Ziraat Odası Erzurum Şubesi Başkanı Harmandar:
“TARIM POLİTİKASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Ziraat Odası Erzurum Şubesi Başkanı Mücahit Harmandar, Türkiye'nin biran önce milli bir tarım politikası oluşturarak verimliliği AB ülkeleri düzeyine çıkarması gerektiğini belirterek, "Bunu sağlayamazsak Türkiye AB'nin açık pazarı haline gelir" dedi.
Ziraat Odası Erzurum Şubesi Başkanı Mücahit Harmandar, Türkiye'nin biran önce milli bir tarım politikası oluşturarak verimliliği AB ülkeleri düzeyine çıkarması gerektiğini belirterek, "Bunu sağlayamazsak Türkiye AB'nin açık pazarı haline gelir" dedi.
Harmandar, Türkiye'nin dünyada tarım ürünleri açısından kendisine yeten yedi ülkeden biriyken tarıma yeterince destek verilmemesi nedeniyle bu özelliğini kaybettiğini, dünya ülkeleriyle rekabet edebilecek ürünler üretmesine karşın giderek dışa bağımlı hale geldiğini söyledi.
ÜRETİM PALNLAMASI YOK
Türkiye'de tarımın rehabilitesi için yıllık 11 milyar 2 milyon Euro kaynak ayrılması gerektiğine dikkat çeken Harmandar, bu rakamın 2006 yılı için sadece 4 milyon dolar olarak belirlendiğini kaydetti. Türkiye'nin AB'ye girmeye hazırlandığı süreçte tarımda büyük sorunlar olduğunu söyleyen Harmandar, "Tarımda büyük sıkıntılarımız var. Halen bir üretim planlamamız yok. Kimin ne ektiği, ne biçtiği, kaç hektar arazinin sulandığı, sulanabilen arazide ürün miktarı, kıraç arazideki verim miktarımız belli değil. Sağlam veriler yok elimizde. Çiftçilerimiz halen babadan kalma usullerle, istediği ürünü üretiyor. Buna 'dur' denmeli. Türkiye'de tarım kayıt altına alınmalı. Ne kadar ürününüz var, ne kadar iç piyasa tüketimimiz var, ne kadar ihracatınız var, ithalatınız var bunlar tespit edilerek kayıt altına alınmalı. Bu yönde belirlenecek milli bir tarım politikasıyla hangi bölgede, en verimli ürün yetiştirileceği tespit edilmelidir. Çiftçimiz o yönde desteklenmelidir. Bu sağlanırsa tarımımızda yaşanan sorunları aşılabilir" diye konuştu.
TÜRKİYE AB’NİN AÇIK PAZARI OLMAMALIMilli bir tarım politikasıyla Türkiye'nin tüm tarım ve hayvansal ürünlerde verimliliğini AB ülkeleri standardına çıkartması gerektiğini belirten Harmandar,“Türkiye, AB ile müzakere sürecinde tarım alanında bir hedef belirlemeli. Bu hedef doğrultusunda bir üretim planlaması oluşturulmalı. En verimli ürünün hangi bölgede alınabileceğini sağlam verilerle tespit etmeli. Bu doğrultuda da çiftçimizi yönlendirerek, tarım ürünlerimizde AB ülkeleri seviyesini mutlaka yakalamamız gerekiyor. Hayvansal ve tarım ürünlerinde verimliliğimizi maksimum seviyeye çıkarmamız lazım. Maksimum seviyede ürün üretmemiz gerekiyor ki, girdi maliyetleri bizden yüzde 70 daha az olan ve tarımı desteklenen AB ülkeleriyle rekabet edebilelim. Bunu sağlayamazsak, çiftçimiz AB ülkeleriyle rekabet edemez. Türkiye AB'nin açık pazarı haline gelir” dedi.
KENT EKONOMİSİNİN TARIM VE HAYVANCILIKTAN BAŞKA KURTULUŞU YOK
Kent ekonomisinin tarım ve hayvancılıktan başka kurtuluşu olmadığını belirten Harmandar, “Kent ekonomisini tarım ve hayvancılık potansiyelini değerlendirmekten başka alternatifimiz yoktur. Bu konuda elimizden geleni en iyi şekilde yapabilmeliyiz. Göç ve işsizliğin azaltılması için tarım ve hayvancılık sektörleri desteklenmelidir” dedi.