonra Trakya Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin, “Geleneksel Türk Sanatlarındaki Resimsel Unsurların Çağdaş Sanat Eserlerine Yansıması” konulu, slâytlar eşliğinde bir sunum yaptı.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin, ''Türk kültürü, Avrupa kültürünü sanıldığından daha çok etkilemiştir'' dedi.
Sempozyumun açılış bildirisini yapan Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin, toplumları meydana getiren gerçek ve değer hükümlerinin bulunduğunu belirterek, gerçek hükümlerin her toplumda aynı olduğunu, değer hükümlerinin ise toplumdan topluma değişim gösterdiğini ve bu değişimin, kültürel, sanatsal özellikleri içinde barındırdığını söyledi.
TÜRK SANATÇILARININ İDEALİ
Güzel sanatların, tarihin bir kolu olduğunu belirten Özgültekin, Türk sanatçılarının doğayı sonuna kadar algıladığını ancak taklit etmediklerine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
''Türk sanatçıları, eserlerini belli bir ideal ile yoğurmuşlardır. Bu ideal, dünyanın farklı kültürlerindeki sanatçıları da etkilemiştir. Dahası Türk kültürü, Avrupa kültürünü sanıldığından daha çok etkilemiştir. Batı ile ciddi ilk kültürel alış veriş Fatih döneminde başlamıştır. 16. yüzyıla kadar fazla etkileşim olmamıştır. Kapitülasyonlarla birlikte ticaretin gelişmesiyle etkileşim artmıştır. Emin olun batılı sanatçılar Türk sanatçılardan her dönem haberdar olmuşlardır.''
İki gün devam edecek bilgi şöleninde konuşmacılar Tezhip, Hüsn-i hat, Minyatür, Cilt, Ebrû, Çini, Halı, Kilim, Kumaş, Dokuma, Kalemişi, Vitray, Metal, Taş, Ahşap İşçiliği, Kakma ve Oyma gibi sanatlarımızla ilgili yaptıkları Alan Araştırmaları, Yurtiçi ve Yurtdışı Müze Araştırmaları, Kütüphane Araştırmaları, Geleneksel Sanatlarla ilgili Uygulamalarla ilgili çeşitli bildiriler sunacaklar.