Atatürk Üniversitesi’nden öğretim üyelerinin de görev aldıkları bir proje sayesinde, 2010 yılından sonra kimyasal gübre ve ilaçların yerine alternatif ürünler koyulacak. Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı (FP6) kapsamında, Almanya, Belçika, Macaristan, Fransa, Şili, Brezilya, İngiltere, Avusturya ve Türkiye’den bilim insanlarının ortaklaşa hazırladığı, “Biyolojik Gübre ve Pestisit Geliştirme” isimli proje, Erzurum Atatürk Üniversitesi’ni de marka haline getirecek.
PROJEDE A.Ü.’DEN 4 BİLİM ADAMI GÖREV YAPIYOR
“Rhizobacteria for reduced fertilizer inputs in wheat” ortak adıyla değerlendirilen ve STREP FP6-FOOD-CT-2006-036297 kod numarası ile 2 milyon Avro hibe desteğinde bulunulan projede, Türkiye adına Yeditepe Üniversitesi, Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin, ülkesel koordinatör olarak görev alırken, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öğretim üyeleri, Doç. Dr. Metin Turan, Prof. Dr. Taşkın Öztaş ve Tarla Bitkileri Bölümünden Prof. Dr. Ramazan Çakmakçı ile Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Medine Güllüce ise, yardımcı araştırmacı olarak çalışacak. 2010 yılına kadar uygulanacak proje sayesinde, Türk bilim insanları tarafından geliştirilen biyolojik gübre ve pestisit formülasyonu, 2010 yılından sonra tüm dünyada kimyasal gübre ve ilaçların alternatif haline gelecek.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Turan, yürüttükleri bilimsel çalışmalar sonucunda, biyolojik gübre ve ilaç özelliği olan bir mikrobiyal formülasyon geliştirdiklerini söyledi.
PROJEDEN TÜM DÜNYA İÇİN UMUT VERİCİ SONUÇLAR ALINDI
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Yeditepe Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü tarafından ortaklaşa yürütülen bilimsel çalışmalardan, tüm dünya için umut verici nitelikte sonuçlar elde ettiklerini belirten Turan, bu süreçte biyolojik gübre ve ilaç özelliği olan bir mikrobiyal formülasyon geliştirdiklerini bildirdi. Farklı bakteri türlerine ait ve daha önce tanımlanmamış bakteri kültürlerinin karışımından oluşan bu formülasyonun, Türk üniversitelerinde çalışan birçok araştırıcı tarafından laboratuar, sera ve tarla koşullarında yürütülen denemelerde test edildiğini anlatan Metin Turan, “Elde edilen bilimsel bulgulara göre, geliştirilen bu formülasyonla toprakta bulunan minarel veya çözülemez forumdaki fosfat bileşikleri çözülebilmekte ve havadaki serbest azot hiçbir bitki türüne bağımlı olmadan fikse edilerek toprağa bağlanabilmektedir. Bu organizmalar topraktaki organik atıkları parçalayarak veya bitki metabolitleri ile beslenerek toprağın kimyasal ve fiziksel yapısının düzelmesinde katkıda bulunmaktadır.” diye konuştu.
FORMÜLASYON, TARIM ÜRÜNLERİNİN DAYANIKLILIĞINI ARTIRIYOR
Bu organizmalardan bazılarının hormon benzeri metabolitler üreterek bitkilerde çelik köklenmesini, çiçek döllenmesini ve bitki gelişimini teşvik ettiğinin gözlendiğini vurgulayan Doç. Dr. Metin Turan, geliştirilen bu formülasyonu oluşturan bakteri strainlerinin, birbiriyle sinerjik ilişki içinde bulunmalarına karşın tarımda önemli kayıplara neden olan fungal ve bakteriyel patojenlerin tamamına karşı antagonistik etki gösterdiklerini ifade etti. Bu yönü ile tarım ürünlerinin, tarla ve depo koşullarında görülen çeşitli hastalıklara karşı korunabildiğine dikkati çeken Turan, “Bitkilerin toprak altı ve üstü aksamında saprofitik ve epifitik populasyonlar oluşturarak uzun süre yaşayabilmektedirler. Bu organizmalar, spor oluşturma özelliğine sahiptirler. Bu nedenle, uygulanma alanlarındaki kötü iklim koşullarından çok fazla etkilenmeden toprakta uzun süre canlılıklarını sürdürebilmektedirler. Ayrıca ticari preparatlarının hazırlanmasında kullanılan fermantasyon işlemi ve uzun süreli depolanma koşullarına dayanıklıdırlar” dedi.
GÖZLER ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NE ÇEVRİLDİ
Aşırı sentetik gübre ve kimyasalların tarımsal üretimde kullanılmasının insan sağlığı ve çevre dengesi üzerindeki olumsuz yan etkilerini azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için yeni ve alternatif ürünlerin arandığı bir dönemde, Atatürk Üniversitesi’nde geliştirilen mikrobiyal gübre ve pestisit formülasyonunun büyük bir öneme sahip olduğunu kaydeden Doç. Dr. Metin Turan, TÜBA, TÜBİTAK ile uluslararası OSU/ABD, ICB/İngiltere gibi bilimsel kurumların da bu önemin farkına vardıklarını belirtti. Ticari preparatlarının hazırlanarak tarımsal üretimde kullanılmasının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağı düşünülen bu formülasyonun ticari üretimi için ruhsat çalışmalarının sürdürüldüğünü söyleyen Turan, geliştirilen bu ürünün uluslararası arenada da kabulünü sağlamak ve dünyada geliştirilmiş diğer muadil ürünler ile karşılaştırılmasının yapılmasına ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.