İstanbul’daki emekli soruyor, hem de sitemkâr bir şekilde:
“Seçim kampanyasında ayda 10 bin lira vereceğinizi söylediniz. Peki, ben bu parayı almak için nereye başvuracağım, Sayın Ekrem İmamoğlu?”
Bu soru, bir anda yüzlerce emeklinin ağzında dolanıyor. Çünkü bir söz verildi. Seçim döneminde meydanlarda, mikrofonların önünde, vaadlerin arasında bolca dillendirildi: Emekliye ayda 10 bin lira!
Elbette seçim dönemlerinde siyasetçiler, vaatlerde sınır tanımazlar. Ancak emekliler gibi geçim derdindeki bir kitlenin karşısına çıkıp böyle büyük bir vaatte bulunmak, insanlarda ciddi bir beklenti yaratır. İşte tam da bu noktada sorular başlar.
Emekli haklı. Seçim sonrasında geçen zaman içinde o vaat nereye gitti? 10 bin lira vereceğiz derken acaba farklı bir şey mi kastedildi? Bu parayı almak için gerçekten nereye başvurulacak? Yoksa tüm bu vaatler birer seçim rüzgârında uçup gitmiş laflar mıydı?
İstanbul’da yaşayan milyonlarca emekli bu soruların cevabını bekliyor. Evet, bir cevap verilmeli. Çünkü vatandaşı oy verdirip ardından sus-pus olmak olmaz. Yoksa verilen bu sözler de siyaset sahnesindeki “unutturma” hamlelerinden biri mi?
İmamoğlu’nun, seçimden sonra belki de ilk yanıtlaması gereken mesele bu olmalı. Çünkü emekli, aldığı maaşla ay sonunu zor getirirken, meydanlarda söylenen sözlerin peşinde koşuyor. Ve ne de olsa, unutulmuş vaatler seçmenin en çok hatırladığı şeydir.