Büyükşehir Belediyesi’nin Erzurumluların Ramazan akşamlarını manevi iklime uygun olarak idrak etmeleri için düzenlediği “Ramazan İkliminde Müzakereler” adlı kültür-sanat programları dolu dolu geçiyor. Yakutiye Medresesi’nde teravih namazı sonrası düzenlenen etkinliğin dün akşam ki konuğu Araştırmacı-Yazar Abdurrahman Zeynal’dı. Erzurum’daki medreselerin tarihsel süreci hakkında önemli bilgiler aktaran Zeynal, “Erzurum tarihi kadim bir şehirdir. Dolayısıyla Erzurum’da Hatuniye, Sultaniye, Mahmudiye ve Yakutiye Medreseleri, ‘Günümüzün üniversiteleri’ diyebileceğimiz kurumlar varken, Paris bitik bir köy, Londra sisler arasında belli belirsiz bir yer, Berlin ise daha kurulmamıştı” dedi. Konuşmasında medreselerin önemine vurgu yapan Zeynal, şunları kaydetti: “Selçuklu, Saltuklu, İlhanlı geleneğinden bizlere beş medrese intikal etmiş durumdadır. Şuan içerisinde bu programı icra ettiğimiz Yakutiye Medresesi, Murat Paşa Camii’nin yanında bulunan Ahmediye Medresesi, Çifte Minare dediğimiz Hatuniye Medresesi, Lala Paşa Camii’nin karşısında eski müftülüğün yerinden yukarıya doğru bu Yakutiye Medresesi binasının iki kat büyüklüğünde olduğu belirtilen Sultaniye Medresesi, bir de Sığırcık Camii’nin yerinde Mehdiye Medresesi varmış. Dolayısıyla Mehdiye Medresesi ile Sultaniye Medresesi bugün yok. Böyle bir vakıayla karşı karşıyayız. Erzurum genelinde şuanda var olan medreselerin büyük bir kısmı Osmanlı döneminde yapılmış ama bu medreseler Selçuklu medreseleri gibi büyük, devasa binalar değiller. Onlar daha küçük binalar. Örneğin Şeyhler Medresesi, Kurşunlu Medresesi gibi medreseler küçük boyutta, yine İspir’de Kadıoğlu Medresesi, Oltu’da Aslan Paşa Medresesi tek katlıdır. Selçuklu medreselerinde fen bilimleri, tıp, matematik, astronomi var. Bunların yanında dini ilimler de var. Osmanlı medreselerine geçtiğimiz zaman tamamen dini ilimlerin hâkim olduğunu görüyorsunuz. Yalnız Erzurum medreselerinin farklı bir özelliği var. Erzurum’da astronomi ve matematikle ilgili çalışmaların da yapıldığını görüyoruz.”