Yılmaz, mesajında şu ifadelere yer verdi; “Peygamberler, Yüce Allah’ın (c.c.) emir ve yasaklarını insanlara bildiren seçilmiş kimselerdir. İnsanlık tarihiyle birlikte tarihin akışı içinde insanlığın takındığı tutum ve davranışlara göre peygamberler gelmiş ve insanları doğru olana yöneltmek için rehberlik etmişlerdir. Yüce Allah’ın (c.c.) gönderdiği son peygamber Hz. Muhammed’dir (s.a.v.). Peygamberimiz, kıyamet günü arşın gölgesinde barınacaklar arasında Rabbine ibadet ederek yetişen gençleri de sayarak onları onurlandırdı. Gençleri, kendilerine olan güveni ve verdiği değerden dolayı çok önemli görevlere getirdi. Daha yirmili yaşlarındaki Cafer, Habeşistan Kralı karşısında İslam’ı savundu. Muâz, Yemen’e vali tayin edildi.
“Küçüklerimize sevgi ile muamele etmeyen bizden değildir.” buyuran Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), çocukları onurlandırdı.
Allah Resûlü (s.a.v.), engellileri onurlandırdı. Bazı bedensel kusurları sebebiyle topluma katılmaktan çekinen ve bu yüzden çölde yaşamayı tercih eden, Zâhir isminde bir sahâbî vardı. Efendimiz, her gördüğünde ona iltifat ederdi. Bir gün, Zahir’in kendisinin hiçbir değeri olmadığını söylemesi üzerine Peygamberimiz şöyle dedi: “Hayır! Sen, hiç de değersiz değilsin! Aksine Allah katında çok kıymetlisin!"
Ayrıca merhamet Peygamberi, görme engelli olan Abdullah ibn-i Ümmü Mektum’u müezzinlik görevine getirdi. Sefere çıkarken kendi vekâletini on üç defa ona verdi. Hz. Muhammed (s.a.v.), “Sizin hayırlılarınız kadınlarına iyi davrananlardır.” sözüyle kadını onurlandırdı. Hz. Muhammed (s.a.v.), sözleri ve uygulamalarıyla insanı onurlandırdı. O ırk, renk, cinsiyet, mal-mülk, zenginlik, soy-sop gibi maddî ve geçici ölçülere hiç itibar etmedi. “Allah sizin görünüşünüze, malınıza, mülkünüze bakmaz; yalnızca kalplerinize ve amellerinize bakar.” sözü ile de bu anlayışı zihinlere ve gönüllere nakşetti. O’nun ümmeti olan bizler, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ilkelerini yaşama ve yaşatma konusundaki sorumluluğumuzu göz ardı etmeyelim. Yüce Rabbimiz, bizleri onun yolundan ayırmasın ve şefaatine nail eylesin. Bu vesile ile, Kutlu Doğum Haftasının bütün insanlığa sevgi, rahmet, huzur ve merhamet getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim.”