Diyanet İşleri Başkanlığı Mısır’da yaşanan zulüm ve haksızlığa dikkat çekmek için Cuma hutbesi hazırladı. Türkiye’deki tüm camilerde Cuma namazında okutulan hutbede Mısır’da yaşanan zulüm ve haksızlığa işaret edildi. “Mazlumun ahı, titretir arş-ı Rahman’ı” başlıklı hutbede zulmün tanımı yapıldıktan sonra Mısır’da yaşanan katliam kınandı.
“Zulmedenlere asla meyletmeyin, yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostunuz yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” Ayeti kerimesiyle başlayan hutbede bütün peygamberlerin tevhit mücadelesinin, aynı zamanda insanların onurunu, izzetini, şerefini ve haysiyetini ayaklar altına alan her türlü baskı ve zulmü ortadan kaldırmaya yönelik olduğu ifade edildi.
“Zulüm, haddi aşmaktır. Hak ve hukuk tanımazlıktır. Adaletsizliktir, haksızlıktır. İnsanı insan yerine koymamaktır. İnsan haklarını, kul hakkını en büyük ihlaldir. Bu sebeple zulüm, hem bu dünyada hem de ahirette cezası şiddetli olan büyük bir günahtır. Zalimler asla kurtuluşa eremeyecektir. Onlar, kıyamet gününde karanlıklar içinde kalacaklardır. Yollarını bulamayacaklardır. Çünkü zalimler, dünyada zulmettikleri insanların hayatlarını karartmışlardır. Onlara dünyayı zindan etmişlerdir. Mazlumların beddualarını almışlardır. Şimdi hesap gününde karşılaştıkları zor ve çetin manzara, mazlumlara yaptıklarının kendi başlarına gelmesinden başka bir şey değildir.” ifadelerinin yer aldığı hutbede şu hususlar ele alındı;
“ZULME YARDIMCI OLANLAR ALLAH’IN GAZABINA UĞRAYACAKLARDIR…”
Zulme yardımcı olanlar, Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle Allah’ın gazabına uğrayacaklardır. Allah, zalimlere yardım edenlerle ahirette asla görüşmeyecektir. Onlar, yardım ettikleri zalimlerle beraberdir. Zulme sessiz kalanlara, zulmü görmezden gelenlere de merhamet edilmeyecektir. Çünkü merhamet etmeyene merhamet edilmez. Düşünce ve davranışta zalimlere meyletmek zulümle, hainlere ortak olmak ihanetle, suçlulara arka çıkmak cürmün kendisi ile eşdeğerdir. Zalimler karşısında hakkı söylemek en büyük cihattır. Zalimin zulmünü önlemek hem bu dünyada hem de ahirette kurtuluşun ta kendisidir.
“MASUM İNSANLARI KATLEDENLER, BU DURUMA MADDİ VE MANEVİ DESTEK VERENLER, GERÇEKTE BÜTÜN BİR İNSANLIĞI KATLETMİŞLERDİR…”
Yüzümüzü İslâm dünyasına çevirdiğimizde ne yazık ki birçok yerde zulmün kara bulutlarını görmekteyiz. Mazlum kardeşlerimizin feryâd-ü figanlarını işitmekteyiz. Hem geçtiğimiz mübarek Ramazan ayında hem de Ramazan Bayramının hemen ardından bu hafta boyunca Mısır’da binlerce insan katledildi. Bir insanlık suçu işlendi. Bu acı hadise, hepimizi derinden yaraladı. Acılarımızı kat be kat artırdı. Ama biz biliyoruz ki mazlumların ahı büyüktür. Biz biliyoruz ki masumların kanları üzerine kurulu hiçbir saltanat, hiçbir hükümranlık ayakta duramaz. Biz biliyoruz ki, Allah zalimleri sevmez. Biz biliyoruz ki, Allah zalimleri hidayete erdirmez. Hiçbir dünyevi hırs, çıkar ve siyaset, bir insanı yaşatmaktan daha değerli olamaz. Masum insanları katledenler, bu duruma maddi ve manevi destek verenler, gerçekte bütün bir insanlığı katletmişlerdir. Er ya da geç bu dünyada cezalarını bulacakları gibi ahirette de büyük bir azap şüphesiz onları beklemektedir. Dünyada kazandıkları hiçbir şey onları bu can yakıcı azaptan kurtaramayacaktır. Kötü bir son onları beklemektedir.
“MÜSLÜMAN, HER ZAMAN ZULMÜN VE ZALİMİN KARŞISINDA, MAZLUMUN İSE YANINDA YER ALMALIDIR…”
Şartlar ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafyası ne olursa olsun Müslüman, her zaman zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır. Zulme şahit olan herkes, en az zulme uğrayan kadar zulme karşı durmalıdır. Kur’an-ı Kerim, değil zulme razı olmayı, zulmedenlere meyletmeyi bile yasaklamıştır. O halde Müslüman, zulmü alkışlayamaz, zalimi asla sevemez. Zulme göz yumamaz. Kanayan bir yara gördü mü ciğeri yanar. O yarayı iyileştirmek için her türlü sıkıntıya göğüs gerer. Fakat hiçbir zaman “adam aldırma da geç git” diyemez. Her zaman hakkı tutar ayağa kaldırır. Zalimin hasmı olur, mazlumun dostu.
“BİZİ ZULME, HAKSIZLIĞA VE HUKUKSUZLUĞA KARŞI SUSKUN KALANLARDAN EYLEME…”
Allah’ım, mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissettir. Bizi zalimlerden yana eyleme. Bize basiret ver, feraset ver. Bütün Müslümanları, vicdanlarından mahrum eyleme. Bizi vicdansızlarla beraber eyleme. Bizi zulme, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı suskun kalanlardan eyleme. Allah’ım, Mısır’da ve dünyanın muhtelif yerlerinde katliamlarda hayatını yitiren kardeşlerimize rahmet eyle. Yaralanan kardeşlerimize acil şifalar ihsan eyle. Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardım eyle. Şu mübarek Cuma günü hürmetine dualarımızı kabul eyle.